Iz, ne zaman o kısmı söylesen, sesini yükseltmen gerekiyor. | Open Subtitles | إيز عندما تغنين هذه في السيارة تبدين فعلاً مزعجة.. |
Bak, Iz, endişelisin. | Open Subtitles | أنظري يا (إيز)، أنتِ قلقة أرى ذلك و أتفهمه |
- Iz. - Zor bir gündü Alex, ve üzücü bir akşam. | Open Subtitles | (إيز) - لقد مررتُ بيومٍ عصيب (آليكس)، وليلةٍ حزينة - |
- Ne yapmamı söyle Izz. Ne yapayım? - Kurtar! | Open Subtitles | أخبريني بما عليّ فعله يا "إيز" ماذا علي ان أفعل؟ |
Ize! Oyunu neye kullanıyorsun? | Open Subtitles | إيز ؟ لمّ ستصوت الآن ؟ |
Iz, parti bitti. Bir apandist hastamız var. | Open Subtitles | (إيز) لقد انتهت الحفلة، لدينا جراحةُ زائدةٍ في الطريق |
Bak, Iz, endişelisin. | Open Subtitles | أنظري يا (إيز)، أنتِ قلقة أرى ذلك و أتفهمه |
Biz aileyiz Iz, işte bunu anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا من الأسرة،(إيز)، هو كل ما ألفت النظر إليه،ولذلك السبب، |
O kadar da kötü bir durum değil. Bir düşün Iz. | Open Subtitles | ًلن يكون سيّئاً جدا، فكّري في ذلك، (إيز)، |
Iz'le beraber toplantılara gidiyoruz, kampanya imzalıyoruz. | Open Subtitles | فأنا و (إيز) نخرجٌ في مسيراتِ ونُوقِّع على عرائض |
Yalan söylemek zorundaydım. Iz savaştan nefret ederdi. | Open Subtitles | اُضطُررتُ للكذب، لأنّ (إيز) كانت تكره الحرب |
Iz'e, Pakistan'daki çarşaf tedarikçileriyle konferans çağrısı yaptığımızı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُ (إيز) أننا كنا نُقيم اجتماعات عبر الهاتف مع مُمولينا بالأغطية في (باكستان) وكانوا يُسموننا بـ: |
Iz'i aradınız. Ne yapacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | مرحباً، لقد بلغتَ (إيز)، تعرفُ ما عليك فعله |
Seni çok seviyorum, Iz. | Open Subtitles | فإني لَن أكذب عليك أبداً أحبُك حُباً جمّاً يا (إيز) |
- Bir sonraki kalbi alabilir Iz. | Open Subtitles | -سيحصل على القلب التالي يا (إيز ) |
Burası zaten yeterince kalabalık, Iz. | Open Subtitles | المكان هنا مزدحم بعض الشئ يا (إيز) |
Iz, bana yardım edemesin. | Open Subtitles | (لا يمكنكِ أن تساعدينني يا (إيز |
Izz, bu önceden benimle paylaşmayı dileyeceğin tarzda bir şey. | Open Subtitles | أتعلمين ، يا (إيز) بأن هذا . أمر يجب عليك ان تشاركيني إياه |
Ize, yardımına ihtiyacım var, adamım. | Open Subtitles | إيز أحتاج لمسآعدتك ، يا رجل |
Smiths'den "Meat Is murder" ve Van Halen'dan "1984" kayıp. | Open Subtitles | "ميت إيز موردر" لفرقة "ذو سميثس" فان هالن" لعـ1984ـام" كلاهما مفقود |
Eze diye bir kasabada. | Open Subtitles | "تُسمى المدينة" إيز |
Izzie, bunlarla işinin bittiğine emin misin canım? - Evet. | Open Subtitles | إيز هل أنتي واثقة انه يمكنك التعامل مع هؤلا الصبية؟ |
En son geliştirilmiş formülüyle "Pas-sız Tıbbi Tampon Merhemini" kullanıyorum! | Open Subtitles | و أنا أستخدم "راستى - إيز" لمعالجة المصدات بشكله الجديد |
Tio, ben Javier. La Isla Rica da sana ve Temizlikçilere ihtiyacım var hemen. | Open Subtitles | أريدك مع فرقة تنظيف في اللا إيز لا ريكا ، الآن. |