Ben karnavala gidemem Danni. Karnavallarda kusarım... hem de çok. | Open Subtitles | لا استطيع الذهاب إلى الكرنفال لأنني أتقيأ هناك ، كثيراً |
Sanırım ona geri dönmeliler. Plan yapmadan Hartum'a gidemem. | Open Subtitles | أظنهم سيعودون اليه لا استطيع الذهاب الى الخرطوم بدون خطة |
Bu akşam gelemem. Kızla yalnız geçireceğim ilk gece olacak gibi. | Open Subtitles | كلا , لن استطيع الذهاب معكِ انها الليله الاولى نحن لوحدنا |
Ben de rehabilitasyona gidebilirim. Oraya gitmeye yol açacak her şeyi yaptım zaten. | Open Subtitles | استطيع الذهاب الي إعادة التأهيل لقد فعلت كل ما يتوجب أن يمهد لهذا |
Konsere gidebilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع الذهاب الي الحفله الموسيفيه؟ اي منهم مناسب لذلك؟ |
O gerizekalı kocası oradayken asla Zita'ya yatıya gidemem. | Open Subtitles | لا استطيع الذهاب لزيتا في وجود زوجها الأحمق هناك |
Yo.., hayır Madam. Jade Garden' a gidemem. | Open Subtitles | أوه، لا سيدتي لا استطيع الذهاب إلى حديقة جايد |
Artık farketmez, bu ıslak kıyafetlerle gidemem. | Open Subtitles | لايهم ذلك على اي حال لا استطيع الذهاب بهذه الملابس المبتلة |
Eve gidemem. İşe de gidemem. | Open Subtitles | لا استطيع الذهاب للمنزل لا استطيع الذهاب للعمل |
Hayır, hayır. Japonya'ya gidemem. | Open Subtitles | لا لا لا لا لا لا استطيع الذهاب الى اليابان |
Benim için fark etmiyordu. Ama oraya eli boş gidemem. | Open Subtitles | انا لا اهتم ، ولكننى لا استطيع الذهاب الى هناك وانا فارغه اليدين |
Bok gibiyim Ferris, hiç bir yere gelemem. | Open Subtitles | تعالى إنا اشعر بسوء يا فيريس و لا استطيع الذهاب إلى اى مكان |
gelemem. Bir yere uğramam lazım. - Tamam, tek başıma giderim. | Open Subtitles | انا لا استطيع الذهاب انا يجب ان اعمل كثيرا اذن سوف نذهب بدونك |
Dansa senle gelmemi teklif etmek için yanıp tutuştuğunu biliyorum ama gelemem. | Open Subtitles | اعرف بأن لديكِ سر الرغبة الملحة لتطلبي مني الرقص لكنني لا استطيع الذهاب |
Hiç gerek yok. Çok yakın, yürüyerek de gidebilirim. | Open Subtitles | لاباس بذلك انه قريب جداً حيث استطيع الذهاب مشياً |
Eğer Indianapolis'teki yarışmayı kazanırsam, belki üniversiteye gidebilirim, belki Cape Canaveral'da bir iş bulabilirim! | Open Subtitles | إن فزت فى انديانابوليس ربما استطيع الذهاب للجامعة وربما أستطيع الحصول على وظيفة فى كيب كانافريل |
gidebilir miyim? Galiba bacağım kırıldı. | Open Subtitles | هل استطيع الذهاب الآن اظن ان رجلي مكسورة |
Benim masum olduğumu söyledi. Masum olduğumu bildiğini söyledi ama hala eve gidemiyorum. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأنه يعلم بأنني بريء و لكن مازلت لا استطيع الذهاب للوطن |
Ben... gidebilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع الذهاب ؟ |
Durumumu açığa vurmadan polise gidemeyeceğimi biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم اني لن استطيع الذهاب للشرطة دون الكشف عن وضعيتي |
Kımıldayın bakalım! Size eşlik edebilir miyim? | Open Subtitles | -هل استطيع الذهاب ؟ |
Lütfen yapmayın. Hapse giremem. | Open Subtitles | من فضلك انا اترجاك انا لا استطيع الذهاب للسجن |
İstersen giderim, seni yalnız bırakırım. | Open Subtitles | استطيع الذهاب , إن كنت تريد ذلك اتركك لوحدك |