Öyle olabilir ama potansiyelini keşfetme imkanına sahip olması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ربما ذلك. لكني أعتقد أن ينبغي أن يأخذ فرصته لاكتشاف إمكانياته. |
Yapmamız gereken biraz daha çalışma var, baz düzenlemenin tam potansiyelini gerçekleştirerek genetik hastalıkları olan hastaların hayatlarını daha iyi hâle getirebilmesi için. | TED | ينتظرنا عمل إضافي قدمًا قبل أن يتمكن تحرير القواعد من فهم إمكانياته الكامله لتحسين حياة المرضى ذوي الأمراض الوراثية. |
Fevkalade potansiyelini anladığına emin olmak için huzuruna çıkmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق المقابلة للتأكد من أنّه يدرك إمكانياته الرائعة. |
Şimdi, Dr. Frankestein zamanı, sinyal aldatıcı nihayetinde canlanmaya başladı ve geç geldiğim bir gece sinyal aldatıcıyı test ettiğimde, IPhone'uma karşı korkunç potansiyelini keşfettim. | TED | وهنا ، في لحظة التجلي عندما أصبح هذا الجهاز يعمل ولمحت إمكانياته المفزعه ظهرت في أحدى الليالي عندما قمت بتجربة الجهاز في هاتفي المحمول. |
Ama gerçek potansiyelini göremeyip onu iptal etmiºsin. | Open Subtitles | على أية حال , أنت لم ترى إمكانياته الحقيقية أمسكت بك - لذا , أوقفته عن العمل - |
Carroll potansiyelini keşfedip onu ayartmış. | Open Subtitles | (كارول) يُدرك إمكانياته فقامَ بإغوائه |