"ابنتنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kızımızı
• Kızımızın
• Kızımıza
• kızımızla
• bebeğimiz
• kızımızdan
• Kızımın
• kızım
• çocuğumuz
• çocuğumuzu
• kızının
• Bebeğimizi
• bizim
• kızını
• Kızımı

kızımızı aldığından beri Tanrı'nın ne istediği konusunda hiç emin olamıyorum.
لم أكن على هكذا يقين بإرادة الله منذ ان اخذ ابنتنا.

kızımızı o şımarık, bencil duygusuz, bodur sürtüğe mi bıraktın?
تركت ابنتنا في رعاية تلك المدللة والانانية والمزعجة المتخلفة عاطفيا؟

Bu anlamı Kızımızın gülüşünde arkadaşlarımızın sıcaklığında ya da inancımızda buluruz.
ونجده في ابتسامة ابنتنا في دفء أصدقائنا أو في راحة إيماننا

Kızımızın düğününde ne kadar güzel göründüğünü kendi gözlerimle görmek istedim.
لقد أردت أن أرى كم ستبدين جميلة في يوم زفاف ابنتنا

Kızımıza, nasıl bir fedakârlıkta bulunursak bulunalım inandıklarımızı savunmanın değerini öğretmeliyiz.
يجب ان نعلم ابنتنا قيمة اتخاذ موقف بغض النظر عن التضحية

kızımızla bir dakika daha geçirmek için her birini feda ederdim.
أنني سأقوم بمقايضة كل واحدة منهم لدقيقة واحدة أخرى مع ابنتنا

Hiçbir yere gidemezsiniz kızımızı bu bej renkli manyaklardan biri kaçırdı.
لن تغادروا هذه الجزيرة. اختُطفت ابنتنا على يد أحد هؤلاء المعاتيه.

Sonra küçük kızımızı kollarıma alıp, uzak diyarlara doğru yol alacağız.
وسأضم ابنتنا الصغيرة بينذراعي.. ونذهب إلى مكان ما، مكان بعيد للغاية.

Sorun şu ki, kitabın yazarı kızımızı tanımıyor.
المشكلة هى فى المؤلفين الذين لم يقابلوا ابنتنا ابدا

Buraya gelmemin tek nedeni, sizin, kızımızı görebilmenizdi.
السبب الوحيد الذي دفعني للقدوم هو زيارتكم لكي تتعرفون على ابنتنا

Sana kızımızı sunuyoruz. Hala bize burun kıvırıyorsun.
نحن نعرض عليك ابنتنا, ومازلت تتكبر علينا.

kızımızı almak için okula gittim, ama o çoktan gitmişti.
كان يجب علىّ انا انتظر ابنتنا بعد المدرسة. لكنها غادرت قبلى. انا اعلم انها قامت بذلك,برغبتها.

Kızımızın ölümünün sirk olayına dönüşmesini istemedik. Şimdi, ben yalnızca...
أن تتحول وفاة ابنتنا إلى سيرك عليّ أن أعرضه مجدداًً

Eğer teşkilatımız bizim iznimiz olmadan Kızımızın yanına yaklaşırsa, karımla birlikte bırakırız.
إذا اقتربت منظمتنا يوماً من ابنتنا بدون موافقتنا فسننهي أنا وزوجتي الخدمة

Eğer teşkilatımız bizim iznimiz olmadan Kızımızın yanına yaklaşırsa, karımla birlikte bırakırız.
إذا اقتربت المنظمة من ابنتنا بدون اذننا سنكون أنا وزوجتي قد انتهينا

Biricik Kızımızın beceriksiz sevgilisiyle karı koca gibi yaşamasını sorun etmiyorsan öyle olsun.
اذا كنت لا تمانع بإن ابنتنا الغالية تمضي الوقت مع حبيبها ليكن ذلك

Bir dakika sonra hamile kalmıştım ve 6 yıl sonra Rum okuluna gitme sırası bizim Kızımıza gelmişti
و بعد ذلك بدقيقة اصبحت حامل و 6 سنوات بعد ذلك ، كان دور ابنتنا للذهاب للمدرسة اليونانى

Kızımıza "Jack Daniels" adını mı takmak istiyorsun?
تريد أن تقوم بتسمية ابنتنا بـ جاك دانييلز ؟ هي فتاة

Hiç olmazsa birimiz arada bir kızımızla olsun diye işimi değiştirdim!
تبا , لقد تركت عملي ووجدت عملا آخر فقط ليكون واحد منا متواجد بعض الوقت في البيت مع ابنتنا

Sanırım kimsenin bebeğimiz üzerinde bilimsel deneyler yapmadığı konusunda anlaşmıştık.
اعتقد اننا اتفقنا ان لا احد يقوم بأختبارات على ابنتنا

Neden yapıyordu bilmiyorum ama sinirini kızımızdan çıkardığı için öfkeliydim.
لا أعرف لماذا كانت تفعل ذلك ولكن كنت غاضب لانها اخرجت ابنتنا

Kısa süre sonra tüm kulüp bana, Kızımın kitabını aldıklarından bahsetmeye başladılar.
قريبا جدا , كل النادي اخذ يخبرني عن الكتاب الذي هو من صنع ابنتنا

En küçük kızım hem Amerika hem Finlandiya vatandaşıdır.
ابنتنا الصغرى أمريكية وفنلندية في نفس الوقت

14 yaşındaki çocuğumuz lise partilerine sızıyor. Kızımız tutuklandı.
ابنتنا ذات الأربعة عشر ربيعًا تسللت إلى حفلة للثانوية..

Ne yapmanız gerekiyorsa yapın. Sadece çocuğumuzu geri getirin.
افعل ما عليك فعله فقط أرجوك، استعد ابنتنا

Peter, o bizim acil durumlarda kullanacağımız paraydı ve kızının da yeni bir gözlüğe acil ihtiyacı var.
بيتر .. لقد كانت تلك أموال الطوارئ و ابنتنا تحتاج زوج جديد من النظارات

Eğer Broadway bile küçük Bebeğimizi kariyeri açısından doğru yola sokmazsa, ne sokar bilmiyorum.
وإذا هذا لم يعد ابنتنا إلى رشدها لا أعلم مالذي سيعيدها هل نحن متفقون ؟

- Önemli değil. Sen bizim kızımızsın. - Sizi çok özledim.
لا يهم انتى ابنتنا لقد افتقدتكم كثيراً , لم أقصد ذلك

Evet, sahte kızını kendi kızı gibi yanına alan kişilerden kaçtın.
نعم, هاربةً من الأشخاص الذين سيعاملون ابنتكِ المزّيفة. وكأنها ابنتنا. لابد وأننا وحوش.

Aynı yıl, yeni doğan Kızımı tuzcuya sattık.
لقد بعنا ابنتنا المولودة حديثًا لتاجر الملح