Ve yolsuzlukla mücadele ofisi komiser Kadam'ı paralarla suçüstü yakaladı. | Open Subtitles | وقسم مكافحة الفساد .. مفتش اشتعلت كادام متلبسا مع المال. |
Bir gün Rahibe Beatrice beni yakaladı ve eteğin boyunun kısa olduğunu söyledi günah çıkarma merasimi daha uzun. | Open Subtitles | اشتعلت شقيقة بياتريس لي يوم واحد وقالت إن أقصر تنورة، ويعد هذا الاعتراف. |
Bu yüzden ilk önce tavuk hırsızları yakalandı ve onlar tutuklandı. | Open Subtitles | هكذا اشتعلت أولا لص الدجاج وألقينا القبض عليه |
Buz gibi soğuk bir gecede genelevde yakalandı. | Open Subtitles | اشتعلت في منزل من السمعة السيئة ليلة باردة وفاترة واحد، |
yavaşça yandı ve daha önce yaptığım içinde sülfür olan roket yakıtlarına göre hoş bir koku çıktı. | TED | اشتعلت ببطء نوعا ما، لكنها أصدرت رائحة طيبة، مقارنة بوقود الصواريخ الأخرى التي حاولت، والتي توفرت جميعها على الكبريت. |
Bodrumda yangın başladı. Alarm çalmaya başladığında alevler her yeri sarmıştı. | Open Subtitles | اشتعلت النار في القبو وقبل أن نعلم انتشرت في كل مكان |
Ama yarış boyunca tüm arabalar ya bozuldu ya da alev aldı. | Open Subtitles | ولكن خلال السباق نفسه، كسرت كل السيارات أسفل أو اشتعلت فيها النيران، |
Eğer bir erkek bir kadınla seks yaparken yakalanırsa... bir uzvunu kaybedecek şekilde cezalandırılacaktır. | Open Subtitles | أي رجل اشتعلت في التلبس بالجريمة مع امرأة وسوف يعاقب من جراء فقدان أحد أطرافه. |
Neyse, arkasına bir iki kere vurdum ve herşey daha da ateşlendi. | Open Subtitles | على أية حال، ألقيت باثنتين و اشتعلت الأمور |
Bunlardan birini kullanırken yakalanırsanız elenirsiniz. | Open Subtitles | إذا كنت اشتعلت باستخدام أي هذه هي اهمال لك |
Geçen hafta bir münasebetsiz an bir tür beni yakaladı. | Open Subtitles | كنت اشتعلت لي في نوع من لحظة في غير محله الاسبوع الماضي. |
Yani, okulda telefonunuza izliyor neden olduğu, bir kez yakaladı | Open Subtitles | حتى انها اشتعلت لك مرة واحدة، وهذا هو السبب أنت مشاهدته على هاتفك في المدرسة، |
Tüm Bu yakaladı yangın ve sadece her yerde yağdırdı. | Open Subtitles | كل هذا اشتعلت فيها النيران وأمطرت للتو الى اسفل في كل مكان |
İlk önce, yöneticilerimizden birisi, Peterson dosya çalarken yakalandı. | Open Subtitles | أولا، واحدة من إإكسكس لدينا، بيترسون، يحصل اشتعلت سرقة الملفات. |
'Sen ondan saklıyorsun neden, ama o size ikinci kez yakalandı. | Open Subtitles | لأنك إخفائه من بلدها، لكنها اشتعلت لك مرة ثانية. |
Ikisi de yakalandı ve öldürüldü oluncaya kadar onlara ihanet devam? | Open Subtitles | تبقي على خيانة لهم حتى كلاهما اشتعلت ويقتلون؟ |
Arabaları yandı. | Open Subtitles | ،والعربات اشتعلت بها النيران وواحد من هؤلاء الأولاد |
Perdeler tutuştu. Sarayın yarısı yandı. | Open Subtitles | و اشتعلت الستائر و ادت لاحتراق نصف القصر |
Daha okulun ilk günü ve yangın daha başlamadan söndürüldü. | Open Subtitles | إنه أول يوم في الدراسة والنار ستنطفيء بسرعة كما اشتعلت بسرعة |
Dün gece bir futbol antrenman kampında yangın çıktı. | Open Subtitles | الليلة الماضية، اشتعلت حريق فى مخيم لتدريب كرة القدم |
Yatağının üstündeki tül alev aldı ve yanmaya başladı. | Open Subtitles | و اشتعلت النار بناموسية سريره واصيب بحروق شديدة |
Eğer yakalanırsa, onu bıraktığımızı söyleyecektir. | Open Subtitles | اذا كان اشتعلت الآن ، وقال انه سوف يقول نحن السماح له بالذهاب . |
Frenleyiciler ateşlendi mi? | Open Subtitles | هل اشتعلت مكابح الدافعات؟ |
Burada yakalanırsanız soluğu Leavenworth'ta alırsınız. | Open Subtitles | CABE: حسنا، يمكنك الحصول اشتعلت هناك، و هو خارج ليفنوورث. |