ويكيبيديا

    "إنّه في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Şu an
        
    • 'da
        
    • gitti
        
    • yaşında
        
    • Kendisi
        
    • te
        
    • daymış
        
    Şu an FBI'da eteğindeki bütün taşları döküyor. Open Subtitles إنّه في مكتب التحقيقات الآن، يبوح بكلّ شيء.
    Öğrencimiz Şu an hastanede istirahat ediyor. Open Subtitles لذا فإنّ الطالب يتعافى. الآن بارتياحٍ، إنّه في المُستَشفى.
    Şu anda da oraya gidiyordur ve oraya vardığında ne yapacağını iyi biliyoruz. Open Subtitles إنّه في طريقه إلى هناك الآن، ونعرف ما سيفعل عندما يصل إلى هناك.
    Atlatacak. Kemik kırıkları gitti. Omuriliği düzeltildi. Open Subtitles إنّه في طورِ الشفاءِ وكسوره العظاميّة تلاشت، وأزلتٌ الضغطَ عن نخاعه الشوكي
    69 yaşında ve kısmen özürlü. Open Subtitles إنّه في الـ 69 من عمره وعاجزٌ إلى حدٍ ما
    Kendisi arka tarafta. Open Subtitles سيكون عليك إخبار مفتش العفن إنّه في الخلف
    Benning Ridge'te Savoy Crescent caddesinde. Open Subtitles إنّه في (بينينغ ريدج) في شارع يدعى (سافوي كريست)
    - Evet, telgraf gönderdi. Şu an Şikago'daymış. Open Subtitles أجل، لقد أرسل برقية، إنّه في "شيكاجو" الآن
    Şu an San Francisco'da, operasyonları için kara para aklamakla uğraşıyor. Open Subtitles إنّه في "سان فرانسيسكو" يبيّضُ الأموال لتلكَ العمليّة
    - Şu an onlara doğru gidiyor. Open Subtitles إنّه في طريقه إليهما الآن. ماذا؟
    Banks Çok hızlı, sağdan ortaya giriyor Bir oyuncuyu şahane geçiyor! Diğer defansı da geçiyor! Open Subtitles إنّه في الوسط وقام بحركة رائعة وسجّل هدفاً
    Ceset bizim binanın bahçesinde, çünkü müdürün odası da orada. Open Subtitles إنّه في ساحة البحرية لأنه المكان الذي يوجد فيه مكتب المدير.
    Şimdi ne demek istediğini anladım. Altın dağına gitti. Open Subtitles فهمتُ قصده الآن، إنّه في طريقة لجبل الذهب.
    Monroe'daki bir olay mahalline gitti. - Akşam yemeğine kadar dönerim dedim. Open Subtitles إنّه في مسرح جريمة ما في (مونرو)، قال بأنّه سيعود لتناول العشاء
    23 yaşında. Ne yaptığının farkında olmalı. Open Subtitles إنّه في الـ 23 ، ينبغي له أن يَفهَم مَا يفعل.
    - Umarım olursunuz. Babamı buraya yerleştirmeyi düşünüyorum. 81 yaşında ama hâlâ hayat dolu. Open Subtitles أفكّر في نقل أبي إلى هنا، إنّه في الـ81 ولكنّه لا يزال نشطًا
    Kendisi de Kauai'den ve Silikon Vadisi'nden bir servet kazandı. Open Subtitles "إنّه في الواقع من (كاواي)، صنع ثروةً في (سيليكون فالي)"
    Kendisi şu anda tehlikede çünkü senin adına çalışıyordu. Open Subtitles إنّه في خطرٍ الآن لأنّه كان يعمل لديكِ.
    Münih'te. Çok kolay bir hedef. Open Subtitles أجل، إنّه في "ميونخ"، إنّه هدف سهل
    Bir çeşit ticaret konferansı için Fairmont'daymış. Open Subtitles إنّه في (فيرمونت) لأجل مؤتمر تجارة من نوع ما.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد