Sam, büyükbabanı al ve ona aldığımız DVD'yi izlemeye gidin. | Open Subtitles | سام خذي جدك و واذهبوا لمشاهدة الديفيدي الذي اشتريناه له |
Baksana! Cadılar bayramı. Sana aldığımız kostümü giymeyi reddetmiştin. | Open Subtitles | أنظر، عيد القديسين رفضت أن ترتدي الزي التنكري الذي اشتريناه لك |
Dilim var oldukça söylemeye devam edeceğim ki şayet Fransızlar'dan aldığımız, Meksikalı'ların can attıkları şey için hak iddia edecek olursak bu Kızılderililerin katledilmesi anlamına gelecektir. | Open Subtitles | سوف اقولها حتى ينزف لساني اذا كنا سنعلن ما اشتريناه من الفرنسين واستصرخنا المكسيكين من اجله |
Kurulmamış olarak almıştık ve beraber montajını yapmıştık. | Open Subtitles | لقد اشتريناه مفككاً ، وركبنا سوياً |
Onu Şükran Günü için almıştık. | Open Subtitles | اوه, لقد اشتريناه من أجل عيد الشكر |
Ama burası bizim evimiz. Onu Bay Srivastav'dan satın aldık. | Open Subtitles | لكنه منزلنا لقد اشتريناه من السيد سيرفستاف |
Yeni aldığımız sobanın sıcaklığından dolayı ellerimiz terli ve kaygan. | Open Subtitles | كفينا متعرقة وزلقة بسبب الحرارة من موقد الخشب الجديد الذي اشتريناه للتو |
Tamam, New Mexico'da aldığımız heykel sonunda gelmiş. | Open Subtitles | التمثال الذي اشتريناه من نيو مكسيكو وصل أخيراً |
Üniversiteden sonra buraya taşındığımızda aldığımız ilk şeydi bu. | Open Subtitles | لأنه أول شيء اشتريناه معًا لقد انتقلنا هنا بعد الجامعة |
Üniversiteden sonra buraya taşındığımızda aldığımız ilk şeydi bu. | Open Subtitles | معًا اشتريناه شيء أول لأنه الجامعة بعد هنا انتقلنا لقد |
Bazen bir şey içerken bardak altlığı kullanmıyorsun ve mobilyalarımızı çok sevdiğim ve birlikte aldığımız için huzursuz oluyorum. | Open Subtitles | حسنا، أحيانا حين لا تستخدم قاعدة مع الشراب، يصيبني القلق لأنني أحب أثاثنا وقد اشتريناه سويًا. |
Bordeaux'dan satın aldığımız küçük bir bağdan. | Open Subtitles | إنه كرم عنب صغير اشتريناه للتو في بوردو |
Birlikte aldığımız ama benim giremediğim... | Open Subtitles | كيف هو المنزل الذي اشتريناه معاً |
Hayır, inanıyorum ama uyuşturucu veya her neyle uğraşıyorsan onun parasıyla aldığımız için devletin eve el koymasını istemiyorum. | Open Subtitles | كلا، أنا أصدقك لكن أنا فحسب لا أريد أن تستولي الدولة على منزلنا لأننا اشتريناه بمال ترويج مخدرات أو أيّاً كان ما تفعله مؤخراً |
Şirketlerin, gizliliğimizi gözeterek bu cihazların tasarımını yeniden değerlendirmesi lazım çünkü sırf internete bağlanan bir cihaz aldığımız için ''pazar araştırması''na katılım göstermek istemiyoruz. | TED | نحن بحاجة لأن تعيد الشركات التفكير بتصميم هذه الأجهزة مع أخد خصوصيّتنا بعين الاعتبار، لأننا لسنا جميعاً مستعدين للمشاركة في "أبحاث السوق" لمجرد أنّ جهازًا اشتريناه لديه اتّصال واي فاي. |
Breslau'daki Wertheimm' dan 44 Mark'a almıştık. | Open Subtitles | جدتك وأنا اشتريناه في (بريسلاو)مقابل 45 مارك |
Craig'i evlat edindiğimiz yıl almıştık. | Open Subtitles | (اشتريناه في السنة التي تبنينا فيها (كريغ |
Birlikte almıştık, bizim evimizdi. | Open Subtitles | اشتريناه معا, كان ملكنا |
Birlikte almıştık, bizim evimizdi. | Open Subtitles | اشتريناه معا, كان ملكنا |
O silah bizim. Biz satın aldık. | Open Subtitles | لقد اشتريناه نحن إنه ملكنا |
Onu satın aldık. | Open Subtitles | لقد اشتريناه. |