ويكيبيديا

    "إنّما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sadece
        
    • Yalnızca
        
    • Tek
        
    • yeter
        
    • işte
        
    • diye
        
    • falan
        
    Hayır, son derece güvenlidir. Ben Sadece mecbur kalmadıkça sana iğneler saplamak istemiyorum. Open Subtitles إنّما فقط لا أرغب أن أغرز الإبر فيكِ ما لم أكن مضطرّاً لذلك
    Hayır, kişisel bir şey yok. Başladığım işi bitirmeyi severim Sadece. Open Subtitles لا، لم يكن شخصيّاً قطّ و إنّما أرغبُ بإنهاء ما بدأتُه
    Aileni sorarak seni rahatsız etmek istememiştim. Sadece kızımın çıktığı kişiyi tanımak istemiştim. Open Subtitles اسمع، لم أقصد تعريضكَ للضّغط سابقاً و إنّما أحببتُ معرفةَ الذي ستواعده ابنتي
    Tehdit etmiyorum. Sadece seni sevgini sunduğun adam hakkında uyarıyorum. Open Subtitles لا أهددك، إنّما أحذرك من المشاعر التي تكنيها لهذا الرجل
    Aslında Avcı olmak istediğim yok. Canım sınava girmek istedi Sadece. Open Subtitles لستُ أودّ الغدوّ صيّاداً، إنّما أردتُ أن أخوض إختبارات الصيد فحسب.
    Hayır, önemi yok. Sadece karımla aile yakınları dışında kimseye söylememiştik de. Open Subtitles كلاّ، لا بأس، إنّما أنا وزوجتي لمْ نُخبر أحداً سوى العائلة المُقرّبة.
    Hayır, hayır. Sadece çalışıyordum. Ama dalga mekaniğinde uzmansan orası ayrı. Open Subtitles كلّا، إنّما أنا أذاكر، إلّا إذا كنتِ خبيرة في ميكانيكا الموجات.
    Hayır, Sadece davayı izlemeye geldim. Savcının esaslı olduğunu duydum. Open Subtitles كلّا، إنّما وددت رؤية المحاكمة، إذ سمعت أن المدّعية بارعة.
    Ben Sadece... Ona göstermek istedim. Benim de güçlü olduğumu görsün istedim. Open Subtitles إنّما وددت أن أثبت لها ولنفسي أنّي أيضًا ما زلت قويّة جدًّا.
    Bu ikisinin arasında bir bağlantı olmalı. Sadece ben henüz bulamadım. Open Subtitles لابدّ أنّ هُناك صلة بين هذين الرجلين، إنّما لا أجدها فحسب.
    Sadece kendimi şunu söylemek zorunda hissettim, itfaiyelerdeki duygusal şeyler... Open Subtitles إنّما أشعر أنّني مُلزمٌ بأن أقول أنّ علاقات المركز الغرامية،
    Bu aşılacak bir şey değil. Sadece zihni dağıtan şeyler bulursun. Open Subtitles وهذا أمر لا يمكن تجاوزه، إنّما يلهي المرء نفسه عنه بشؤون.
    Kurallar ya da emir komuta istemiyorum. Sadece eğlenmek istiyorum. Open Subtitles لا أودّ قواعد ولا تسلسل قياديّ، إنّما أودّ الاستمتاع فحسب.
    Tonik Sadece. Oğlum için. - Biraz yalnız kalmak istedim. Open Subtitles هذه مياه غازية ابتعتها لابني، إنّما احتجت لحظة على انفراد
    Tabii ki biliyorsun. Sadece benim bilmemi istemiyorsun. Open Subtitles بالتأكيد ، تعرف إنّما لا تريدني أن أعرف فحسب
    Hayır. Sadece,senin romantizm anlayışın geç bir kahvaltı ve horoz dövüşü olur sanıyordum. Open Subtitles لا، إنّما كنت أعتقد بأنّ نظرتك حيال الرّومانسيّة تتمثل في الفطور و صراع الدّيَكة
    Sadece akademik anlamda değil, bir hayat öğrencisi olarak. Open Subtitles ليس فقط بالمعنى النّظري إنّما تلميذةُ حياة
    Sadece zamanında yetişemedim. Open Subtitles إنّما لمْ أقدر بأن آتي بالموعدِ المُحدد.
    Yalnızca bir dava için geldim. Bir cinayet. Open Subtitles إنّما أعمل على قضيّة واحدة فحسب، جريمة قتل.
    Tek kelime etmenize gerek yok. Yanaktan örnek almak için geldik. Open Subtitles لستَ مضطرًّا إلى قول كلمة إنّما جئنا لأخذ مسحة قَطيلةٍ وَجْنيّة
    Döndüm ya, o bana yeter. Arşiv odası boğuyordu beni. Open Subtitles إنّما أنا مسرورة لعودتي، فهذا أفضل من غرفة الملفّات
    Hayır, hayır, benim için özür dileme. Ortaya söylüyorum işte. Open Subtitles لا، لا تعتذر نيابة عنّي إنّما أطرح الفكرة فحسب
    Öğle yemeği için bir şey ister misin diye soracaktım, o kadar. Open Subtitles إنّما أتيتُ لأنظر إن كنتِ تريديني أن أجلب لكِ غداءً، لا غير
    Benzin, batarya, çocuklar için kitap, giysi falan da daha önemli. Open Subtitles أو الكتب للأطفال، أو الثياب، إنّما إذا رأيت الصنف الذي أعنيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد