Bizim işimizde Bu çok aranan bir nitelik. | Open Subtitles | أقصد، إنّه أمر مرغوب فيه بشدّة في أعمالنا. |
- Sızlanmaya bakın. Bu çok acıklı. | Open Subtitles | ، استمع لأنينك إنّه أمر حزين جداً |
Bu berbat bir durum, ama yapacağımız hiçbir şey yok. | Open Subtitles | إنّه أمر محبط، لكن ليس هناك شـيء يمكننـا القيام به |
Ailen hakkında bu şekilde düşünmek korkunç bir durum. | Open Subtitles | إنّه أمر مُقزز أن تشعر بتلك الطريقة نحو عائلتك. |
Beni aynı anda hem etkileyip hem iğrendirmen gerçekten hayret verici. | Open Subtitles | إنّه أمر مدهش أن تسحرني و تثير إشمئزازي في آن واحد |
Mükemmel bir olay ve bu mükemmel ürünü biz tasarladık. | Open Subtitles | إنّه أمر رائع. وقمنا بصنع ذلك المنتوج الرّائع. |
- Henüz karar vermemişti. Biraz zor bir mesele sonuçta. | Open Subtitles | لم يكتشف أيّ خطط بعد إنّه أمر جلل، كما تعرفين؟ |
Bu piskoposun emri. | Open Subtitles | إنّه أمر من قبل الأسقف. |
Tıbbi bir açıdan bakıldığında Bu çok acayip. | Open Subtitles | إنّه من وجهة نظر طبية، إنّه... أمر غريب. |
Hayır, hayır. Bu çok tehlikeli. | Open Subtitles | . كلاّ، كلاّ، إنّه أمر بغاية الخطورة |
Bu çok kazançlı bir iş. | Open Subtitles | إنّه أمر مربح للطرفين |
Şüpheli bir durum ama kesin kanıtlar da sayılmazlar. | Open Subtitles | إنّه أمر مُثير للريبة، لكنّه ليس دليلاً دامغاً. |
Sizinle özel olarak konuşmalıyım, efendim. Acil bir durum. | Open Subtitles | "سيّدي، يجب أن أتحدّث إليكَ على إنفراد إنّه أمر عاجل" |
Berbat bir durum, değil mi? | Open Subtitles | إنّه أمر مُحطّم نفسياً، أليس كذلك؟ |
İnsan aklının böylesine şekillendirilebilir olması hayret verici. | Open Subtitles | إنّه أمر مُثير للإهتمام مدى طيع العقل البشري. |
Epey heyecan verici. | TED | إنّه أمر مشوّق. |
- Nişanlanmaları çok önemli bir olay. | Open Subtitles | أوَتعلم؟ هذا حقاً... إنّه أمر جدّي لهم لأن يكونوا مخطوبين. |
Çok talihsiz bir olay. Tüm Faircroft ailesi için çok acı bir trajedi. | Open Subtitles | إنّه أمر فظيع، إنّها مأساة حقيقيّة لعائلة (فايركروفت) بكاملها. |
- Sana büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل. |
- Sana büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل. |
Frampton'un arsası için izin emri. | Open Subtitles | إنّه أمر للإفراج عن موقع بناء (فرامبتون) |