Her şeyin bir sırası var kuzen. Diğer planlardan bahsetmeliyiz. | Open Subtitles | الأهم فالأهم يا ابن العم علينا التحدث بشأن خطط أخرى |
kuzen, ikimiz de işlerin eskisi kadar kolay olmayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن الأمور لن تكون سهلة يا ابن العم |
Krosoczka ailesi komedi dizisinin kuzen Oliver'iydim, bir anda ortaya çıkan yeni çocuk. | TED | كنت مثل ابن العم أوليفر لمسرحية سيتكوم لعائلة الكريزوسكا، الطفل الجديد الذي ظهر من العدم |
kuzen Thaddeus, dolaplara tam yeltenecekken sen atılıyorsun ve avukata hangi dolapların açık kalacağını bildiğini söylüyorsun. | TED | قبل أن يبدأ ابن العم ثادوس في فتح الخزائن، تتقدم وتخبر المحامي بأنك تعرف أي خزنة ستبقى مفتوحة. |
Bir kuzenim var. Kaçık bir şaman tarafından diriltilmişti. | Open Subtitles | لديّ ابن العم ذلك والذي تم بعثه من قبل طبيب ساحر مجنون |
Hiç şansı yoktu. Şimdi, beni dinle kuzen. | Open Subtitles | لم يكن له فرصة مطلقاً الآن ، استمع إليّ يا ابن العم |
kuzen Egbert.. Neden Vikingler topraklarınıza saldırmamışlardı? | Open Subtitles | ابن العم ايجبرت لماذا لم يهاجم الفايكنج اراضيك ؟ |
Bayan Mortar Bayan Dobie'nin kuzen Joe'yu kıskandığını söyledi. | Open Subtitles | قلت أن سيدة مورتر قالت أن آنسة دوبي كانت غيورة من ابن العم جو |
Miss Dobie kuzen Joe her geldiğinde sinirli ve acımasız oluyor. | Open Subtitles | لأنه وبصراحة فإن آنسة دوبي تكون لئيمة ونزقة كل مرة يكون فيها ابن العم جو في المنزل |
kuzen Robertle karşılaştığımız için şanslıyız. Kıprıdamayın. | Open Subtitles | اننا محظوظون لمقابلة ابن العم روبرت توقفوا |
kuzen Jimmy seninle biraz konuşmak için buraya geliyor. | Open Subtitles | ابن العم جيمي وهو في طريقه عبر لديك القليل من الدردشة معك. |
York, ülkeme yapılan her saldırının başlangıç noktasıydı ve o soylu kuzen masum İskoçları şehrin duvarlarına asmıştı, kadın ve çocukları bile. | Open Subtitles | يورك منطقة تجميع لقتال لكل إجتياح لبلادي ذاك ابن العم شنق إسكوتلنديين أبرياء على حيطان المدينة حتى النساء والأطفال |
kuzen lordumla aralarına bir anlaşmazlık girdi. | Open Subtitles | .. ابن العم لقد قام بينه و بين مولاي خلاف |
Bana martaval okuma, ayrıca ağzın kokuyor, kuzen. | Open Subtitles | انت ممتلئ بالغازات ورائحة فمك كريهه يا ابن العم |
- kuzen Ben büyüyor. - Eninde sonunda büyüyecekti. | Open Subtitles | رائع ، الآن حب الجراء ابن العم بن يكبر يجب أن يحدث في وقت ما |
kuzen Matthew, hayallerini yıktığı için üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني أن أرى أن ابن العم ماثيو قد خيب آمالك |
Evet, evet kuzen Knyvit. Soruyu anladım. | Open Subtitles | نعم , نعم يا ابن العم نايفت لقد فهمت السؤال |
kuzen Terry evden çıkıp yanımdaki salıncağa oturdu. | Open Subtitles | على اي حال , عندا جاء ابن العم تيري الى المنزل جلس على تلك الارجوحة بجانبي |
Bu arada, kuzenim Larry'yi bir daha gördüğümüzde ona sutyenini göstermen gerekiyor. | Open Subtitles | بالمناسبة , المرة القادمة عندما نرى ابن العم لارى يجب ان ترية صدريتك |
Bilirsin benim için beklenti umudun aldatıcı kuzeni gibidir. | Open Subtitles | انت تعرف، بالنسبة لي التوقع هو نوعا ما مثل ابن العم المخادع للأمل |
Amerika'da ki kuzenin. Onunla bağlantını koparmamışsın en azından. | Open Subtitles | ابن العم في أمريكا، لقد كنتِ على اتصال به. |
Sağ ol, halaoğlu. | Open Subtitles | شكراً يا ابن العم |