| Bir iki gün içerisinde kapıcına Bırak, ben uğrar, alırım ondan. | Open Subtitles | فقط ، اتركيه لدى البواب بالايام القليلة القادمة وأنا سآتي لاستلامه |
| O nedenle oyumu "suçsuz" diye verdim. Böylece onu vurdurabilirsin. Bırak gitsin. | Open Subtitles | لهذا صوتت بانه غير مذنب، كي يمكنني أن أطلق عليه النيران، اتركيه |
| Onunla bir kez daha çık ve sonra yavaş yavaş Bırak. | Open Subtitles | لماذا لا تخرجين معه مرة أخري فحسب؟ وبعدها اتركيه برفق ؟ |
| Sana henüz ne olduğunu anlattı, şimdi onu yalnız Bırak! | Open Subtitles | لقد أخبركِ بالفعل ما حدث. الآن اتركيه في حاله |
| Bırak öyle kalsın.Hiç dokunma. Sakin ol tamam mı ? | Open Subtitles | اتركيه، لا تحركيه، لا تلمسيه اتركيه فقط، مفهوم ؟ |
| Pekâlâ, bunu bana bırakın, eğer sorum olursa? | Open Subtitles | حسناً, اتركيه معي وإذا كان لدي أي تساؤلات؟ |
| - Onu bana Bırak, tatlım. - Bırakayım gitsin. | Open Subtitles | فقط اتركيه لى يا عزيزتى لماذا لا اقدر على فعل ذلك |
| - Yaptığına bak seni, aptal çocuk! - Onu rahat Bırak! | Open Subtitles | انظر ماذا فعلت ايها الطفل الغبى - اتركيه و شأنه - |
| Bahsettiğim şey olmadan önce sen Bırak. Bırak ve uzaklaş. | Open Subtitles | لذا أتركيه أنتِ قبل أن يحدث هذا اتركيه و أخلقى مسافة بينكما |
| Sen de kendi kısmını hâllet. Bırak gitsin. Zoe! | Open Subtitles | الأمر عائد لك اتركيه زوي , الفتاة الصغيرة تحدق بنا |
| Bassem ona şöyle dedi, "Ne olursun Bırak, yoksa sen de pervaneye doğru sürüklenip öleceksin." | TED | قال لها "باسم": "ارجوك اتركيه" وإلا سينجرف جسدك إلى المروحة وتقتلك أيضاً. |
| Ne yapıyorsan Bırak, önemli değil. | Open Subtitles | أياً كان ما تفعليه، اتركيه - انه ليس هاما |
| Yapma. Bırak onu. Seni öldürmedi çünkü silahlı değildin. | Open Subtitles | كلا، اتركيه لن يقتلك إذا لم تكوني مسلحة |
| İyi, şuraya Bırak. | Open Subtitles | حسناً ، اتركيه هناك سوف أنتظر ، سيدي |
| Onu pub'a götür ve gelirken orada Bırak. | Open Subtitles | خذيه إلى الحانة بعدها اتركيه ! عند المحطة على الطريق |
| Onu pab'a götür ve gelirken orada Bırak. | Open Subtitles | خذيه إلى الحانة بعدها اتركيه ! عند المحطة على الطريق |
| Onunla uğraşmayı Bırak! Rahat Bırak onu! | Open Subtitles | توقفِ عن العبس معه اتركيه لحاله |
| Yalnızca Bırak ve düşsün. | Open Subtitles | الجهاز سيصطدم بالقاع وتنفجر فقط اتركيه |
| Önce seni güzelce pansuman edelim, sonra ararsın. Bırak şunu! Telefonu ver. | Open Subtitles | لمَ لا تدعينني أنظف جرحكِ أولاً ومن ثمَّ يمكنكِ الإتصال بهم؟ اتركيه فحسب! |
| Bence olduğu yerde kalsın, sen kendi işine bak. | Open Subtitles | أقول اتركيه حيث هو واهتمي بشؤونك |
| bırakın onu! Ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | اتركيه الآن ما الذي تفعلينه له؟ |
| - Flaş disk. - Boş ver, vaktimiz yok. | Open Subtitles | القرص الضوئي اتركيه, ليس لدينا وقت |