| Evet, bunlar dün gece giydiğim kıyafetler ve hayır, bu utanç yürüyüşü değil. | Open Subtitles | أجل، هذه الملابس التي ارتديتها الليلة الماضية و كلاّ، لن أقوم بمشية الخزي |
| Bileklerime giydiğim ince metal şıkırdadı. Yine de ayağımı yeniden vurdum. | TED | جلجلت الخلاخيل التي ارتديتها حول كاحليَّ بشكل مزعج، لكنني ثبت قدمي مجددًا. |
| Neyse, onu ilk giydiğim zaman Ekimdi ve dışarısı hâlâ sıcaktı. | Open Subtitles | على اي حال ، ارتديتها في يومى الاول وخرجت كان شهر اكتوبر ، وكان الجو حار في الخارج |
| Sivilcelerim ya da mezuniyet balosunda taktığım piyano tuşlu kravat mesela. | Open Subtitles | ماذا عن ربطة عنق عازف البيانو الذي ارتديتها في الحفل الراقص؟ |
| İyi şans getirirmiş. Onu taktığım sürece başıma kötü bir iş gelmezmiş. | Open Subtitles | وقال انها تجلب الحظ طالما ارتديتها وانه لا شيء سيئ سيحدث لي |
| Çünkü bunu ilk kez giydiğimde... | Open Subtitles | لأنّي حالما ارتديتها لأوّل مرة نمَت لي لحية، لحية كاملة النموّ. |
| Bir önceki gecenin fon toplamasında giydiğim kıyafeti ertesi günkü fon toplamada giyerdim. | Open Subtitles | كنت أذهب إلى حفل جمع تبرعات بحلة التي ارتديتها إلى حفل جمع التبرعات الليلة السابقة |
| Step dansı resitalim için mükemmel tek parça elbiseyi giydiğim zaman mıydı? | Open Subtitles | هل كان عندما كنت اتباهى بملابس الرقص النقرى التى ارتديتها فى التدريب ؟ |
| Hâlâ 7. sınıfta giydiğim sütyenimi giyiyorum. | Open Subtitles | أعني أنا ما زلت ارتدي حمالة الصدر نفسها الذي ارتديتها في الصف السابع |
| ılk yapacağım iş burada giydiğim kıyafetlerimi yakmak olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأفعله هو حرق كلّ قطعة ملابس ارتديتها هنا |
| Hep giydiğim takım elbiseyi giyerim. | Open Subtitles | يبدو ذلك رائعا، سوف أرتدي نفس البدلة التي ارتديتها دائما |
| Ceketi hatırlıyorsundur. Özel gösteri için giydiğim ceket. | Open Subtitles | أنت تتذكر هذه السترة السترة التي ارتديتها في الحفلة المميزة |
| -Rudi Bunlar hayatımda giydiğim en güzel kıyafetler. | Open Subtitles | هذه أروع ملابس ارتديتها الى الآن. |
| Bu muhtemelen şimdiye kadar giydiğim en rahat sütyen. | Open Subtitles | لعلّها أفضل صدريّة ارتديتها حتى الآن |
| Üçüncü randevumda giydiğim kazak! | Open Subtitles | لقد ارتديتها في موعدي الثالث |
| Kostüm partisinde taktığım gerçek bir kravatım var. | Open Subtitles | لدي ربطة عنق حقيقه التي ارتديتها في حفله تنكريه |
| Kendi düğünümde taktığım kol düğmeleri. | Open Subtitles | نفس الأزرار التي ارتديتها يوم زفافي |
| Onu son giydiğimde yakışıklı bir adamdım. | Open Subtitles | آخر مرة ارتديتها أصبحتُ رجلاً وسيماً. |