Keşke oğullarımdan, en azından biri hayatta olsaydı diye iç geçiririm bazen. | Open Subtitles | دائماً ما اتمنى أن يكون أحد أولادي على الاقل على قيد الحياة |
Tanrım, Keşke New York'ta birileri yerin altından giden ve seni bir yerlere götürebilecek tren gibi bir şey icat etseydi. | Open Subtitles | اتمنى أن شحصا ما فى نيويورك يخترع شيئا جيدا مثل قطار او ما شابه كالذى ينزل تحت الأرض ويوصل لأماكن عدة |
Tanrım, Keşke New York'ta birileri yerin altından giden ve seni bir yerlere götürebilecek tren gibi bir şey icat etseydi. | Open Subtitles | اتمنى أن شحصا ما فى نيويورك يخترع شيئا جيدا مثل قطار او ما شابه كالذى ينزل تحت الأرض ويوصل لأماكن عدة |
- Çabuk yapmalıyız. - Ben payıma düşeni yaptım umarım. | Open Subtitles | يجب أن نجعله بسرعة انني بالأحرى اتمنى أن اعمل قليلا |
umarım sizin için yarın her şey yolunda gider. Çalışmalarında iyi şanslar. | Open Subtitles | اتمنى أن تسير أموركِ جيداً في الغد و حظاً موفقاً في دراستكِ |
- 2002'den beri bir kaç şey öğrendiğini umuyorum, mesela gerçeği söylemek gibi. | Open Subtitles | -كنت اتمنى أن تكوني قد تعلمتِ بعض الأشياء منذ 2002 مثل قول الحقيقة. |
Keşke birşey yapabilsem, ama bir tane daha boşa harcayamam. | Open Subtitles | اتمنى أن استطيع مساعدتك , ولكن لا يمكنني تحمل خسارة اثنين منهم |
Haydi tatlım, Keşke sende bizimle kiliseye gelsen. Yeni rahipten hoşlanacaksın. | Open Subtitles | عزيزي, اتمنى أن تأتي الى الكنيسة سوف تحب القس الجديد . |
Keşke Kelly Ripa set dışında nasıl görseydim. | Open Subtitles | اتمنى أن أرى ماهو شكل كيلي ريبا بعيداً عن مكان التصوير ممثلة أمريكية |
Keşke bu kitaptaki gibi cesur bir adamla karşılaşsam. | Open Subtitles | اتمنى أن أقابل رجل شجاع مثل الذي في الكتاب |
"Ah Keşke beni o yaprak yığının içine atsa." | Open Subtitles | يا رباه .. اتمنى أن يقوم برميي في كومة الأوراق تلك |
Keşke ben gidebilsem, ama çocuğu yalnız bırakamam. | Open Subtitles | اتمنى أن أستطيع الذهاب لكني لا استطيع ترك الصبي وحده |
Keşke öpüp, ondan intikam alabileceğim bir erkek arkadaşı olsa. | Open Subtitles | أنا في الواقع اتمنى أن لديها حبيب لأذهب وأقبله لأعود اليها |
Keşke gidip yüzünü öpücüklere boğabilseydim. | Open Subtitles | اوه, كم اتمنى أن لو يمكنني الارتفاع وتقبيل وجهه |
umarım kendinizle gurur duyuyorsunuzdur. Burada eşek kadar adamlar var. | Open Subtitles | اتمنى أن تكونوا فخوريين بأنفسكم مجموعة من الرجال المهمين هنا |
umarım bu hatıralardan keyif alıyorsundur çünkü hapishanede elinde sadece onlar kalacak. | Open Subtitles | اتمنى أن تستمتع بتلك الذكريات لأنها كل ما ستحظى به في السجن |
Pek hoş bir şey değil ama umarım tekrar yardımıma ihtiyacınız olur. | Open Subtitles | أنه ليس شىء جميل لأقوله ولكن اتمنى أن تحتاج مساعدتى مرة أخرى |
umarım hakim bir an önce gelir. Öğle yemeğim var. | Open Subtitles | اتمنى أن تأتي القاضيه إلى هنا قريباً لدي موعد غداء |
umarım sizlere dünyayı yeni gözlerle görmeyi öğrenme isteğini verebilmişimdir. | TED | اتمنى أن أكون قد زرعت في نفوسكم الرغبة في الإطلاع أكثر عن العالم عن طريق وجهة نظري |
Numaramı verdiğimden beri aramını umuyorum | Open Subtitles | عندما اعطيتك رقم هاتفي كنت اتمنى أن تتصل بي |
Bu yıl seni o paranın üstüne çıkarmayı gerçekten umuyordum. | Open Subtitles | كنت اتمنى أن تحصل على أعلى من ذلك هذه السنه |