ويكيبيديا

    "إنما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sadece
        
    • yalnızca
        
    • değil
        
    • olan
        
    Seninle bir problemim yok. Sadece sinirli çıkış yapmaya hastayım. Open Subtitles ليست لدي مشكلة معك، إنما لا أستطيع مقاومة الخروج العاصف
    Daha iyi veya kötü değil, Sadece alışmam gereken bir şey. Open Subtitles ليس أفضل أم أسوأ إنما شيء عليّ ان أعتاد عليه هنا
    Hayır, Sadece... ne tür bir adam diğerlerine takma adlar koyarak etrafta dolaşır? Open Subtitles كلا، إنما أي نوع من الرجال يمشي في الأرجاء ليعطي باقي الرجال، ألقابًا؟
    Sadece, bunca şey varken şu an doğru zaman değil. Open Subtitles إنما الآن ليس وقتًا مناسبًا في ظلّ كل ما يجري.
    Çünkü en sonunda veriler yok, en sonunda sizi eğrinin sağına veya soluna yerleştirecek şey yalnızca aldığınız riskler. TED لأنه في النهاية، إنها ليست البيانات إنما المخاطر هي من سترسو بك على الطرف الأيمن من المنحنى.
    Bu haneye tecavüz değil. Sadece arkadaşımın evini kontrol ediyordum. Open Subtitles لم يكُن اقتحام عنوة، إنما كنت أطمئن على بيت صديقة.
    Yok, Sadece başka eyaletlerden gelen bir sürü araba gördük de. Open Subtitles كلّا، إنما نرى كثير من سيارات عليها لوحات من ولايات أخرى
    Şu anda Sadece yorumcu olarak size bunu çaldım işte burda yorumcuyum. TED إنما فقط كنت أقدمها كدور المترجم وها أنا ذا المترجم.
    Belki eksik olan Sadece kadınlar değildi, asıl eksiklik kadınsı değerler olan şefkat, merhamet ve kabullenmeydi. TED ربما ما نفقده هو ليس المرأه فقط، إنما قيم المرأة من تعاطف ورحمة وتضامن.
    Bu Sadece ilk olumlu sonuç ama bu tarz araştırmalar bize Alzheimer'ın bir hastalık olduğunu, onu anlayabileceğimizi ve tedavi edebileceğimizi gösteriyor. TED هذه فقط نتيجة إيجابية أولية، إنما بحث كهذا يرينا أن الزهايمرز علة يمكننا محاولة فهمها و إصلاحها.
    Erkeklerden daha iyi olduğumuz için değil, Sadece ispat etmek için maskülinitemiz yok. TED ليس أننا أقضل من الرجال، إنما فقط أنه ليس علينا أثبات رجولتنا.
    Kendi kurallarımızı seçebileceğimize inanıyorum ve Sadece robot tasarlamıyoruz, aynı zamanda kendi insan kolektifimizi tasarlıyoruz ve eğer yaparsak işte o zaman, çok güzel olacaktır. TED أؤمن أنه يمكننا أن نختار قوانيننا و نصمم ليس فقط الآليين و إنما نصمم نظامنا الإنسانس الاجتماعي وإذا فعلنا هذا، ومتى فعلناه سيكون شيئا رائعاً
    Duygularımdan daha güçlü olan şey ise; benim farkındalığımdır çalkantılı olan Sadece cinsiyetler Sadece kimlikler değildir hayatın kendisi bir çalkantıdır. TED وأقوى من مشاعري هناك وعيي أنه ليس الجنس فقط، وليست الهوية فقط، إنما الحياة نفسها مضطربة.
    Dahası, bu kadar değil, Sadece bu değil, ayrıca gerçekten çok, çok çalışmalısınız. TED وليس هذا فقط ,, ليس هذا فقط .. إنما يتوجب العمل بكل إصرار بكل ما تحمل الكلمة من معنى
    Yine, buradaki hedef Sadece sahip olduklarını insanlara satmak değil; buradaki hedef inanan insanlara senin inandığını satmaktır. TED ليس الهدف هو البيع للأشخاص الذين يحتاجون ما لديك، إنما الهدف أن تبيع للأشخاص الذين يؤمنون بما تؤمن.
    Hedef Sadece iş arayan insanları... işe almak değil; Senin inandığına inanları işe almaktır. TED الهدف ليس أن توظف أشخاصا يحتاجون عملا، إنما توظيف أشخاص يؤمنون بما تؤمن به.
    Sadece Tamaki değil, İnoue ve diğerleri de heyecanlı. Anlaşılan Kyoto diğer direniş gruplarına da destek çıkmış. Open Subtitles ليس فقط تاماكي غاضب , إنما إينو و الاخرين أيضاً غاضبون
    Üzgünüm anne. Huysuz değilim, Sadece yorgunum. Open Subtitles عذراً يا أمي , أنا لست غاضبة إنما متعبة فحسب
    Tarifimde sorun yok. Sadece yeteri kadar değildi. Open Subtitles تركيبتي كانت جيدة إنما لم تكن هناك كمية كافية منها
    Çürütme olmadan tartışma olmaz, yalnızca ahkam kesmek olur. TED من دون دحض الفكرة، إنها ليست مناظرة، إنما مجرد إلقاء مواعظ.
    Seni iki yüzlü seni. Bilmemi değil, bahsediyor olmamı umursuyorsun. Open Subtitles أيتها المنافقة، أنت غير مهتمة بمعرفتي إنما يهمك حديثي عنهم
    Bu dayanıklı araçlar, demirden ya da çelikten yapılmamıştı fakat beklenmedik biçimde yumuşak olan bir şeyden yapılmıştı: pamuktan. TED لم تُصنع هذه الهياكل القاسية من الحديد أو الفولاذ، إنما وعلى نحوٍ غير متوقع صُنعت من مادةٍ لينة: القطن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد