"اخذه" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldı
        
    • almış
        
    • almak
        
    • alıyorum
        
    • aldığı
        
    • alabilir
        
    • götürmek
        
    • alacağım
        
    • aldığını
        
    • götürebilirim
        
    • götürmüş
        
    • alabilirsin
        
    • götürmüştür
        
    • götürmeliyim
        
    • götüreyim onu
        
    Malika eline geçen ilk şeyi aldı ve ona attı. Open Subtitles ماليكا حملت اول شيء استطاعت اخذه و قامت برميه عليه
    Sözümü tuttum. Hazırdı, ama albay aldı onları. Open Subtitles لقد وعدتك ,انه كان جاهزا لكن الكولونيل اخذه
    Bunu beni eğiten adamdan aldım. O da kendisini eğitenden almış. Open Subtitles اخذته من الرجل الذي دربني وهو اخذه من الرجل الذي دربه
    Elimizdeki zamana bakarsan, tamamını almak istiyorlar. Open Subtitles على حسب الوقت المتبقى لدينا انهم يريدون اخذه كله
    Güvenmiyorum zaten, bu yüzden senin yanında kalmasın diye yanıma alıyorum. Bana bir şey olmaz. Open Subtitles انا لا ايق به , لهذا سوف اخذه معي ولن يبقى معكم
    Karıdeşen Jack'in bir kurbanından aldığı şey neydi? Open Subtitles ما هو الشيء الذي اخذه جاك السفاح من احد ضحاياه؟
    Ama bileti olmadan alabilir mi ki? Open Subtitles ولكن, هل يمكنه اخذه بدون التذكرة ؟
    - götürmek istediğiniz oyun ve kitapları toplarlayın. Open Subtitles التقطوا كل الالعاب و الكتب واي شئ تريدون اخذه لمنزلها
    Parayı sen değil, ben alacağım. Hayır, para almamıza gerek yok. Open Subtitles انت لا تأخذ هذا المال انا اخذه نحن لا نحتاج ان نأخذ المال.
    İlk erkek çocuk doğurduğu vakit babam çocuğu aldı ve sakladı. Open Subtitles وعندما ولد ابنها الأول ذكر اخذه ابي وخبأه
    Çünkü seni küçük fare deliğine kadar izlediğimizde biri onu evinden aldı. Open Subtitles لمصيدة الفئران الصغيرة تلك شخص ما اخذه من منزله
    Para, hiç gemide olmadı. Biri onu aldı. Open Subtitles . المال لم يكن علي متن هذه السفينة أبداً . شخص ما اخذه
    Olay yerinden almış olmalı. Open Subtitles هو لابد انه اخذه من مسرحه الجريمة
    Sadece birileri onu almış olabilir mi diye kontrol etmek istedim. Open Subtitles أردت فقط أن أتأكد ان كان شخص ما قد اخذه
    Elimizdeki zamana bakarsan, tamamını almak istiyorlar. Open Subtitles على حسب الوقت المتبقى لدينا انهم يريدون اخذه كله
    Bu hediye sepetini alıyorum ve içinde salam olan bu hediye sepetini... Open Subtitles سوف اخذه هذه السلات وهذه السله مع السلامي
    Para içinse kocanın benden aldığı şey lazım. Open Subtitles ولكي احصل على ذلك المال علي ان استرجع ما اخذه زوجك مني
    Güzel görünüyor. Biraz alabilir miyim? Koşmaktan boğazım kurudu. Open Subtitles يبدو جيداً هل استطيع ان اخذه منه ؟
    Ama onu kahvaltı için Rammer Jammer'a götürmek isteyebilirsin. Open Subtitles انت الافضل اوه ولكن ربما انت بحاجه الى اخذه
    Sadece ihtiyacım olacağını alacağım ki dikkat çekmeyeyim. Open Subtitles لذلك كل ما احتاج ان اخذه يجب ان يبدو بريئاً
    Kimin aldığını tahmin edebiliyorum, Open Subtitles بغض النظر لدي فكرة عمن يمكن ان يكون قد اخذه
    Hastaneye ben götürebilirim fakat kontağı çeviremiyotum. Ben iyiyim. Open Subtitles استطيع اخذه للمستشفى انا اقود, لكنني لا استطيع ادارة المفتاح
    Ona akıl vermiş, seyahatlere götürmüş, bütün zamanını onunla birlikte geçirmiş. Open Subtitles لقد ارشده, اخذه في رحلات امضى كل وقته معه
    İstediğin her şeyi istediğin her şeyi alabilirsin, ...istersen burada da kalabilirsin. Open Subtitles بمقدروك اخذه بمقدورك اخذ كل شئ بإمكانك المكوث هنا إذا اردت
    Belki bir şey onu alıp götürmüştür, belki geri gelecektir. Open Subtitles ربما اخذه شيء ما ربما عليك ان تعودي ادراجك
    Onu eve götürmeliyim ve Larry'nin önünde becermeliyim. Open Subtitles يجب ان اخذه الى البيت واضاجعه امام لاري
    Solucan, Sayın Yargıç, bırakın götüreyim onu yuvasına. Open Subtitles يا سيادة الدودة دعني اخذه للمنزل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more