Onu görürsen davayı çözmek için öldürmeye yada ölmeye gerek olmadığını söyle. | Open Subtitles | اذا تكلمت معه اخبره انه لا حاجة الى ان يُقتل او يَقتل |
Bu harika! ona harika olduğunu söyle, artık oturabilir. | Open Subtitles | عظيم، اخبره انه عمل عظيم، بامكانه أن يجلس |
Yarın sabah saat 9 da amcasının onu almaya geleceğini söyle ona, anlamadı bu durumu. | Open Subtitles | اخبره انه في التاسعه من صباح الغد سوف يأتي عمه ليأخذه في حاله اذا فهمك |
ona öleceğini ve bu saatten sonra onun için yapabileceğim hiçbir şey olmadığını söylemeye karar verdim. | TED | قررت ان اخبره انه سيموت و انه لا يوجد ما استطيع فعله له |
ona bunun imkansız olduğunu söyledim ama dinlemiyor. | Open Subtitles | لقد كنت احاول ان اخبره انه لا فائدة , ولكنى لم يكن يستمع |
ona beni mutlu ettiğini söylemek istiyorum. | Open Subtitles | و فقط اريد ان اخبره انه هو من كان يسعدنى |
Onunla akşam üstü Roma hamamlarında buluşacağımı söyle. | Open Subtitles | اخبره انه سيجدني في الحمامات الرومانية القديمة عند الغسق. |
ona seninle öyle konuşamayacağını söyle. | Open Subtitles | اخبره انه لا يستطيع ان يتحدث معك هكذا |
Kardeşim geçen hafta10 saatden fazla uyumadı Git, ona onunla ilgili herhangi bir sorun olmadığını söyle. | Open Subtitles | لم ينم اخى اكثر من عشر دقائق متواصله.. ...فى الثلاث اسابيع الماضية.. اذهب انت و اخبره انه بصحه جيدة. |
söyle ona, eğer bu akşam Tokyo'dan buraya uçabilirse... bu meseleyi onunla Cuma günü The Regency'de konuşuruz. | Open Subtitles | اخبره انه اذا اراد الطيران من طوكيو الليلة... لا استطيع مناقشته على الفطور الجمعة في الهيئة. |
ona Pakistan vizem olduğunu söyle | Open Subtitles | اخبره انه يوجد لدي تاشيرة للباكستان |
Şu Gavin Harris'i görünce, ...ona bokun teki olduğunu söyle. | Open Subtitles | عندما ترى جيفين هاريس اخبره انه احمق |
Lee kızını alınca Domino'yu vereceğini söyle. | Open Subtitles | اخبره انه سيحصل على الـ "دومينو" عندما تحصل هى على الفتاة |
Bana taksi çarptığını söyle. | Open Subtitles | اخبره انه تم القبض علي من قبل لشرطة.. |
söyle ona bir süre daha burada kalabilir. | Open Subtitles | اخبره انه بامكانه ان يبقى مده اطول |
Neden ona 15 ila 20 dakikada tamir edebileceğimi söylememe izin verdin? | Open Subtitles | اذان لماذا تركتيني اخبره انه يمكننا اصلاح هذا خلال عشرون دقيقة؟ |
Yani ona kumsalda harika görüneceğini söylemek yerine ölmek üzere olduğunu söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لذا بدل ان اخبره انه سيبدو رائعا على الشاطئ اخبرته انه يحتضر |
ona, kastettiğim kanın onun kanı olmadığını söylemeye gönlüm elvermedi. | Open Subtitles | لم يكن لدي القلب كي اخبره انه لم يكن دمه ما قصدته |