bu kadar yolu boşu boşuna gelmiş olurum. | Open Subtitles | كما لو كنت قد ذهبت إلى هذا الحد من أجل لا شيء |
Artık bu kadar kuzeye gelmediğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنكم ما عدتم تأتون إلى هذا الحد من الشمال. |
Bir kurtla bizonun savaşına hiç bu kadar yakın olmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن كنت قريباً إلى هذا الحد من معركة ذئبٍ وبيسون |
Annem bizi delirtti ama bu kadar değil. | Open Subtitles | أمي أثارت جنون عقلي لكن ليس إلى هذا الحد من الهمود |
Bilmiyorum. Hiç bu kadar ileri gitmemişti bu iş. | Open Subtitles | لا أعلم لم يصل الأمر إلى هذا الحد من قبل |
Birkaç ay önce, kullanmaya bu kadar yaklaşmıştım. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر, اقتربت إلى هذا الحد من الاستخدام. |
Birkaç ay önce, kullanmaya bu kadar yaklaşmıştım. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر, اقتربت إلى هذا الحد من الاستخدام. |
Seni hiç bu kadar kederli görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرك مكتئباً إلى هذا الحد من قبل |
Daha önce benden hiç bu kadar nefret edilmemişti. | Open Subtitles | لم يكرهني أحد إلى هذا الحد من قبل |
Daha önce benden hiç bu kadar nefret edilmemişti. | Open Subtitles | لم يكرهني أحد إلى هذا الحد من قبل |
Sen neden babandan bu kadar çok korkuyorsun? Güzel, korkuyorum. | Open Subtitles | لماذا تخاف إلى هذا الحد من والدك ؟ |
Hiç bu kadar geç kalmamıştı | Open Subtitles | ما سبق أن تأخرت إلى هذا الحد من قبل. |
Çizgişehir'e uzun zamandır bu kadar yaklaşmıyordum. | Open Subtitles | لم أقترب إلى هذا الحد من (تونتاون) منذ وقت طويل |
Sadece %5 olasılıkla, nasıl bu kadar ileriye gidebiliriz? | Open Subtitles | ... تعني تصل بك إلى هذا الحد من أجل 5% فقط؟ |
Onu yakalamaya bu kadar yakındım! | Open Subtitles | أقتربت إلى هذا الحد من الإيقاع به! |