Her biri ona genç yetenekler olarak geldi ve yıllarca onunla birlikte çalıştılar. | TED | كل واحد منهم قد أتى إليها موهوبين شبابا، وعملوا معها على مدى سنين. |
onunla en son konuştuğumda benimle bir daha görüşemeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | آخر مرة تحدثت إليها قالت أنه لا يُمكننا اللقاء مُجدداً. |
Üvey babanla aranızda geçenler konusunda onunla konuşmayı hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت بالتحدث إليها بأحد المرات حول الأشياء التي حدثت معكِ |
Yani diyorsun ki ben onu kendim yarattım çünkü ihtiyacım olan... | Open Subtitles | إذن إنك تعتقدين أننى قد اختلقتها لأننى بحاجة إليها من أجل |
Savannah'ya gelip, onu ziyaret edip, edemeyeceğimi yazmıştı, ben de bunu yapıyorum. | Open Subtitles | تتسائل إذا كنت أستطيع أن آتى إليها وأرها، وهذا ما أفعله هنا |
Hudson ilçesinin kuzeyinde, oraya iki günlük mesafede bir kasaba var. | Open Subtitles | هناك مدينة فى شمال البلاد تستغرق يومين للوصول إليها فى مرتفعات |
O parça beni çok fazla ... rahatsız ediyor, ona zar zor bakabiliyorum. onun birinin lezbiyen olmayı istemesini sağlayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | تلك اللوحة تجعلني منزعجة جداً، لا أكاد أستطيع النظر إليها لا أعتقد بأنها ستجعل من أي امرأة ترغب بأن تصبح سحاقية |
Çocuklar onu gördükten sonra gecelerdir nehir kenarında yürüyerek onlara sesleniyor. | Open Subtitles | بعد ذلك بعدة ليال رآها الأطفال تسير عند النهر، تجذبهم إليها |
Kulağında İsa, elinde sıcak şekillendirici varken, onunla mantık çerçevesinde konuşmam mümkün değil. | Open Subtitles | لا يمكنني التحدث إليها بمنطق وهي تحمل معقصة ساخنة في يدها وتتقيّد بالدين |
Tabii artık onunla konuşmuyorum. Çünkü 3 kez yemek davetimi geri çevirdi. | Open Subtitles | ولأني لم أعد أتحدث إليها رفضت قبول دعوتي على العشاء ثلاث مرات |
Hedefin ismini vermedi ama, onunla ilgili bir şey söyledi. | Open Subtitles | ،،لَمْ يحدد الهدف لكن لابدَ من وجود ما يُسنِدنا إليها |
Sen onunla konuştuktan bir süre sonra ortadan kaybolup gitmiş. | Open Subtitles | إنها مفقودة و قد اختفت بعد فترة من تحدّثكَ إليها |
Terapiyi, bırakma kararı verdikten sonra onunla tekrar hiç konuşmadın? | Open Subtitles | إذاً لم تتحدثي إليها مجدداً عندما قررتِ ألّا تتابعي العلاج؟ |
onunla daha yapmadın değil mi? Tamam, ne var biliyor musun? | Open Subtitles | ما هو نوع الأسرة الفاشلة التي تنتمي إليها يا رجل ؟ |
Ama Betty, polis onu arıyor. onu gönderdikleri akıl hastanesinden kaçmış. | Open Subtitles | لكن الشرطة تبحث عنه لقد هرب من المشفى التي أرسل إليها |
Son isteği olduğunu bile söyleyebilirsin. onu bu şekilde reddetmeye hazır mısın? | Open Subtitles | ربما يمكنكِ النظر إليها كانها أمنيته الاخيرة أتريدين ان تحرميه من هذا؟ |
- oraya iş icabı gitmişsin gibi yap. Nerede çalışıyor? | Open Subtitles | أنا من المفضّل أن فقط أُشذّبُ مِنْ أذنِي ويُرسلُه إليها. |
Tamam, güvenliğe haber vereceğim. onun yanına hemen birini yollasınlar. | Open Subtitles | حسناً , سأطلب الأمن سأكلف شخص ما ليخرج إليها مباشرةً |
Biraz aşağılara bak da ta.aklarını bulmaya çalış. onlara ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | هل لك أن تكون شجاعاً قليلاً لأنك ستحتاج إليها بعد قليل |
Yani örneğin New York' da, güzel bir kız görürsen, direkt yanına gidebilirsin. | Open Subtitles | أعني أن في نيويورك , عندما ترى فتاة جميلة , يمكنك الذهاب إليها. |
Buna çılgınlık mı diyorsun? Benim gittiğim bazı klüpleri görmelisin. | Open Subtitles | فيجب إذن أن ترى بعض الملاهي الليلة التي ذهبتُ إليها |
Şuna bir bakın. Sürekli bunu yapıyor. | TED | انظروا إليها ، إنها تقوم بعمل هذا دائما. |
Bu yaratıcılığın geldiğini düşündüğümüz yol için büyük bir meydan okumadır. | TED | لذا هذا تحدي ضخم للطريقة التي نأتي إليها من تفكيرنا الإبداعي |
Yine de, belki karınca anlamaz da taşınır diye düşündüm. | TED | ولكنني ظننت أن النملة لن تعلم ذلك وأنها ستنتقل إليها |
kıza bak. Hiçbir şey öğrenmedin mi? Gözlerinde kötülüğü görüyor musun? | Open Subtitles | انــظر إليها , ألم تـــتعلم أي شيء أتــرى الشر في عينيها؟ |
Bunlar Roma'nın sadece çizimleri. Mümkün olduğu kadar sık geri dönerim. İhtiyaç duyarım. | TED | هذه ليست فقط الا رسوما عن روما.اعود إليها كلما استطعت احتاج الى العودة. |