Bunu icat eden şirket birçok çalışma yaptı ve FDA'nın onayına sundu. | TED | الشركة التي اخترعته قامت بدراسات كثيرة، وأحالته إلى إدارة الغذاء والدواء. |
Kumarhane güvenliğini en iyi ben bilirim. Bunu ben icat ettim! | Open Subtitles | انا اعلم عن امن الكازينوهات اكثر من اي رجل انا من اخترعته |
Senin icat ettiğin yazılım duvarını yeniden tasarladım ve Hastings'in trafik kontrol bilgisayarına truva atı olarak gönderdim. | Open Subtitles | أنا أعدت تصميم الجدار الناري الذى اخترعته و دسست به ملف تجسسى لمراقبة كمبيوتر المرور في هاستينجس |
Az önce uydurdum. | Open Subtitles | لقد اخترعته للتوّ. |
Bilmiyorum. Şimdi uydurdum. | Open Subtitles | لا ادري , لقد اخترعته للتو |
Ama ne yazık ki, efsaneden ibaret. Şebeke'yi ayakta tutmak için benim uydurduğum biri. | Open Subtitles | لسوء الحظ انها اسطورة شخص انا اخترعته لقيادة الشبكة |
İcat ettiğim bir şey. | Open Subtitles | إنها مجرد شيء اخترعته. |
Ben icat ettiğimde öyle değildi. Ve hayatını da kurtarmış gibi. | Open Subtitles | حسنًا، لم يكن كذلك حينما اخترعته ويبدو أنه أنقذ حياتكِ |
Önce ismini sen yazdırırsın, oraya önce sen ulaşırsın 20 yıl sonra sen icat etmiş olursun. | Open Subtitles | تضع اسمك عليه أوّلاً، وتقوم بنشره، وتكون أنت اخترعته بعد 20 عاماً. |
Mükemmel olsalar da bence bu kocaman elektronik devleri doğanın icat etmiş olduğu bir şeyle bütünleştirmemiz gerek. Mikropla, kendini yenileyebilen, kendisi üretebilen, yaşayan bir makine olan bu tek hücreli organizmayla. | TED | ورغم روعتهم، أعتقد أنه حان الوقت كي ندعم عمالقة التقنية تلك بما اخترعته الطبيعة بالفعل: الميكروب، كائن وحيد الخلية هو في حد ذاته ذاتي التوليد ومكتفي ذاتياً، إنه آلة حية. |
Bunu ben icat ettim. Ben... | Open Subtitles | بالطبع ليس له اسم, أنا اخترعته |
Bu gökkuşağı taşıyıcı, seni Oz'a geri uçuruyor. Ben icat ettim. | Open Subtitles | سنطير بك مقفلين إلى "أوز" من خلال قوس قزح هذا لقد اخترعته |
İcat ettiğin herşeyi, hastalığınla savaşmak için yarattın. Bu harika. | Open Subtitles | اخترعته لتقاوم مرضك وهذا عظيم |
- Hiç fikrim yok. uydurdum. | Open Subtitles | -لا أعرف، لقد اخترعته تواً |
- Hiç fikrim yok. uydurdum. | Open Subtitles | -لا أعرف، لقد اخترعته تواً |
Onu uydurdum mu? | Open Subtitles | أنا اخترعته ؟ |
Onu uydurdum mu? | Open Subtitles | أنا اخترعته ؟ |
Ama ne yazık ki, efsaneden ibaret. Şebeke'yi ayakta tutmak için benim uydurduğum biri. | Open Subtitles | لسوء الحظ انها اسطورة شخص انا اخترعته لقيادة الشبكة |
Benim uydurduğum bir hayvan denebilir. | Open Subtitles | أنه نوعا ما مثل حيوان اخترعته انا |
Kafamın içindeki bu sesin kendi uydurduğum bir şey mi yoksa gerçekten Christopher'ın mı bilmiyorum bile. | Open Subtitles | أنا لا أعلم حتى إذا كان هذا الصوت في رأسي إنه شيء قد اخترعته (أو إذا كان ذلك مايبدو عليه (كريستوفر |
İcat ettiğim küçük bir şey. | Open Subtitles | rlm; إنه مجرد شيء صغير اخترعته. |