Gerçekten burada olmayı istedi ama askeriye gitmesine izin vermiyor. | Open Subtitles | إنه يريد أن يكون هنا حقا ولكن الجيش شغلوه بشده |
İyi bir romancı olmak istiyordu ama iyi olduğu konu gevezelik yapmak ve limitlerini bilmemekmiş. | Open Subtitles | إنه يريد أن يغدو كاتب روايات كبير ولكن ما هو ماهر به هو نشر الإشاعات حيث لا يعلم حدوده |
Benim babamın bana hiç vermediği bir şey vermeye çalışıyor sana. | Open Subtitles | إنه يريد أن يعطيك شيئاً لم يعطني إياه أبي |
- Zekasını geliştirmek istiyormuş. - Kafasında yeterince boş yer var. | Open Subtitles | ـ قال إنه يريد أن يطور عقله ـ لديه مجال للقيام بذلك |
Bu adam bana tapıyor. Benim kocam olmayı gerçekten çok istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يقدرني , إنه يريد أن يكون زوجي |
Yeğenimin tedavisi sona erdi. Bir işe ihtiyacı var. | Open Subtitles | إبن أخى خرج من مركز التأهيل حسنا ً , إنه يريد وظيفة |
Tek istediği şey ilgi çekmek ama sakın ona istediğini verme. | Open Subtitles | إنه يريد الإنتباه لا تعطه السعادة |
O, sadece isim peşinde ki, biz de ona tam olarak bunu vereceğiz. | Open Subtitles | إنه يريد إسماً فحسب ونحن فقط سنعطيه ذلك الإسم |
Yardım etmek istiyor. Bana arkadaşlarına yardım etmek için geri gitmek istediğini söyledi. | TED | إنه يريد المساعدة. لقد أخبرني بذلك كان يريد العودة لمساعدة رفاقه. |
Sanırım sadece diğerleriyle birlikte yürüyüş yapıp biraz hava almak istiyor. | Open Subtitles | أعتقد إنه يريد فقط أن يخرج من أجل القليل من الهواء |
Her zaman benim tökezlememi istedi ve kendisi başarısız olmadı. | Open Subtitles | ,إنه يريد ان أفشل دائماً حتى لا يكون هو الخاسر |
Onlara, not almadan spesifik bir proje hakkında konuşmayı öğretmek istedi | TED | وقال إنه يريد أن يعلمهم كيف يتكلمون حول موضوع معين دون استخدام الملاحظات. |
İlk gününde yakışıklı olmak istedi. | Open Subtitles | إنه يريد أن يبدو أنيق المظهر في يومه الأول |
O adamla tekrar kapışmak istiyordu. | Open Subtitles | وقال إنه يريد آخر النار على الرجل. |
Petrol kazıları için sizi saf dışı bırakmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يريد إزاحتكَ من الوصاية حتى يتثنى له التنقيب عن النفط |
Para yerine seks yapmak istiyormuş. | Open Subtitles | قال إنه يريد معاشرة بائعة هوى في المقابل |
Bak... bu hikayeyi çok istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد القصة بشدة.. كلاهما يريدها |
Foster'ın suçlayacak birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يريد شخص كي يلومه الآن وهذا الشخص هو أنت |
Tek istediği Sovyetler Birliği'ne dönmekmiş ama bilemiyorum. | Open Subtitles | إنه يريد العودة فقط الى "الاتحاد السوفييتي" ولكن.. لا أعرف |
Nancy'nin peşinde! Seni Nancy'den uzaklaştırmaya çalışıyordu! | Open Subtitles | إنها نانسى إنه يريد إبعادك عنها |
Sekreteri aradı ve benimle görüşmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | اتصلت سكرتيرته وقالت إنه يريد أن آتي حالاً |
O, ikisini de geri iyi için değiştiremezsiniz böylece gelecekte onu almak istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد أن يأخذه للمستقبل . حتى لا يمكننا أن نحولهما إلى الخير |
Mevzu yalnızca insanları kontrol etmek değil. Kendisi onlara yardım etmek istiyor. | Open Subtitles | ، الموضوع ليس فقط السيطرة على الرجال إنه يريد أن يساعدهم |