Bu yüzden Carvahall'da saklandım hak ettiğim utanç icinde. | Open Subtitles | لهذا انا اختبىء في كارباجو مع العار هذا ما استحقه |
Sanırım yüzümde hak ettiğim bir ifade var değil mi? | Open Subtitles | اعتقد بأنني أملك تعابير الوجه الذي استحقه |
Arkanı kollasan iyi edersin, çünkü Hak ettiğimi alana kadar şehri terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | يستحسن أن تراقبي ظهركِ لأني لن أغادر المدينة حتى احصل على ما استحقه |
Eğer benimle gerçekten konuşuyor ve bunu söylemiş olsaydın sanırım bunu Hak ettiğimi söyler ve belki de özür diler ve her şey için üzgün olduğumu söylerdim. | Open Subtitles | حسنا، لو حقا تتكلمين معى و انتِ حقا قلتِ شيئا مثل هذا، انا ربما اجاوب عن قولك الذى لا استحقه. |
Hayir tabii ki hakettiğim işi alabilmek için | Open Subtitles | لا لم اكن لالجأ للابتزاز للحصول على عمل استحقه بوضوح |
Asla bana gerçekten hakettiğim saygıyı vermediler. | Open Subtitles | التى لم تعطينى الاحترام الذى استحقه |
Belki de hepsini hak ettim. | Open Subtitles | ربما هذا كل ما استحقه |
Tabi hak etmiştim. | Open Subtitles | و الذي استحقه, أعني.. |
Ve hak ettiğim şeyi de aldım vegan, glüten kullanmayan bir vegan hem de! | Open Subtitles | وحصلت على ما استحقه. نباتية ، نباتية خالية من الغلوتين. |
Bundan sonra bana hak ettiğim saygıyı gösterecek ve arkamdan iş çevireceksiniz. | Open Subtitles | لذا من الان ، سوف تظهرون لي الاحترام الذي استحقه وتتسللون من خلفي |
Bir işi bitirmenin, hak ettiğim ve beklediğim saygıyı almanın tek yolu. | Open Subtitles | كيفية انجاز المهمة, الحصول على الاحترام الذي اريده... الذي استحقه. |
Sonunda hak ettiğim itibarı kazanmıştım. | Open Subtitles | حصلت أخيراً على الإعتراف الذي استحقه.. |
Hayır, ama ben de olduğunu sandığınızı söylemeniz kupayı benim Hak ettiğimi düşündüğünüzü gösterir ki, hak ediyorum da. | Open Subtitles | لا , لكن حقيقة انك تقولين ذلك يعني انكِ تعتقدين اني استحقه , وبالفعل أستحقه |
Hak ettiğimi düşünmediğim bir parayı almak, bana göre değil. | Open Subtitles | لا احب أخذ اي مال ان لم استحقه فعلا |
Hak ettiğimi düşünmediğim bir parayı almak, bana göre değil. | Open Subtitles | لا احب أخذ اي مال ان لم استحقه فعلا |
Kesinlikle Hak ettiğimi düşündüğüm alkışlara.. | Open Subtitles | من عدم تلقى الهتاف انا استحقه جدا |
Tüm o yaptıklarımdan sonra, hakettiğim de o zaten. | Open Subtitles | بالنسبة إلى ما فعلته, هذا هو ما استحقه |
Bunu kesinlikle hak ettim, hiç kolay değil. | Open Subtitles | انا استحقه, انه ليس سهلاً |
Bunu hak ettim. | Open Subtitles | انا استحقه. |
Ve onu hak etmiştim! | Open Subtitles | وأنا استحقه. |