Sana en fazla ihtiyacı olduğu anda sen Kızının yanında yer aldın. | Open Subtitles | لقد اتخذت جانب ابنتك في اللحظة التي احتاجت لك |
Kızının burada olup olmamasıyla ilgili küçük bir karışıklık çıktı. | Open Subtitles | يبدو أن هناك ارتباكاً حول ما إذا كانت ابنتك في الداخل الآن أم لا |
Çocuğun mutlu bir hayata gözlerini açabilirdi. Annesi de yaşayıp Kızını görebilirdi. | Open Subtitles | أن تولد ابنتك في حياة سعيدة وأن تحيا أمها لتتعرّف على ابنتها؟ |
Ara sıra Kızını alabilirdin! Bir fahişe bile... | Open Subtitles | تستطيعين أن تأخذي ابنتك في بعض الأوقات حتى العاهرات يقمن بذلك |
Kızınız, yıldız şeklindeki bir yanık için başka bir hastaneye de gitmiş. | Open Subtitles | واعتبر ابنتك في آخر المستشفى مع الحروق على شكل نجمة. |
Yapabileceğimiz bir şey olursa söylemeniz yeterli. Kızınız şu an hastaneye götürülüyor. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكننا القيام به، فقط اسمحوا لنا بمعرفته ابنتك في الطريق إلى المستشفى |
Bu hareketleri evin içinde yaptığının farkındasındır umarım! | Open Subtitles | ابنتك في البيت آمل أنك تعلم هذا |
Bakın... insan Kızının ruhsal durumunu sürekli kontrol edemez... özellikle evden her çıktığında. | Open Subtitles | تعلمين , لا يمكنك دائما اخذ فكرة عقلية عن ابنتك في كل مرة تغادر بها المنزل |
Bakın... insan Kızının ruhsal durumunu sürekli kontrol edemez... özellikle evden her çıktığında. | Open Subtitles | تعلمين , لا يمكنك دائما اخذ فكرة عقلية عن ابنتك في كل مرة تغادر بها المنزل |
Evet, Kızının başı beladaydı, bilmen gerekir diye düşündüm. | Open Subtitles | نعم، ابنتك في مشكلة ظننت أنه يجب أن تعرف |
Kızının tasmasını çözmeden önce küçük bir gezintiye çıkalım ne dersin? | Open Subtitles | لنأخذ ابنتك في رحله قصيره قبل ان تطفئ المقود |
Elemanlarım Kızının yanında. Hattâ şu anda onu izliyorum. | Open Subtitles | عملائي برفقة ابنتك في الحقيقة، إني أراها الآن |
Sanıyorum ki bu alakasız bilgiyi çocuğun aptalca takdirinden etkilendiğin ve Kızının New Jersey'de tutmanı haklı çıkardığını düşündüğün için ekledin. | Open Subtitles | و افترض انك اضفت تلك المعلومة غير الهامة لأنك تأثرت بالإهداء الغبي للإبن و تظن انه يبرر ترك ابنتك في نيو جيرسي |
Ağzını kapalı tutarsan Kızını ziyaretlerde görebilirsin. | Open Subtitles | أبقي فمك مطبقاً، وسيتسنّى لك مقابلة ابنتك في الزيارة |
Balık tutmak, Kızını takdim etmekten daha önemli olduğu için mi üzgünsün? | Open Subtitles | أنت آسف لأن صيد السمك أكثر أهمية من المشي مع ابنتك في الممر يوم الزواج ؟ |
Kızını fidye için kaçırmadı. | Open Subtitles | لأن فكرة أخذ ابنتك في رأيي لم تكن صحيحة أعني |
Kızınız tehlikedeyse ben yardımcı olayım. | Open Subtitles | هل ابنتك في خطر الان ، دعنى اساعدك |
Sayın Bakan, Kızınız emin ellerde. | Open Subtitles | سيدي الوزير ابنتك في أيدي أمينة |
Kızınız o yangında mı öldü? | Open Subtitles | هل ماتت ابنتك في هذا الحريق؟ ؟ |
Bu hareketleri evin içinde yaptiginin farkindasindir umarim! | Open Subtitles | ابنتك في المنزل آمل أنك تعرف |
Bu hareketleri evin icinde yaptiginin farkindasindir umarim! | Open Subtitles | ابنتك في المنزل آمل أنك تعرف |