Sizde iyi bir izlenim bırakmak istiyor, bu yüzden biraz heyecanlı. | Open Subtitles | لكنه يريد أن يعطي إنطباع جيد عنه وهذا ما يجعله متوترًا بعض الشيء |
İyi bir izlenim yaratmak istiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت تحاول عمل إنطباع جيد هذا هو،اليس كذلك؟ |
Şimdi, uçağı bir saat sonra inecek. İyi bir izlenim bırakmamız gerek, Carter. | Open Subtitles | طائرته ستصل خلال ساعه نريد إعطاءه إنطباع جيد |
Wong Chia Chi, Bayan Yee'nin üzerinde iyi izlenim bıraktı. | Open Subtitles | السيدة (يي) لديهـا إنطباع جيد عن (وونج شيا تشي). |
Wong Chia Chi, Bayan Yee'nin üzerinde iyi izlenim bıraktı. | Open Subtitles | السيدة (يي) لديهـا إنطباع جيد عن (وونج شيا تشي). |
Yani demek istediğin beni kullanmak istiyorsun, ailenden olmayan birini, yeni ailen üzerinde iyi bir etki bırakmak için. | Open Subtitles | إذن أنتِ تُريدين إستخدامي، أنـا، من لم أعد جزء من عائلتكِ، لترك إنطباع جيد لدي عائلتكِ الجديدة والحقيقة. |
Uçağı bir saate kadar varıyor. İyi bir izlenim bırakmalıyız, Carter. | Open Subtitles | طائرته ستصل خلال ساعه نريد إعطاءه إنطباع جيد |
Bu yüzden eğer bana iyi bir izlenim bırakmam için bir şans daha verirseniz... | Open Subtitles | لأنني آمل في الحصول على عمل دائم هنا لذا هلا منحتموني فرصة أخرى لترك إنطباع جيد ؟ |
İyi bir izlenim bırakmak için yanımda dört şişe enfes şampanya götürdüm. | Open Subtitles | وأردت أن أترك إنطباع جيد لذا إشتريت أربعة قناني من أغلى أنواع الشمبانيا |
Aslında,... Sadece büyük annesiyle tanışıp onda iyi bir izlenim bırakmak için gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبٌ فقط لمقابلة الجدة لترك إنطباع جيد |
Biliyorum, ama buraya geldiğinde iyi bir izlenim oluşturmak istiyorum o yüzden don giymeye karar verdim. | Open Subtitles | أعرف، لكني أريد أن أضع إنطباع جيد عندما يأتي إلى هنا لذلك قررت أن أرتدي ملابس داخليه |
Ayrıca iyi bir izlenim bırakmak istiyorum, alınmayın ama sizin yanınızdayken 1.90 gibi görünüyorum. | Open Subtitles | بالإضافة أني أريد ان أكون إنطباع جيد ولكن بوجودكم هنا يارفاق أبدو كأن طولي 6.2 |
Hayır, sadece kasabamızın iyi bir izlenim bırakması için uğraşıyorum. | Open Subtitles | لا لا لا أنظري انا فقط أريد أعطاء إنطباع جيد عن البلدة |
Tanıştığımızda iyi bir izlenim bırakıp bırakmadığımı merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كُنت تركت إنطباع جيد آخر مرة تقابلنا |
Buraya iyi bir izlenim bırakmak için geldin ben de seni terapistime dönüştürdüm. | Open Subtitles | أتيت لهنا لتتركي إنطباع جيد لي وحولتك إلى معالجتي النفسية |
Belimin iyi bir izlenim bırakmasını isterim. | Open Subtitles | انني أريد من أسفل ظهري ان يعطي إنطباع جيد |
- Doğru kişilerin üstünde iyi bir etki bırakmışım. | Open Subtitles | أظنني تركت إنطباع جيد على الأشخاص المناسبين |
Anne olarak, şunu söyleyebilirim; eğer Noel arifesi için davet edildiysen, iyi bir etki bırakmalısın. | Open Subtitles | ك أمّ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك، إذا أنت تُدْعَى لصَرْف عشية عيد الميلادِ في بيتِهم، أنت من الأفضل أن تَعطي إنطباع جيد. |