Bir Sosyal hizmet görevlisi sen ve kardeşini Jacksonville'den trenle getirmişti. | Open Subtitles | موظّفٌ اجتماعيّ أتى بكِ و بشقيقتكِ مِن ''جاكسونفيل'' على متن قطار. |
Saçının kredi kartı kontrolü yapabileceğin bir Sosyal sigorta numarası var mıymış? | Open Subtitles | نعم. أيملك شعرُها رقمَ ضمانٍ اجتماعيّ يمكنكِ أن تطّلعي على رصيده؟ أو ماذا عن مصادرها؟ |
Eski dok işçisi profesyonel Sosyal ilişkici olmuş. - Sosyal ne? | Open Subtitles | عامل ميناء سابق تحوّل إلى رابط اجتماعيّ مُحترف. |
Beni 72 saatlik Sosyal toplantımın ortasında yakaladın. | Open Subtitles | جئتموني في منتصف لقاء اجتماعيّ لـ 72 ساعة. |
Çok Sosyal ve girişken bir insanı aldık ve başına çeşitli ekipman, kamera ve mikrofonlar olan bir kask takıp kablosuz İnternet bağlantısı olan bir sırt çantası verdik | TED | حصلنا على إنسان، شخص اجتماعيّ جدّا ومحبّ للخروج، وتمّ تجهيزها بخوذة مع مختلف المعدات والكاميرات والميكروفونات، ثمّ جهاز ظهريّ باتّصال لاسلكيّ بالإنترنت، |
Sosyal devrim için öldürdüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | والذي سيفترض أنّه يقتل لتغيير اجتماعيّ |
Yeterli mi, yoksa Sosyal güvenlik numarasını da ister misin? | Open Subtitles | أهذه معلومات كافية أم أنّكَ تحتاج رقم ضمان اجتماعيّ أيضاً؟ -سيفي هذا بالغرض |
Sosyal bir etki yaratmakla ilgili. | TED | إنّها خلق لتأثير اجتماعيّ. |
Sosyal güvenlik numarası, Cayman Adaları'nda banka hesabı, kredi kartları ve yarın sabah yurtdışına bir uçak bileti. | Open Subtitles | وجدنا رقم ضمان اجتماعيّ وحساب مصرفيّ في جزر الـ(كاميان) وبطاقات ائتمانيّة وخطّة رحلة لمغادرة البلاد صباح الغد |
Sosyal güvenlik numarası, Cayman Adaları'nda banka hesabı, kredi kartları ve yarın sabah yurtdışına bir uçak bileti. | Open Subtitles | وجدنا رقم ضمان اجتماعيّ وحساب مصرفيّ في جزر الـ(كاميان) وبطاقات ائتمانيّة وخطّة رحلة لمغادرة البلاد صباح الغد |
Bay Bader ile ilk kez Sosyal bir ortamda şehrin en büyük inşaat şirketinin patronu sıfatıyla tanıştım. | Open Subtitles | أول لقاء اجتماعيّ مع السيد (بادر) بصفته كرويس لأكبر شركة بناء في المدينة |
Sosyal biriyimdir. | Open Subtitles | أنا شخص اجتماعيّ |