Ve bu, sözcüklerdeki seslerin kusurlu bir temsiliyle sonuçlanır. Farklı boşluk sabiti olan bir mekanizma ile normal olmayan farklı bir strateji. | TED | وهذا يؤدي إلى خلل في تمثيل أصوات الكلمات ، غير طبيعي ، استراتيجية مختلفة، من قبل جهاز يحتوي على مساحات مختلفة ثابتة. |
En mantıklı strateji sabit bir mevzi oluşturmalarını engellemek olacaktır. | Open Subtitles | إن أفضل استراتيجية.. ستكون منعهم من الإستحواذ على موقع مميز |
Gezer vaziyet Bedevi stratejisi tek kurtuluş yolu haline geldi. | Open Subtitles | و أصبحت استراتيجية البدو في الترحال هي الحل الوحيد للبقاء |
Çevreyi gözlemleyebilen risk ve fırsatları ayırt edebilen, bir strateji oluşturan ya da stratejik öneriler veren | TED | وماذا عن الأشخاص القادرين على تفحص البيئة الخارجية، وتحديد المخاطر والفرص، وصنع استراتيجية أو تقديم توصيات استراتيجية؟ |
Etti, ancak resmi olarak ölü olan bir askeri hedefleyecek bir stratejiye izin veremem. | Open Subtitles | بالفعل, لكني لن اتبع استراتيجية.. جندي ميت رسمياً. |
Müziğin gücünü anlayan, yaratıcıların seslerini yükselten ve bir strateji geliştirmeye hazır yetkililer seçilmesi gerekir. | TED | نحن بحاجة إلى مسؤولين منتخبين يدركون قوة الموسيقى ويرفعون أصوات المبدعين، ومستعدين لتنفيذ استراتيجية ما. |
strateji ile ilerleyecek, geri dönecek ve özür dileyecektik. | TED | سوف نستخدم استراتيجية وسنعود إليهم ونعتذر |
O halde, bu yöntem size yüzde 100 başarı getirmiyor ama daha iyisini yapabileceğiniz başka olası strateji de yok. | TED | حسنا، هذه الطريقة إذن لا تعطيك نسبة نجاح 100 في المئة، لكن ليست هناك استراتيجية أخرى ممكنة يمكنها تقديم ما هو أفضل. |
Huzurlu bir şekilde işeyebilmek için bir strateji geliştirmeliydim. | TED | واضطررت إلى إيجاد استراتيجية لأتمكن من قضاء حاجتي بسلام. |
Hiçbir iş planımız yoktu, ne belirli bir strateji, ne de gizli bir gündemimiz -- sadece önümüzde bir fikir vardı ve bizimle çalışan bir grup arkadaş. | TED | لم تكن لدينا خطة عمل، ولا استراتيجية ثابتة، ولا أي أجندات خفية مجرد الفكرة فقط ومجموعة من الأصدقاء يقومون بمساعدتنا. |
O davada birlikte çalışırken dava stratejisi hakkında bir tartışmamız olmuştu? | Open Subtitles | أتتذكر حين تشاركنا في المحاكمة, وكان بيننا جدال على استراتيجية المحاكمة؟ |
Alternatif ise bir taahhüt stratejisi ve prensip edilmiş bir diyalogtur. | TED | البديل هو استراتيجية الانخراط في حوار مؤسس |
Buna SAFE stratejisi diyoruz ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylandı. | TED | وتُدعى هذه الاستراتيجية استراتيجية "الأمان"، وقد صادقت عليها منظمة الصحة العالمية. |
Bunu yapmak için, beş stratejik zorunluluğa odaklanmamız gerekiyor ve bunların bir ortak noktaları var: İnsanı öne koymak. | TED | وللقيام بهذا يجب علينا التركيز على خمس ضرورات استراتيجية وكلها تتضمن شيء واحد مشترك منح الأولوية للناس. |
Ve İngilizcemizin oluşu gerceği şimdi muazzam bir stratejik olgu haline geliyor. | TED | وفي الواقع اصبحت الانجليزية الآن قاعدة استراتيجية ضخمة |
Onlar politik sorular, ekonomik sorular. stratejik sorular. | TED | هناك أسئلة سياسية، أسئلة اقتصادية، أسئلة استراتيجية. |
Günler süren yoğun mastürbasyon sürecinin ardından, yeni bir stratejiye ihtiyacım olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | وبعد عدة ايام من الاستمناءات القهرية قررت بانني بحاجة الى استراتيجية جديدة |
Bu da bize gösteriyor ki; eski gücün stratejisini halen başarılı bir şekilde kullanabiliriz. | TED | إذًا هذا يرينا أنه لا زلتم تستطيعون متابعة استراتيجية قوة قديمة ناجحة. |
Bence bu DAEŞ'in, Avrupa tepki gösterip kapılarını müslüman mültecilere kapatsın ve Avrupa içindeki müslümanlara düşmanlık beslesin kendi işlerini kolaylaştırsın diye izledikleri stratejinin bir parçası. | TED | وأعتقد هذا جزء من استراتيجية داعش بأن تجعل أوروبا تتفاعل، إغلاق أبوابها وصدّ اللاجئين المسلمين وكرههم وخلق أعداء تجاه المسلمين في أوروبا، بالضبط لتسهيل عمل داعش. |
Yalnızca bir hayvan öğle vakti çölünü kertenkeleyle paylaşıyor o da aynı taktiği kullanıyor. | Open Subtitles | حيوان واحد فقط يشارك الضب في الصحراء بالنهار و هو يستخدم استراتيجية مماثلة |
Bu sadece analizimiz veya stratejimiz yüzünden değildi. | TED | وليس هذا لأننا قمنا بتحليل جيد أو استراتيجية جيّدة. |
Ben ayrıca, yapmak istemediğim bütün şeyleri zihnimde sınıflandırırken stratejiyi düşünmeyi öğrendim, başarısızlığı değil. | TED | تعلمت كذلك استراتيجية التفكير لا الفشل عندما أقوم بدراسة كل تلك الأمور التي لا أرغب بفعلها. |
Yani bir ömür yetecek kadar satranç stratejin var, ama kullanmıyorsun. | Open Subtitles | لديك استراتيجية خبرة طويلة في لعبة الشطرنج وأنت تحتفظ بها |
Telepat olabilir, ışınlanabilir, görünmez olabilir her birine farklı bir taktik gerekir. | Open Subtitles | قد يكون ذهنياً أو منتقلاً أو رجلاً خفياً و كل قدرة لها استراتيجية مختلفة |
Sen ve arkadaşlarının bana beyzbol taktikleri hakkında bilgi verebileceğinizi umuyorum. | Open Subtitles | بخير ، كنت آمل أنت واصدقائك تخبروني عن استراتيجية البيسبول |
Bence danışmanları için de mükemmel stratejiydi. | Open Subtitles | وأعتقد أنها استراتيجية عظيمة من قبل مستشاريه ، أيضا |
E-postaların taslakları, patronun Venture Command'a ait ucuz fiyatlı, büyük miktarda riskli hisse senetleri alma stratejiyle alakalı. | Open Subtitles | اذن موجز ايميل رئيسه استراتيجية لشراء كميات كبيره بسعر رخيص اسهم خطره |
Savunma stratejimizi değiştirmeyeceğiz ama... | Open Subtitles | حسناً .. لن نغير استراتيجية دفاعنا .. لكن |