| 30 yaşındaydım. Doktorun ofisinden bir çağrı aldım. test sonuçlarım gelmişti. | TED | كان عمري 30 سنة، وتلقيت مكالمة من مكتب الطبيبة لإبلاغي أن نتائج اختباري قد وصلت. |
| İlk test ürünümüzü Alessi ile ürettik ki, bir kahve ve çay setiydi. | TED | لذا ، فإن أول نوع منتج اختباري قمنا به كان مع أليسي، وكان لطقم قهوة وشاي. |
| Gelen mesajların bir test olduğunun farkına vardım. | Open Subtitles | فهمت ان الرسائل اللتي وصلتني كانت هي اختباري |
| Ben bireysel testimi zaten bitirdim ve geçtim Rafael. | Open Subtitles | انتهيت بالفعل من اختباري الفردي يا رافاييل و نجحت |
| Lütfen. Ehliyet sınavım yarın ve bana hiçbir şey öğretmedin. | Open Subtitles | أرجوك اختباري في القيادة غدا وأنت لم تعلمني شيئا |
| Benim testim tersini söylüyor. 20 dakikaya uçakla gidiyoruz. | Open Subtitles | اختباري يقول عكس هذا اجهزي خلال 20 دقيقة |
| Beni böyle sınamak sence akıllıca mı? | Open Subtitles | كم سيجعلك هذا ذكياً, اختباري هكذا؟ |
| Ama daha deneme çekimimi izlemediler. | Open Subtitles | لكنهم لم يروَا اختباري بعد. |
| Biliyor musun, daha önce de bunun gibi test edildim. - Ne oldu? - Karım, Pauline... | Open Subtitles | ـ أوَتعلمين أنه تم اختباري هكذا قبلًا ـ ماذا حدث؟ |
| Göze batmamaya çalışmamı, ayak uydurmamı başka bir ajan tarafından sert bir şekilde test edilebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | وأن لا أجلب الانتباه وأختلط مع الناس وأنه قد يتم اختباري بقسوة، ويحتمل أن يكون من قبل عميلٍ آخر. |
| Belki bana da test yapmak ister, burada durmayayım. | Open Subtitles | لا يمكنني البقاء هنا في حال ارادت اختباري |
| test sonuçlarımdan dolayı değil miydi yani? | Open Subtitles | اتقولين ان هذا لم يكن بسبب درجة اختباري |
| Bu sadece bir test modeldi. | Open Subtitles | ما رأيك بهذا أنه مجرد نموذج اختباري |
| test sonuçlarımdan dolayı değil miydi yani? | Open Subtitles | اتقولين ان هذا لم يكن بسبب درجة اختباري |
| Ve test pilotumuz döndü. ilk uçuştan sonra bir test pilotu alabilirsiniz, geri bildirimi çok iyiydi. Hangisi harikulade, ya da kayda değer değildi. | TED | وطيارنا الاختباري أعطانا أحسن رد فعل يمكن أن تحص عليه من طيار اختباري بعد الطيران الأول، وهو أنه كان "غير ملحوظ بشكل ملحوظ." |
| İşte oradasın. testimi geçtin. Sana bir şey göstermem lazım. | Open Subtitles | هاأنتِ ذا، تجاوزت اختباري بنجاح" "أريد أن أريك شيئاً |
| Yapacağını biliyordum. Umarım bilmecemi, testimi çözersin. | Open Subtitles | علمت أنك ستفعلينها" "تمنيت أن تحلي لغزي، اختباري |
| sınav. Bu benim sınavım. İşte bu yüzden buradalar. | Open Subtitles | اختبار، إنه اختباري لهذا توجد هذه هنا |
| Yarın sınavım var sınav ne hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ولدي اختبار غدا عن -- لايوجد لدي اي فكرة عن ماهو اختباري غدا |
| İlk testim, tutsak olduğumda geldi. | Open Subtitles | اختباري الأول جاء عندما كنت مأسوراً |
| Beni sınamak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد اختباري ؟ |
| Daha deneme çekimimi izlemediler. | Open Subtitles | لم يروا اختباري. |
| Sesli harflerden bana sınav yapmak ister misin? | Open Subtitles | أتريدين اختباري في أحرف العلّة؟ |