ويكيبيديا

    "اساسي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • temel
        
    • basit
        
    • zaruri
        
    Bununla birlikte bir tür eşitlik ruhu var. Hepimiz temel olarak eşitiz. TED و بالاضافة الى ذلك هنالك نوع من المساواة.فنحن جميعا متساوون بشكل اساسي.
    İşte karadelikleri bulmak ve üzerlerinde çalışmak isteyen kişinin temel sorusu bu. TED هذا سؤال اساسي لأي شخص مهتم بالبحث عن و دراسة الثقوب السوداء
    Bu arada ortağım bir Meksikalı-- öğrendiğim şey sizin de bildiğiniz gibi yemek hepimiz için temel bir ihtiyaç ve gayet tabii Meksikalılar için de bu durum böyle. Ama aslında yemek bundan fazlası. TED شريكي مكسيكي.. وكلما تعمقت فيها كما تعلمون الطعام بالنسبه لنا جميعا هو شيء اساسي وللمكسيكيين ايضا, ولكنها اكثر من ذلك
    Böylece, basit bir şekilde kendi kendine geçinen bu genç ve güzel çello sanatçısını kanatları altına aldı. Open Subtitles لذا , هذه عازفة الكمنجة الصغيرة الجميلة من , بشكل اساسي تعيش معتمدة على نفسها هو اخذ هذه الفنانة الصغيرة تحت جناحيه
    Ve diyelim ki bu problemin çözümü o kadar basit ki başarısız olması için... Open Subtitles ودعينا نقول ان الحل لهذه المشكلة .. هو سهل جداً اساسي جداً .. بحيث ان .. الفشل في الاعتراف له هو
    Bu yeni piramid sadece iş hayatı için zaruri değil, herkes için geçerli TED انه ليس اساسي فقط في مجال الأعمال بل اساسي في الحياة
    Aslında temel anlamda işletmeler toplumsal sorunlara sebep oluşturarak kâr yapmaz. TED الأعمال لا تحقق الأرباح عن طريق التسبب بمشاكل اجتماعية في الحقيقة ليست في أي احساس اساسي
    Eğer bu resim dünyanın fakirliğini betimliyorsa, o zaman yarısından çoğu temel geçim kaynağı olarak çiftçilik yapıyor. TED ان كانت هذه الصورة تمثل فقراء العالم، اذن فاكثر من نصف العاملين بالزراعة كمصدر اساسي للدخل.
    Burada gördüğünüz bu kung kabilesi mensubu sanıyorum gösterdiği kadar uzun bir balığın nasıl da kaçtığını anlatıyor; ama bu oyun sahnesinin temel bir parçası. TED حسناً، هذا البوشمان، كما أعتقد، يتحدث عن السمكة التي مرت وكانت بذلك الطول، لكنها جزء اساسي من مشهد اللعبة.
    temel olarak, şüpheli bir buluşmaya gideceksiniz, ya da potansiyel olarak kötü bir yemeğe. TED بشكل اساسي.انتم معرضون لبعض المواقف مواعيد غير مرتبة, او اجتماع سيء
    Yazılım, başka bir temel gücün konusu: daha da çok versiyon çıkarma emrinin. TED البرامج تخضع لعامل اساسي اخر: الإصرار على إصدار إصدارات جديدة بإستمرار.
    Gayet iyi tanıyorum. temel olarak para aklayan biri. Open Subtitles اجل منذ فترة طويلة انه يقرض الأموال بشكل اساسي انه رجل مهذب
    Darwin çalışmalarıyla temel bir inancın altını oyuyordu. Open Subtitles ما كان يحاول دارون ضعضعته في كتابه هو معتقد اساسي
    Ama temel olarak, hayvan nükleotitleri, insanınkilerin yerini alıyor. Open Subtitles لكن بشكل اساسي النيكليوتيدات الحيوانية تستولي علي الانسانية
    Elimizde senin için bir temel olduktan sonra, o bize virüsün ne kadar hızlı yayıldığını söyleyecektir. Open Subtitles بما ان لدينا خط اساسي بالنسبه لك , ذلك سيخبرنا بالضبط السرعة التي يستغرقها الفيروس للانتشار.
    Oluyorum ama sadece basit olduğunu düşündüğüm şeyde değilim. Open Subtitles سأفعل ذلك, ولكن ليس في شيء اساسي يمس الشركة
    Aradığın basit Yüzük Taşıyıcısı ise... Open Subtitles اذا كنت ترغب في رجل حامل خاتم اساسي
    Sana göre her şey basit. Open Subtitles . ولكن انت تظنين ان كل شيء اساسي
    Herhangi bir şey... basit korkutucu bir şey. Open Subtitles شيء اساسي شيء مرعب
    Jerome, senin yaşında bütün sanatlarla, bütün felsefelerle ve bütün yaşam tarzlarıyla deneme yapman kesinlikle zaruri. Open Subtitles جيروم انه شئ اساسي تماما لمثل عمرك بانك بدات تجريب كل انواع الفنون كل الفلسفات وكُلّ أساليب الحياة
    Ama olması zaruri. Open Subtitles لكن هذا اساسي
    Ama olması zaruri. Open Subtitles لكن هذا اساسي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد