ويكيبيديا

    "اتّضح أنّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Görünen o ki
        
    • Meğer
        
    • Ortaya çıktı ki
        
    • olduğu ortaya çıktı
        
    Görünen o ki o binadaki başka bir laboratuardan bir şey çalınmış. Open Subtitles اتّضح أنّ هناك شيء آخر سُرق من مُختبر آخر في ذلك المبنى.
    Görünen o ki o binadaki bir laboratuardan çalınan başka bir şey var. Open Subtitles اتّضح أنّ هُناك شيء آخر قد سُرق من مُختبر آخر في ذلك المبنى.
    Meğer o lanet erkek arkadaşınmış. O sistematik olarak aile ağacındaki her üyeyi öldürüyormuş. Open Subtitles اتّضح أنّ اللعنة هي خليلك الذي يقتل كلّ فرد من شجرة عائلته بانتظام.
    Peki, ölen kız Meğer Vertigo'yu bir iş arkadaşından almış. Open Subtitles اتّضح أنّ الفتاة التي ماتت أخذت دوار" من زميل لها بالعمل"
    Ortaya çıktı ki bir adamın boktan sandviçi başka bir adamın creme brulee'siymiş. Open Subtitles اتّضح أنّ الشطيرة المزرية بالنسبة إلى رجل هي ألذّ تحلية بنظر آخر
    Açıkça Ortaya çıktı ki, Newton'ın kütleçekimi yasası aslında tüm soruları cevaplamıyor. Open Subtitles اتّضح أنّ قوانين (نيوتن) البسيطة لـ"الجاذبيّة" لا تُجيب عن كلّ الأسئلة.
    Avrupa'da evli olmanın altı farklı yolu olduğu ortaya çıktı. TED اتّضح أنّ هناك 6 طرق مختلفة للزّواج في أوروبا.
    Görünen o ki biri kanalizasyon ızgarasını kaldırtmış. Sonra da çıkış noktasındakini kaynak yaptırmış. Open Subtitles اتّضح أنّ شخصاً فتح كُوّة الصرف، ومن ثمّ لحمها في طريق خروجه.
    Görünen o ki, son 3 ayda Faircroft velilerinin çoğu soyguna uğramış. Open Subtitles اتّضح أنّ العديد من عائلات الأكاديميّة
    Görünen o ki annem ölmemiş. Open Subtitles اتّضح أنّ أمّي لمْ تمت.
    Görünen o ki bu restoran ne olduğunun farkında olmalarına rağmen Bay Fenton içkilerinden veriyormuş- Open Subtitles اتّضح أنّ هذا المطعم... لم ينفكّواْ يقدّمواْ مشروبات السّيد (فينتون) حتّى بعد مدّةٍ من معرفتهم...
    Görünen o ki bu restoran ne olduğunun farkında olmalarına rağmen Bay Fenton içkilerinden veriyormuş- Open Subtitles اتّضح أنّ هذا المطعم... لم ينفكّواْ يقدّمواْ مشروبات السّيد (فينتون) حتّى بعد مدّةٍ من معرفتهم...
    Peki, ölen kız Meğer Vertigo'yu bir iş arkadaşından almış. Open Subtitles اتّضح أنّ الفتاة التي ماتت أخذت "دوار" من زميل لها بالعمل.
    Meğer Elena'nın arkadaşları haklıymış. Dünya gerçekten de onun etrafında dönüyor. Open Subtitles اتّضح أنّ أصدقاء (إيلينا) مُحقّون، العالم فعلًا يدور حولها.
    Meğer Maggie 1960'da Mystic Falls'ta ölmüş. Open Subtitles اتّضح أنّ (ماجي) ماتت عام 1960 في (ميستك فولز).
    Ortaya çıktı ki küçük sarışın da oradaymış. Angie McAlister. Kıza abayı yakmıştı. Open Subtitles اتّضح أنّ هُناك تلك الشقراء الصغيرة، (آنجي مكأليستر)، كان مفتوناً بها.
    Ortaya çıktı ki Schuster Billy Piper'ı temsil etmiş. Open Subtitles اتّضح أنّ (شوستر) مثّل (بيلي بايبر).
    Plastik fabrikasının, modern deniz korsanlarının paravanı olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles اتّضح أنّ مصنع البلاستيك كان واجهة لقراصنة بحر حقيقيّين
    Anne ve babanın ikisinde de çok büyük iç yaralanmalar olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles كانا يتحدّثانِ ويضحكانِ في غرفةِ الطوارئ ثمّ اتّضح أنّ الوالدين كلاهما يعانيانِ من إصاباتٍ داخليّةٍ خطيرة
    Mesaj gönderen telefonun bir ATF ajanına ait olduğu ortaya çıktı bir de. Open Subtitles اتّضح أنّ الهاتف الذي أرسلت منه الرسالة ينتمي لعميل بمكتب مُكافحة الكحول والتبغ، والأسلحة الناريّة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد