Beni buraya getirdiğin için teşekkürler anne. Onu senin sayende geri getirdik. | Open Subtitles | شكراً لكِ يا أمي على إحضار لهنا، لقد استعدناه بفضلكِ أنتِ. |
Onu daha yeni zar zor geri kazandık. Bu onu mahveder. | Open Subtitles | لقد استعدناه بالكاد منذ قريب، هذا سيدمّره. |
Onu geri alabildik. Çocuk iyi olacak. | Open Subtitles | لقد استعدناه ، الطفل سيكون بخير |
İşte oldu, hasta geri döndü. | Open Subtitles | ها هو ذا لقد استعدناه |
Eric onu geri aldığımızda bu konu hakkında konuşmak istemedi, ...biz de onu zorlamadık. | Open Subtitles | لم يرد (إريك) التحدث حول الأمر عندما استعدناه, ولم نضغط عليه |
sonunda da böylece onu geri alabildik. | Open Subtitles | "قاتلت لجوار القائد (ليفاي)..." "وبالنهاية استعدناه" |