Tate Fildes'den bu sosyal açıdan önemi olan tabloyu yapmasını istedi. | TED | وقد طلب تايت من فيلدز بأن يرسم لوحة ذات أهمية اجتماعية. |
Benim ölçütlerime göre bu çok da önemli bir dizayn değil, ama sosyal açıdan oynadığı rol çok önemli. | TED | مقياسي لهذا كونها شيء مهم في الصميم هو ليس كيف تبدو لكن حقيقة أنها تؤدي مهام اجتماعية هامة جداً |
İşinde çok başarılı, sosyal becerileri var, çekici, gerçekten çok hoş birisi. | Open Subtitles | لديه عمل جيد و حياة اجتماعية إنه جذاب و هو حقا لطيف |
Bir gün zamanım olduğunda benimde gerçekten sosyal bir hayatım olacak. | Open Subtitles | يوماً ما، عندما يتوافر الوقت أودّ أن تكون لي حياة اجتماعية |
sosyal hizmetli. Sanırım bir barınakta görüldüğüyle ilgili bir ipucu görmüştüm. | Open Subtitles | عاملة خدمات اجتماعية أعتقد أنني رأيت معلومة عن كونها في الملجأ |
Duvar yazılarının mesajı sosyal, politik ya da ırkçı olabilir. | Open Subtitles | الرسومات من الممكن ان يكون اجتماعية أو سياسية أو عنصرية |
Gizlenmiş bir sosyal medya etiketi var ama adresi bulamadık. | Open Subtitles | هناك علامة شبكة اجتماعية مخفية، ولا نستطيع الحصول على الرابط. |
Ön yargılarınızı yıkmanız ve gerçekçi olmanız için sosyal bir deney uygulayacağım. | Open Subtitles | خاصة أنني ابتكرت تجربة اجتماعية جديدة كي تُسقط جدرانكم، كي تكون حقيقية. |
Kağıdın bir kopyasının sosyal görevlinin dosyasının içine girebileceği hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | أتعلمين, لم أفكر يوماً بشأن نسخ الأوراق المتسكعة في ملف عاملة اجتماعية |
Kim Hye Jin sosyal birine benzemiyordu. Sizce nasıl birine benziyordu, efendim? | Open Subtitles | كيم هي جين لم تكن اجتماعية كيف كانت تبدو لك يا سيدتي؟ |
Aynı, eski terane. Ama artık telefonlar, kameralar, sosyal medya var. | Open Subtitles | الشيء القديم نفسه، ولكن الآن هناك هواتف محمولة، وكاميرات، وشبكات اجتماعية |
Zayıf bağların- bugün tanıştığın insanlar- tamamen yeni bir sosyal çevreye giriş biletin. | TED | روابطك الضعيفة، الاشخاص الذين تعرفت عليهم اليوم هم تذكرتك إلى حياة اجتماعية جديدة تماما |
sosyal hayvanlarız, mantıklı hayvanlar değil. | TED | نحن حيوانات اجتماعية, ولسنا حيوانات عقلانية |
daha sonra birşeyler daha buldum ve keşfettik ki dinazorlar gerçekten de çok sosyal hayvanlar. | TED | لقد تعمقت في الموضوع واكتشفت ان الديناصورات كائنات اجتماعية |
Elbette Steven Spielberg de öyle, o da dinazorları çok sosyal hayvanlar olarak betimledi. | TED | ومن ثم ستيفين سبيلبيرغ ليصور الديناصورات ككائنات اجتماعية |
Şirketler, girişimciler, cüretli kapitalistlerin hepsi bunun büyük bir sosyal problem olmanın yanında, büyük bir iş fırsatı olduğunu anlaması lazım. | TED | الشركات,رجال الاعمال, رؤوس الاموال جميعهم يجب عليها ان يعوا أن هذه فرصة عمل عظيمة وفي نفس الوقت مشكلة اجتماعية كبيرة |
Az gelir ve az sosyal refahla uzun saatler çalışıyorlar. | TED | يعملون لساعات أطول مع دخل أقل، ورفاهية اجتماعية أقل. |
Pek çok bilgi içeriyorlar. sosyal güce sahipler. | TED | إنها تحتوي على العديد من المعلومات، ولديها قوة اجتماعية. |
sosyal, dini, politik, ekonomik, askeri gerçekleri temsil edebilirler. | TED | يمكن ان يمثلون مجموعات اجتماعية , دينية, سياسية ,اقتصادية ,عسكرية |
Burada bakmakta olduğunuz şey toplumsal bir grubun bağlantı analiz haritasıdır. | TED | ما تشاهده هنا هو عبارة عن خريطة تحليل لارتباط مجموعة اجتماعية. |
Ben toplum Bilimi üzerine eğitim aldım, Peki neden burada durmuş akıllı malzemeler üzerine konuşuyorum ? | TED | اذا انا عالمة اجتماعية بالتدريب, اذا لماذا انا هنا اليوم اتحدث عن المواد الذكية؟ |
İkimiz de bir sosyete siması olduğunu biliyoruz, bir işkadını değil. | Open Subtitles | كلانا يعرف أنك شخصية اجتماعية ولست سيدة أعمال |
Ben okula gittiğim için okulda sosyalleşmenin büyük kısmının olumlu sosyalleşme olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن جزء كبير من التنشئة الاجتماعية.. في المدارس، ليست تنشئة اجتماعية إيجايبة. |
Psikiyatristler bana paranoyak hayaller gören bir sosyopat teşhisi koyduğundan beri, 16 yıldır bu binada yaşıyorum. | Open Subtitles | أعيش في هذا المبنى منذ 16 عاماً منذ ذلك الحين الأطباء النفسيون خاصتي يشخصوني على انني غير اجتماعية و مصابة بذعر الاوهام |