| Ama sen neden cinayet değil de intihar olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لكن لماذا أنتِ متأكدة بأنهُ كان إنتحاراً و ليس قتلاً؟ |
| Mikrofilmi aldıkları anda ölümüme intihar süsü verirlerdi. | Open Subtitles | ما أن يحصلوا على الميكروفيلم، كانوا سيقتلونني ويجعلون الأمر يبدو إنتحاراً |
| Aksi takdirde intihar olur. | Open Subtitles | 15 ألف قدم و السرعة 200 عقدة وإلا سيكون إنتحاراً |
| Sigorta şirketinden bunu sakladım. Eğer intihar olsa ödeme yapmazlar. | Open Subtitles | أنا أخفيتها عن شركة التأمين هم لا يدفعون المال إذا عرفوا إنه إنتحاراً |
| Navcom koordinatları olmadan atlama yapmak intihar olacaktır. | Open Subtitles | لقَفْزه سَيَكُونُ إنتحاراً بدون احداثياتِ نافكوم. |
| Sığınak sıkı bir şekilde güçlendirildi ve benim sadece bir düzine adamım var. Bu bir intihar olur. | Open Subtitles | القبو يخضع لحراسة مشددة وأنا لدي فقط دزينة من الرجال تحت قيادتي , سيكون إنتحاراً |
| Kendi ajanlarımızdan biriyle ilgili araştırmayı sürdürmenin siyasi intihar anlamına geldiğini de biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعلم كذلك إنها ستكون بمثابة إنتحاراً سياسياً إن تم كشفنا بالتحقيق في أمر إحدى عملائنا |
| Bu kadar korkutucu dozda uyuşturucu bulunduğunda, adı intihar olur. | Open Subtitles | في حالات مثل تلك, حيث يوجد كمية كبيرة من المخدر, أقول إنه إنتحاراً |
| Aşırı doz alma olaylarının pek çoğunun intihar olduğunu söylemiştim ama sonra düşünmeye başladım. | Open Subtitles | قلت إنها سببت بسبب الجرعة الزائدة التي كانت إنتحاراً في العادة لكني فكرت |
| İntihar olsaydı düşmesi gereken yerle, düştüğü yer arasında ki fark ne kadar? | Open Subtitles | مالفارق بين المكان الذي يفترض أن يسقط فيه لو كان هذا إنتحاراً والمكان الذي سقط فيه بالفعل؟ |
| Gerçekte cinayetken intihar demek. Polis bunu neden yapsın? | Open Subtitles | ،إعتباره إنتحاراً وهو قتل بيّن لمَ تفعل الشرطة شيئاً كهذا؟ |
| İlk defa silahın kurbanın elinde kaldığı bir intihar görüyorum! | Open Subtitles | أول مرة أرى إنتحاراً بسلاح يبقى في يد الضحية |
| Eğer intihar ise, biri ona hançer buldu. | Open Subtitles | إذا كان إنتحاراً فلابدّ أنّ هناكَ شخص ما أعطاه الخنجر |
| Bunun intihar olmadığını düşündüren başka bir neden var mı? | Open Subtitles | ألا يوجد سبب أخر للإعتقاد بأن هذا لم يكن إنتحاراً ؟ |
| O intihar etmiş Abbey. Bir silahla intihar etmiş. | Open Subtitles | نعم,لقد كان إنتحاراً أبيجيل لقد كان إنتحاراً |
| Parker: Şüphelinin geçmişinde de; aile içi bir intihar vakası mevcut. | Open Subtitles | عائلة الموضوعَ جَعلَ التأريخُ إنتحاراً من المحتمل |
| Silahlı çatışmaya varım, Michael, ama bu intihar gibi. | Open Subtitles | انا جاهزة للإشتباك ,مايكل ,ولكن هذا يبدو إنتحاراً |
| Bunun bir intihar anlaşması olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل كان .. أتظن أن هذا كان إنتحاراً جماعياً ؟ |
| O zaman bu bir intihardı. Phillip gitti. | Open Subtitles | إذن هو كان إنتحاراً فيليب ترك. |
| İntiharmış, Abbey, intiharmış. | Open Subtitles | نعم,لقد كان إنتحاراً أبيغيل لقد كان إنتحاراً |
| Fakat bu durumda ölüm fermanımızı imzalamış oluruz, etraf Kızılderili kaynıyor. | Open Subtitles | لكن ذلك يعد إنتحاراً بسبب الهنود |
| Polis Victoria'nın intihar ettiğini açıkladı. | Open Subtitles | الشرطه قررت بأن موت فيكتوريا كان إنتحاراً وإنتهى |