| - Hayır, şu anda konuşamam... - Ama seni görmem gerek. | Open Subtitles | لا استطيع التحدث اليك الآن ولكن يجب ان اراك |
| Bak, fazla konuşamam ama az önce iki yüz papel kazandım. | Open Subtitles | ؛أنظرى,لا استطيع التحدث و لكنى حصلت للتو على 200 دولار |
| konuşamam. Soyulduk. | Open Subtitles | لا استطيع التحدث ، تعرضنا للسرقة اذهب للجحيم |
| Bu herifle konuşamıyorum. Sen konuş, bakalım ilgisini çekebilecek misin? | Open Subtitles | لا استطيع التحدث مع هذا الرجل تحدثي اليه, دعيه يركز |
| Ajan Flynn, Ajan Sanders, Sizinle bir dakikalığına konuşabilir miyim? | Open Subtitles | العميل فلن, العميل ساندرز هل استطيع التحدث اليكما ؟ ؟ |
| Bir saniye dışarda konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هل استطيع التحدث معك ِ في القاعة لثانية ؟ |
| Şimdi konuşamam, lobideyim. Ben seni ararım. Neredesin? | Open Subtitles | انا لا استطيع التحدث هنا, انا فى ردهة الفندق سوف احدثك فيما بعد, اين انت؟ |
| Şimdi konuşamam, lobideyim. Ben seni ararım. Neredesin? | Open Subtitles | انا لا استطيع التحدث هنا, انا فى ردهة الفندق سوف احدثك فيما بعد, اين انت؟ |
| Gizemli olmak benim doğamda yok ama bu konuda ve nedeni hakkında konuşamam. | Open Subtitles | ليس من طباعى الغموض... ولكن لا استطيع التحدث عن ذلك ولن اذكر السبب |
| Bu konuda konuşamam. Bilirsin, avukat şeyleri. | Open Subtitles | لا استطيع التحدث عن هذا حقاً انها امور محاماه |
| Bu konuda konuşamam. Bilirsin, avukat şeyleri. | Open Subtitles | لا استطيع التحدث عن هذا حقاً انها امور محاماه |
| Buzzy, ben üst kattayım. Çok sesli konuşamam. Primo'nun alt katında. | Open Subtitles | باز انا الطابق الاعلي لا استطيع التحدث بصوت اعلي من هذا بريمو بالاسفل |
| Tartışmayı düşünmeyi bile konuşamam. | Open Subtitles | لا استطيع التحدث حتى بالتفكير في مناقشته |
| konuşamıyorum, yazabildiğim hızın bir sınırı var. | TED | انا لا استطيع التحدث وانا فحسب يمكنني ان اطبع على الحاسوب بسرعة |
| Kendimi çok aptal hissettim casus gibi onu izlediğim için, ama onunla konuşamıyorum. | Open Subtitles | شعرت بهذا الغباء حول تسلل يتجسس عليه، لكنني لا استطيع التحدث معه. |
| Şimdi konuşamıyorum. Seni sonra ararım. | Open Subtitles | انالا استطيع التحدث معك الان , ولكنى سأطلبك فيما بعد |
| Merhaba, Amir 12'yle konuşabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | مرحباً . هل استطيع التحدث مع المراقب12 ، من فضلك ؟ |
| Williams, seninle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | ويليام هل استطيع التحدث معك ؟ هذا غير ضروري الذي تعمله ؟ |
| Adını bilgisayarda gördüm. Onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | رأيت اسمها على الحاسب هل استطيع التحدث إليها؟ |
| - Bekle. konuşabilir miyiz Bay Osborne? | Open Subtitles | لحظة , سيد اوزبورن , هل استطيع التحدث إليك؟ |
| Pekala, sizi duyabileceğim ama konuşamayacağım, değil mi? | Open Subtitles | لذا , استطيع سماعكم ولكنى لن استطيع التحدث لكم |