Çok kan kaybetti. Onu buradan çıkarmamız lazım. | Open Subtitles | لقد فقد الكثير من الدماء يجب علينا اخراجه من هنا |
Onu oradan çıkarmamız lazım. | Open Subtitles | علينا اخراجه من هناك |
Buradan çıkarmamız lazım. | Open Subtitles | علينا اخراجه من هنا |
Hayır, stratejiye uyacağız. Yapmanız gereken, onu oyundan çıkarmak. | Open Subtitles | لا سوف نواصل باستراتيجيتنا، لكن علينا اخراجه من اللعبة |
- Fotoğraf laboratuvarı bu Polaroid'den resim çıkarmak mümkün değil diyor. | Open Subtitles | ـ لا يوجد المزيد مما يمكن اخراجه من النيجاتف |
- Onu bıradan çıkarmalıyız. - Tahliye isteyeceğim. | Open Subtitles | علينا اخراجه من هنا- ساطلب اخراجا طارئا- |
- Onu oradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | حسنا ، علينا اخراجه من هنا |
Onunla karşılaştığım andan beri aklımdan hiç çıkaramıyorum. | Open Subtitles | منذ ان التقيت به. لا استطيع اخراجه من علقي. |
Randall, bu deyimi kullanmayı keser misin? Çünkü kafamdan çıkaramıyorum. | Open Subtitles | هل يمكنك التوقف عن إستخدام هذا التعبير لأن لا يمكنني اخراجه من عقلي |
Kardeşim de öyle. Bütün paralarını masumiyetini kanıtlamak, onu hapisten çıkarmak için harcadılar. | Open Subtitles | وكذلك أخي, كل المال الذي حصل عليه أنفقه لـ اخراجه من السجن |
Sadece bana güven, onu şimdi kasadan çıkarmak zorundayız. | Open Subtitles | فقط ثق بي علينا اخراجه من تحت الارض الان |
- Sanmam. - Onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك - علينا اخراجه من هنا - |
Onu aklımdan çıkaramıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع اخراجه من عقلى |