| geceleri, yapraklarını kıvırırlar ve hareketliliği azaltırlar, ve gündüzleri, yaprakların açıldığını ve-- çok daha fazla hareketlilik olduğunu görebilirsiniz. | TED | وهي اثناء الليل تقوم بإغلاق اوراقها وتقلل الحركة واثناء النوم تقوم بإعادة فتح الاوراق وتتحرك بكثرة |
| Artık geceleri gitmeli hava sıcakken de dinlenmeliyiz. | Open Subtitles | من الان وصاعدا يجب ان نسافر اثناء الليل ونستريح عندما يكون الجو حار. |
| Bütün hayvanları, özellikle kedileri geceleri evin dışarısında tut. | Open Subtitles | ضعى كل الحيوانات بالخارج اثناء الليل خاصة القطط |
| Ama kasabadakiler geceleri evden sesler geldiğini söylediler. | Open Subtitles | لكن سكانَ المدينة قالَوا أحياناً في اثناء الليل كانوا يَسْمعوا أصواتَ قادمة مِنْ البيتِ القديمِ |
| Eğer bunu anlatırsa... bu kamptaki her Alman geceleri... dışarıya çıkabildiğimizi öğrenecektir... bunun yüzünden herkes... tehlikeye atılmış olacak... | Open Subtitles | و الشهادة بذلك تفضح للألمان عن طريق الذى تتخذه للخروج اثناء الليل .. و هذا قد يهدد |
| Değersiz Alman geceleri Kraliçenin odasını ziyaret ediyor | Open Subtitles | يقوم هذا الالماني الوضيع بزيارة حجرة الملكة اثناء الليل |
| - Ayrıca ailelerin geceleri gizlice çocuklarını bekledikleri yoldur. | Open Subtitles | انهُ ايضا الطريق حيث بعض آلآباء يقابلون ابنائهم بالسر اثناء الليل |
| Tüm nehir kıyısını ele geçirmedikleri takdirde Ruslar geceleri asker ve erzak getirebilirdi. | Open Subtitles | مـا لـم يتمكنـوا مـن الأستـيلاء ...على كلتا ضفتى النهر بالكامل سيـظل الـروس قـادريـن عـلى الأتيـان... بالمزيد من القوات و الأمدادات اثناء الليل |
| Ona geceleri tıka basa yemek yediriyorsunuz. | Open Subtitles | وتتركها هناك اثناء الليل |
| Paketleri de geceleri kargoluyorsun. | Open Subtitles | و كنتَ ترسلها اثناء الليل |
| geceleri aynı zamanda tutkulu bir oynaş. | Open Subtitles | عاشق ايضا اثناء الليل |