Malika eline geçen ilk şeyi aldı ve ona attı. | Open Subtitles | ماليكا حملت اول شيء استطاعت اخذه و قامت برميه عليه |
Sözümü tuttum. Hazırdı, ama albay aldı onları. | Open Subtitles | لقد وعدتك ,انه كان جاهزا لكن الكولونيل اخذه |
Bunu beni eğiten adamdan aldım. O da kendisini eğitenden almış. | Open Subtitles | اخذته من الرجل الذي دربني وهو اخذه من الرجل الذي دربه |
Elimizdeki zamana bakarsan, tamamını almak istiyorlar. | Open Subtitles | على حسب الوقت المتبقى لدينا انهم يريدون اخذه كله |
Güvenmiyorum zaten, bu yüzden senin yanında kalmasın diye yanıma alıyorum. Bana bir şey olmaz. | Open Subtitles | انا لا ايق به , لهذا سوف اخذه معي ولن يبقى معكم |
Karıdeşen Jack'in bir kurbanından aldığı şey neydi? | Open Subtitles | ما هو الشيء الذي اخذه جاك السفاح من احد ضحاياه؟ |
Ama bileti olmadan alabilir mi ki? | Open Subtitles | ولكن, هل يمكنه اخذه بدون التذكرة ؟ |
- götürmek istediğiniz oyun ve kitapları toplarlayın. | Open Subtitles | التقطوا كل الالعاب و الكتب واي شئ تريدون اخذه لمنزلها |
Parayı sen değil, ben alacağım. Hayır, para almamıza gerek yok. | Open Subtitles | انت لا تأخذ هذا المال انا اخذه نحن لا نحتاج ان نأخذ المال. |
İlk erkek çocuk doğurduğu vakit babam çocuğu aldı ve sakladı. | Open Subtitles | وعندما ولد ابنها الأول ذكر اخذه ابي وخبأه |
Çünkü seni küçük fare deliğine kadar izlediğimizde biri onu evinden aldı. | Open Subtitles | لمصيدة الفئران الصغيرة تلك شخص ما اخذه من منزله |
Para, hiç gemide olmadı. Biri onu aldı. | Open Subtitles | . المال لم يكن علي متن هذه السفينة أبداً . شخص ما اخذه |
Olay yerinden almış olmalı. | Open Subtitles | هو لابد انه اخذه من مسرحه الجريمة |
Sadece birileri onu almış olabilir mi diye kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتأكد ان كان شخص ما قد اخذه |
Elimizdeki zamana bakarsan, tamamını almak istiyorlar. | Open Subtitles | على حسب الوقت المتبقى لدينا انهم يريدون اخذه كله |
Bu hediye sepetini alıyorum ve içinde salam olan bu hediye sepetini... | Open Subtitles | سوف اخذه هذه السلات وهذه السله مع السلامي |
Para içinse kocanın benden aldığı şey lazım. | Open Subtitles | ولكي احصل على ذلك المال علي ان استرجع ما اخذه زوجك مني |
Güzel görünüyor. Biraz alabilir miyim? Koşmaktan boğazım kurudu. | Open Subtitles | يبدو جيداً هل استطيع ان اخذه منه ؟ |
Ama onu kahvaltı için Rammer Jammer'a götürmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | انت الافضل اوه ولكن ربما انت بحاجه الى اخذه |
Sadece ihtiyacım olacağını alacağım ki dikkat çekmeyeyim. | Open Subtitles | لذلك كل ما احتاج ان اخذه يجب ان يبدو بريئاً |
Kimin aldığını tahmin edebiliyorum, | Open Subtitles | بغض النظر لدي فكرة عمن يمكن ان يكون قد اخذه |
Hastaneye ben götürebilirim fakat kontağı çeviremiyotum. Ben iyiyim. | Open Subtitles | استطيع اخذه للمستشفى انا اقود, لكنني لا استطيع ادارة المفتاح |
Ona akıl vermiş, seyahatlere götürmüş, bütün zamanını onunla birlikte geçirmiş. | Open Subtitles | لقد ارشده, اخذه في رحلات امضى كل وقته معه |
İstediğin her şeyi istediğin her şeyi alabilirsin, ...istersen burada da kalabilirsin. | Open Subtitles | بمقدروك اخذه بمقدورك اخذ كل شئ بإمكانك المكوث هنا إذا اردت |
Belki bir şey onu alıp götürmüştür, belki geri gelecektir. | Open Subtitles | ربما اخذه شيء ما ربما عليك ان تعودي ادراجك |
Onu eve götürmeliyim ve Larry'nin önünde becermeliyim. | Open Subtitles | يجب ان اخذه الى البيت واضاجعه امام لاري |
Solucan, Sayın Yargıç, bırakın götüreyim onu yuvasına. | Open Subtitles | يا سيادة الدودة دعني اخذه للمنزل |