Her neyse, konuşmak istersen... - ...ben iyi bir dinleyiciyimdir. | Open Subtitles | على أيّ حال، أنا مستمع جيّد إن أردتَ الحديث يوماً |
Gitmek istersen, istediğin kadar uzağa gitmen için para vereceğim. | Open Subtitles | إن أردتَ الرحيل، فسأعطيك مالاً كافياً، لتحصل على ما تريد |
Kanal 14'te canlı yayın var istersen bir kontrol et. | Open Subtitles | هناك بثٌّ مباشر على القناة الـ 14 إن أردتَ تفقدّهُ. |
Ah, eğer siz uğraşmak istiyorsanız, yerel kanuni yaptırımlar konusunda yardımcı oluruz. | Open Subtitles | يمكننا مساعدتكَ مع الشرطة المحلية إن أردتَ تكبّد العناء |
Eğer onunla konuşmak istiyorsanız arayıp randevu almalısınız. | Open Subtitles | إن أردتَ التحدّث إليها فعليك الإتصال و ترتيب موعد |
İleride herhangi bir maç izlemek istersen, yanıma gelirsin. | Open Subtitles | إن أردتَ حضور مباراة فلا تشتري تذكرة سأدعك تدخل |
Eğer almak istersen kabul ederim. | Open Subtitles | إن أردتَ أن تأخذها فأنت في موضع ترحيب لذلك |
- Kellesi şu tarafta, bakmak istersen. | Open Subtitles | ولديها مؤخرة جميلة أيضاً الرأس موجودة هناك، إن أردتَ أن تلقي عليها نظرة |
İzin al istersen birkaç gün, dinlenirsin. | Open Subtitles | خُذ إجازةً لبضعة أيام إن أردتَ الراحة قليلاً |
Şu an toplanıyor, eğer hoşça kal demek istersen. | Open Subtitles | إنها تقوم بتجميع أغراضها إن أردتَ وداعها |
Evet. İstersen bir bakmak için haritayı alabilirim. | Open Subtitles | أجل ، يمكنني إلقاء نظرة على الخريطة إن أردتَ |
Ve eğer bir sorunun olursa ya da konuşmak istersen beni gecenin yarısı bile olsa arayabilirsin. | Open Subtitles | وإن كانت لديك أيّة مشكلة أو إن أردتَ التحدّث وحسب تستطيع أن توقطني في منتصف الليل لا أهتمّ لذلك، حسناً؟ |
Hardal koymadım ama istersen getirebilirim. | Open Subtitles | لم أضع خردلاً فيها، ولكن إن أردتَ بعضاً منه فبوسعي إحضاره |
Madem öyle, zaman kazandırmak için sana kimin öldürdüğünü söylerim istersen. | Open Subtitles | إذاً , سأوفر على كلانا الوقت و أخبركَ من قام بهذا , إن أردتَ ذلك |
Yani diyorum ki, o bana göre sıkışmış karbon sadece. Eğer sende kalmasını istersen, hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | حسناً، ما أقصده، إنه مجرّد كربون مضغوط بالنسبة إليّ إن أردتَ الإحتفاظ به، فلم أرى شيئاً على الإطلاق |
Bak, eger daha sonraya masa ayirtmak istersen.. Olur. | Open Subtitles | إسمع, إن أردتَ أن تحجز طاولة لوقت لاحق فلا بأس |
Eğer hükümetin size çalışmasını istiyorsanız, oyunun nasıl oynandığını iyi bilmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | ,إن أردتَ أن الحكومة أن تخدمك فعليك معرفة كيفية ممارسة اللعبة |
Beni sinirlendirmek istiyorsanız, daha iyisini yapmalısınız. | Open Subtitles | لذا إن أردتَ أن تزعجني فعليكَ أن تصعّد لعبتك , هلاّ ذهبنا ؟ |
"Eğer dokunmak istiyorsanız benim gibi gökyüzüne," | Open Subtitles | إن أردتَ أن تصل إلى السماء كما وصلتُ إليها أنا |
Müvekkilimin söyleyecek bir şeyi yok. Eğer onunla daha fazla konuşmak istiyorsanız onu bir şey ile suçlamanız gerek. | Open Subtitles | ليس لدى موكِّلي ما يقوله هذه المرّة إن أردتَ التحدُّث معه إلى حدّ أبعد |
Ama bize biraz vakit kazandırmak istiyorsanız cesedin etrafını tebeşirle çizmeye başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن إن أردتَ توفير بعض الوقت علينا يمكنك البدء في تحديد جسده بالطباشير |