ويكيبيديا

    "استطيع الذهاب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gidemem
        
    • gelemem
        
    • gidebilirim
        
    • gidebilir miyim
        
    • gidemiyorum
        
    • Ben gidebilir
        
    • gidemeyeceğimi
        
    • Size eşlik edebilir
        
    • giremem
        
    • giderim
        
    Ben karnavala gidemem Danni. Karnavallarda kusarım... hem de çok. Open Subtitles لا استطيع الذهاب إلى الكرنفال لأنني أتقيأ هناك ، كثيراً
    Sanırım ona geri dönmeliler. Plan yapmadan Hartum'a gidemem. Open Subtitles أظنهم سيعودون اليه لا استطيع الذهاب الى الخرطوم بدون خطة
    Bu akşam gelemem. Kızla yalnız geçireceğim ilk gece olacak gibi. Open Subtitles كلا , لن استطيع الذهاب معكِ انها الليله الاولى نحن لوحدنا
    Ben de rehabilitasyona gidebilirim. Oraya gitmeye yol açacak her şeyi yaptım zaten. Open Subtitles استطيع الذهاب الي إعادة التأهيل لقد فعلت كل ما يتوجب أن يمهد لهذا
    Konsere gidebilir miyim? Open Subtitles هل استطيع الذهاب الي الحفله الموسيفيه؟ اي منهم مناسب لذلك؟
    O gerizekalı kocası oradayken asla Zita'ya yatıya gidemem. Open Subtitles لا استطيع الذهاب لزيتا في وجود زوجها الأحمق هناك
    Yo.., hayır Madam. Jade Garden' a gidemem. Open Subtitles أوه، لا سيدتي لا استطيع الذهاب إلى حديقة جايد
    Artık farketmez, bu ıslak kıyafetlerle gidemem. Open Subtitles لايهم ذلك على اي حال لا استطيع الذهاب بهذه الملابس المبتلة
    Eve gidemem. İşe de gidemem. Open Subtitles لا استطيع الذهاب للمنزل لا استطيع الذهاب للعمل
    Hayır, hayır. Japonya'ya gidemem. Open Subtitles لا لا لا لا لا لا استطيع الذهاب الى اليابان
    Benim için fark etmiyordu. Ama oraya eli boş gidemem. Open Subtitles انا لا اهتم ، ولكننى لا استطيع الذهاب الى هناك وانا فارغه اليدين
    Bok gibiyim Ferris, hiç bir yere gelemem. Open Subtitles تعالى إنا اشعر بسوء يا فيريس و لا استطيع الذهاب إلى اى مكان
    gelemem. Bir yere uğramam lazım. - Tamam, tek başıma giderim. Open Subtitles انا لا استطيع الذهاب انا يجب ان اعمل كثيرا اذن سوف نذهب بدونك
    Dansa senle gelmemi teklif etmek için yanıp tutuştuğunu biliyorum ama gelemem. Open Subtitles اعرف بأن لديكِ سر الرغبة الملحة لتطلبي مني الرقص لكنني لا استطيع الذهاب
    Hiç gerek yok. Çok yakın, yürüyerek de gidebilirim. Open Subtitles لاباس بذلك انه قريب جداً حيث استطيع الذهاب مشياً
    Eğer Indianapolis'teki yarışmayı kazanırsam, belki üniversiteye gidebilirim, belki Cape Canaveral'da bir iş bulabilirim! Open Subtitles إن فزت فى انديانابوليس ربما استطيع الذهاب للجامعة وربما أستطيع الحصول على وظيفة فى كيب كانافريل
    gidebilir miyim? Galiba bacağım kırıldı. Open Subtitles هل استطيع الذهاب الآن اظن ان رجلي مكسورة
    Benim masum olduğumu söyledi. Masum olduğumu bildiğini söyledi ama hala eve gidemiyorum. Open Subtitles لقد اخبرني بأنه يعلم بأنني بريء و لكن مازلت لا استطيع الذهاب للوطن
    Ben... gidebilir miyim? Open Subtitles هل استطيع الذهاب ؟
    Durumumu açığa vurmadan polise gidemeyeceğimi biliyordu. Open Subtitles لقد علم اني لن استطيع الذهاب للشرطة دون الكشف عن وضعيتي
    Kımıldayın bakalım! Size eşlik edebilir miyim? Open Subtitles -هل استطيع الذهاب ؟
    Lütfen yapmayın. Hapse giremem. Open Subtitles من فضلك انا اترجاك انا لا استطيع الذهاب للسجن
    İstersen giderim, seni yalnız bırakırım. Open Subtitles استطيع الذهاب , إن كنت تريد ذلك اتركك لوحدك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد