"احتاج إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ihtiyacım
• ihtiyacı
• ihtiyaç

Yani , Çocukların altlarını değiştirmek için birine ihtiyacım var.
اعني ، احتاج إلى شخص ليساعدني ان اغير لهم حفاظاتهم

Bundan daha fazlası olduğunu bilmek için sihre ihtiyacım yok.
أنا لا احتاج إلى سحر لأعلم أن الأمر يتخطى ذلك.

Ve teşekkür ederim ama kimsenin nasıl yazacağımı söylemesine ihtiyacım yok.
وشكراً لكم جزيلاً ولكني لا احتاج إلى أحد يخبرني كيف أكتبه

Ayrı kalmaya, Louis'le nelerin yanlış ve doğru gittiğini anlamak için ihtiyacım var.
احتاج إلى الإفتراق عنه مدة من الزمن لكي أعرف أين كان مخطئاً وأصححه

Kimin fakir ve devlet yardımına ihtiyacı olduğunu herkes biliyor.
لذلك، عرف الجميع من هم الفقراء ومن احتاج إلى مساعدة الحكومة.

Yani, çalışacak bir piyanoya ihtiyacım olurdu ve bir saat sonra bir hayranımın evindeydim.
لذا انا احتاج إلى بيانو لأتدرب عليه، وبعد ساعة من ذلك اكون في بيت معجب.

Basit bir şey olduğunu varsayarsak panelinde en az 30 saniyeye ihtiyacım var.
وسوف احتاج إلى 30 ثانية على الأقل في اللوحة على افتراض أنه واضح وصريح

Bu yüzden şahitlere ihtiyacım vardı.
افقد هذا النموذج لذلك لماذا احتاج إلى شهود؟

Buna ihtiyacım var, Léon.
احتاج إلى هذا ليون ، أحتاج للوقت لأنظم عقلي

Paramı saklamak için yahudi birine mi ihtiyacım olduğumu söylüyorsun.
أنت تقول لي أنا احتاج إلى رجل يهودي للتعامل مع أموالي

Ne zaman "Kötü Frank" in çıkacağını hissetsem sessizlik konisine ihtiyacım var.
نعم احتاج إلى مخروط من الصمت حولي حين اشعر بعصبية

Tavsiyene ihtiyacım var. Kadınlarla başım dertte.
احتاج إلى نصيحتك يا رجل لدي مشكلة مع فتاة

Bu düğün için bir kız arkadaşa ihtiyacım var.
احتاج إلى احد اواعده يذهب معي إلى هذا الزواج

Kilisenin parkında arabamıza işediklerini? Sağlıklı bir kadın değilim. Strese ihtiyacım yok.
و مُزقت إطارات سيارتنا في مواقف السيارات امام الكنيسه انا لستُ بحالةٍ جيده ، ولا احتاج إلى التوتر

İhtiyacım olduğunda, annen bana yardım etmişti.
والدتك ساعدتني عندما كنت احتاج إلى المساعدة

Özür dilerim, birisi üzerime kustu ve bir tişörte ihtiyacım vardı.
اسف، ولكن احدهم قد تقيئ عليّ انا احتاج إلى قميص

Şimdi tek ihtiyacım bir grupla anlaşma imzalayıp kendime bunun büyük bir hata olmadığını kanıtlamak.
أجل الان فقط احتاج إلى التوقيع مع عدة فرق موسيقية واثبت لنفسي انها لم تكن غلطة كبيرة

Annem bütün gün oruç tuttu, yardımına ihtiyacım var.
إنّها صائمة طوال النهار احتاج إلى مساعدتك

Evli olmasaydı, bebek bakıcısına da ihtiyacı olmazdı.
لو لم يكن متزوجا لما احتاج إلى حاضنة أطفال.

İhtiyacı olduğunda garip, garip işler bulmak onun için kolaydı.
لقد كان يسيراً عليه أن يقوم بأعمال إصافية إذا ما احتاج إلى المال

Ama hala, o penise ihtiyaç duyduğumda hoyratça kullanıyorum.
ولكني ما زلت العق ذلك القضيب عندما احتاج إلى ذلك