| İntihar görevi olabilir ama hiç değilse bir şeyler yapma fırsatı verin. | Open Subtitles | , رُبما تكون مهمة إنتحارية لكن إمنحنى الفُرصة للقيام بشيئاً ما أرجوك |
| Genç erkek çocuklara intihar saldırısı için gerekçeler ve casusların infaz edilişi öğretiliyor. | TED | يتم تعليم الأطفال الصغار المبررات للقيام بهجمات إنتحارية وإعدام الجواسيس. |
| Ben bu denizaltıdaki adamları neyin öldürdüğünü bunun bir intihar görevi olduğunu bilen son kişiyim. | Open Subtitles | الذي قتل الرجال على متن تلك الغوّاصة، الذي يعرف هي كانت مهمّة إنتحارية. |
| Sorunları vardı ama intihar edeceği hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | كان متورطاً لكن لم أعرف إنه كان لديه ميول إنتحارية |
| Bunlar seni intihara meyilli hâle getiren mantıksız düşüncelerdir. | Open Subtitles | هذه أفكار لا تـُصدق ثم تتحول إلى إنتحارية |
| Bu adada yiyecek kıtlığı var ve yiyecek bulmanın tek yolu intihar gibi gözüken bir görevden geçiyor. | Open Subtitles | على هذه الجزيرة، الغذاء نادر والطريقة الوحيدة لإيجاده تتضمّن مهمّة التي تبدو إنتحارية |
| Hayatın sona erdi. Seni bir intihar görevine yolladılar. | Open Subtitles | حياتك منتهية لقد أرسلوك في مهمة إنتحارية |
| Orda bir intihar saldırısı gerçekleşmiş. Bizden biri de ölmüş. | Open Subtitles | هناك عملية تفجير إنتحارية وأصابوا واحد منا |
| Benden, muhtemel bir intihar görevine izin vermemi istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب منى الموافقة على مهمة قد تكون إنتحارية |
| Jack, yeğenini kurtarmak istediğini biliyorum ama bir intihar görevine izin veremem. | Open Subtitles | أسمعني جاك ، انا أعلم أنك تحاول إنقاذ إبن أخيك و لكني لا أستطيع التفويض لك بمهمة إنتحارية |
| Duyan oldu mu ama dün gece başka bir intihar bombacısı görmüşler. | Open Subtitles | هل أي واحد رأى؟ كان هناك قنبلة إنتحارية أخرى ليلة أمس |
| Patlama delillerinden intihar bombası olup olmadığını bulmamız gerekiyor öyleyse neden yapıldığını bulmalıyız. | Open Subtitles | وعلينا التقييم ما بعد الإنفجار لنرى إن كانت عملية إنتحارية وإن كان كذلك كيف هذا اللعين فعلها؟ |
| Adamlarım intihar görevine gittiklerini düşünecek. | Open Subtitles | سيشعر رجالى وكأنهم قد طُلِب منهم الذهاب لمهام إنتحارية |
| İntihar saldırısı yapmak için aşırı rahat görünüyor. | Open Subtitles | إنهُ هاديء جداً بالنسبة لشخص مُقدم على عملية إنتحارية. |
| Asla, ama asla ölmeyen bir intihar bombacısının kararlılığı. | Open Subtitles | يرتكب عملية إنتحارية بالقنابل ولا يموت أبداً |
| Emniyet kemerini takmadan arabasıyla kızın arabasına çarpması, sanki bir intihar? | Open Subtitles | و بخصوص أنهُ إصتدم بها من دون أن يرتدى حرزام الأمان، فهذا لهُ دلالة أنهُ شخصية إنتحارية. |
| İdeolojileri uğruna intihar yeleklerini giyinmiş insanlarla arkadaşlık ediyorum. | Open Subtitles | أنا صديقة لهؤلاء الذين ..على إستعداد لإرتداء سترات إنتحارية تحت إسم الأيدلوجية |
| Ama bir intihar görevine göz yumamam, bırak artık. | Open Subtitles | لكن لا يُمكن أن أسمح بمهمة إنتحارية لذا دع الأمر يمُر |
| O aramalar gerçek intihar aramalarıydı. | Open Subtitles | تلك الاتصالات كانت فعلاً إتصالات إنتحارية |
| İntihara meyilli olmasına şaşırmadınız mı? | Open Subtitles | أنتِ لستِ متفاجئة أنّه كان ذا ميول إنتحارية. |
| Yükselen ejderha nakışlı bir kamikaze takım giyiyordu. | Open Subtitles | انها ترتدي بدلة إنتحارية مطرز عليها تنين |