Bak, bu hobinden hiç memnun değilim ama buna neden ihtiyacın olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | اصغ، لست سعيدة بشأن هوايتك هذه ولكنني أتفهم سبب احتياجك لها |
Yarın için. Desteğe ihtiyacın olursa diye. | Open Subtitles | من أجل بناء الغد ، في حالة احتياجك للدعم |
Sanırım istediğin her şeyi topladım her ne kadar ölü tavuskuşu tüyüne neden ihtiyacın olduğunu anlamasam da. | Open Subtitles | لكنّي لستُ موقنة تمامًا من سبب .احتياجك لريشة الطاووس هذه |
Al bakalım. Gene ihtiyacın olabilir. | Open Subtitles | تفضل فى حالة احتياجك لها مره أخرى |
40 bin dolara bu yüzden mi ihtiyacın var? | Open Subtitles | هذا سبب احتياجك للأربعين ألف دولار؟ |
Belki de birine ihtiyacın olduğu içindir. | Open Subtitles | ربما هذا بسبب احتياجك لشخص |
Ve özellikle de senin şu Fibonacci'yle arandaki küçük kan davanı halledebilmen için ona ne kadar ihtiyacın olduğunu da göz önünde bulundurursak... | Open Subtitles | و بالنسبة لشدة احتياجك له لتكمل هذا الانتقام من (فيباناتشي) |
Biliyoruz ki biraz vakte ihtiyacın var.. | Open Subtitles | نتفهم احتياجك لبعض الوقت |
Bana ihtiyacın olduğunda seni hiç yüzüstü bıraktım mı? | Open Subtitles | هل خذلتك قط عند احتياجك لي؟ |
Bana ihtiyacın olduğunda seni hiç yüzüstü bıraktım mı? | Open Subtitles | هل خذلتك قط عند احتياجك لي؟ |
Çünkü, görüldüğü üzere buna ihtiyacın var. Bu senin için ikinci şans. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}لأن من الواضح احتياجك للمساعدة |
Hani desteğe filan ihtiyacın olur diye. | Open Subtitles | في حاله احتياجك للدعم |