Onlara canlı yayında bir gizli servis ajanının, infazını izleyebileceklerini söyledim. | Open Subtitles | اخبرتهم ان بامكانهم الحصول على تغطية حية لاعدام عميل استخبارت سرية |
Okuldan, ne bileyim, müzik yeteneği olan bazı çocukların sahne alacağını söyledim. | Open Subtitles | اخبرتهم ان بعض الشباب من المدرسه سوف يقدمون عرضاً لديهم موهبه موسيقيه |
Onlara Arabistan'da gözümüz olmadığını söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم ان هذا غير حقيقى واننا لا نطمع فى السعودية |
Senin bu cinayetlere karşımış olmanın delilik olduğunu onlara da söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتهم ان ذلك جنوني, الظن انك مذنب بجرائم القتل |
Lanetli evin aşırı makyajlanması. Hiç komik değil. onlara evi tam olarak olduğu gibi bırakmalarını söylemiştim. | Open Subtitles | المنزل المسكون والمطلي حديثا انه ليس مضحكا ابدا وقد اخبرتهم ان يتركوه كما هو |
Seni çağırmalarını söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتهم ان يخبروك |
Beni su kulesinde beklemelerini söyledim. Sen de duydun değil mi? Kahretsin! | Open Subtitles | لقد اخبرتهم ان ينتظرونا فى برج الماء لقد سمعتنى اقول هذا ، اليس كذلك |
Çünkü onları ben aradım ve onlara Nathan Ford adlı bir dolandırıcının. bana çalınan tasarımları satmaya çalıştığını söyledim. | Open Subtitles | لانني إتصلت بهم اخبرتهم ان محتالاً يدعي نايثان فورد حاول ان يبيعني بضعة تصاميم مسروقه |
Onlara beni yalnız bırakmalarını söyledim ama dinlemediler. | Open Subtitles | و اخبرتهم ان يتركونى وحيدا لكنهم لم يستمعوا |
Bütün hastaneye sahip olduğumuzu söyledim, onlar da çekilmekle tehdit ettiler. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم ان لدينا المستشفى بأكلمه, هددوني برحيل |
Sonra onlara dünya değişirse geri döneceğimi söyledim. | Open Subtitles | وعندما انتهيت اخبرتهم ان وقع حدث يغير العالم سأعود |
Görevlilere senin yanına sokmamalarını söyledim, | Open Subtitles | اخبرتهم ان لا يدعوه بالقرب منكِ |
Saat sekizde burada gelmelerini söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم ان يكونوا هنا بحلول 8 |
Onlara buraya gelmemelerini söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتهم ان لا ياتوا الي هنا |