Ama sonra, Bayamanacao Deminan'a döndü ve Deminan'ın sırtına, burnundaki tütün salyalarını sümkürdü. | TED | بعد ذلك استدار بايامانوكوا إلى ديمينان، وبصق التبغ من أنفه على ظهر ديمينان. |
Adama bir şey söylemiş olmalı çünkü vurulmadan önce arkasını döndü. | Open Subtitles | قال للضحية شيئاً ما حتماً لأنّ الرجل استدار قبل أن يُقتل |
Lanet olsun. Bir yerlerde olmalı. Tam önümüze doğru döndü. | Open Subtitles | تباً، لا بد أنه بمكان ما هنا لقد استدار أمامنا |
Veteriner dönüp duvarda asılı duran baltayı alıyor... ve köpeği ikiye ayırıyor. | Open Subtitles | استدار الطبيب البيطري وأخذ فأسا معلق على الجدار وقطع الكلب لنصفين |
dönüp giderken bile hâlâ tam bana bakıyordu. | Open Subtitles | وعندما استدار ليذهب, لقد بدأ بالدعم ولقد كان حقا لايزال ينظر اليى |
dönüp giderken bile hâlâ tam bana bakıyordu. | Open Subtitles | و عندما استدار ليذهب، كان ما يزال ينظر لي |
Lanet olsun. Bir yerlerde olmalı. Tam önümüze doğru döndü. | Open Subtitles | تباً، لا بد أنه بمكان ما هنا لقد استدار أمامنا |
Odile'in yalvarmasına rağmen U dönüşü yaptı ve araba uysalca yola geri döndü. | Open Subtitles | على الرغم من توسلات أوديل استدار واستجابت السيارة للمسار |
Sendeliyordu. Arkasını döndü ve yalpaladı. | Open Subtitles | لكن الأجهاد كان بادياً عليه وعندما استدار ليبتعد كان يمشى مترنحاً |
Misafirhaneye varmak üzereyken Mikoyan Rakosi'ye döndü ve dedi ki: Sovyet önderliği senin hastalandığına karar verdi. | Open Subtitles | كنّا نوشك بلوغ دار الضيافة : عندما استدار ميكويان نحو راكوشي قائلاً قررت القيادة السوفيتية أنك مريض |
Sağına döndü ve altı dakika boyunca hiçbir şey göremedi. | Open Subtitles | لقد استدار نحو اليمين و بقي متجاهلاً الطرف الغربي لمدة 6 دقائق |
Bir dakika önce Emma onun yanında duruyordu sonra Frank arkasını döndü ve onu kaçırdılar. | Open Subtitles | دقيقة ايما كانت واقفه بجانبه ثم فرانك استدار وهي ذهبت |
O döndü ve seks isteyip istemediğimi, sordu | Open Subtitles | ثم استدار إليها و سألها إن كانت ترغببممارسةالجنس. |
Sonra kıza doğru döndü ve seks yapmak ister mi diye sordu. | Open Subtitles | ثم استدار إليها و سألها إن كانت ترغببممارسةالجنس. |
Onu vurduğumda arkası dönüktü sonra yere düşerken önünü döndü, anladın mı? | Open Subtitles | كان ظهره لي عندما أطلقت النار عليه ثم استدار بينما كان يسقط بعد ذلك |
Artık, bir erkek dönüp bana baktığında, arabanın farlarını açık unuttuğumu söylüyor. | Open Subtitles | لا تحسين بأنكِ موجودة في هذه الأيام إذا استدار رجل و نظر إلي |
Demek onu vurduktan sonra dönüp öyle yere düştü. | Open Subtitles | استدار بعد أن أطلقت النار عليه ثم سقط أرضاً |
Bana dönüp, üçümüzün de hapse gireceğini söyledi. | Open Subtitles | استدار نحوي وقال إننا نحن الثلاثة سنذهب إلى السجن |
Sürünün geri kalanı dönüp onu takip etmeye başladı. | TED | استدار بقية القطيع فبدأوا بالالتحاق. |
Ona dönüp şunu söyledi, ''Düşmanının savaş dayanağını belirlemesine asla müsaade etmemelisin.'' | TED | استدار إليها وقال، "لا يجب أبداً أن تسمحي للعدو بأن يحدد قواعد المعركة." |