ويكيبيديا

    "اصلح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tamir
        
    • düzelt
        
    • düzelteceğim
        
    • düzeltmek
        
    • düzeltmem
        
    • tamiri
        
    • telafi
        
    • düzelteyim
        
    • düzeltmeye
        
    • onarıyorum
        
    • düzeltiyorum
        
    • düzeltmeliyim
        
    Bu bisikleti al, patlak yeri tamir edip geri getir, kendininkini alırsın. Open Subtitles خذ هذه الدراجة و اصلح ما فسد ثم أعيدها و خذ دراجتك
    Bir an sinirlendim. Ben tamir ederim. Bir yolunu bulacağım. Open Subtitles لقد غضبت ، انا سوف اصلح ذلك سوف اجد حلاً
    - Yardım ister misiniz? - Sen farını tamir et ve beni rahat bırak. Open Subtitles هل استطيع المساعدة فقط اصلح الضوء الخاص بك؟
    Sen o salak şapkayla ortaya çıkana kadar. Şu aptal şapkayı düzelt ve git. Open Subtitles اصلح هذه القبعة السخيفة واذهب ستتأخر عن القارب
    Ayrıca ben terapiste gitmeye devam edeceğim ve tek başıma bile yapmam gerekse evliliğimizi düzelteceğim. Open Subtitles وانا سوف اواصل الذهاب اليها وسوف اصلح زواجنا حتى ول تطلب الامر مني ان افعله لوحدي
    Keşke bunu düzeltmek için yapabileceğim bir şey olsaydı. Open Subtitles انا فقط اتمنى ان افعل اى شئ لكى اصلح هذا
    Seçmelerimle ilgili durumu düzeltmem lazım. Open Subtitles يجب ان اصلح الموقف المتعلق بتجربة الآداء الخاصة بي
    Çok isterdim ama vantilatör kayışını tamir etmem lazım, yoksa buradan bir yere gidemeyiz. Open Subtitles أود ذلك سوي انني يجب ان اصلح سير المروحه وإلا لن يمكننا ان نرحل من هنا ابدا
    Roketatarı tamir etmek için, tüfek lazım. Open Subtitles الزناد أحتاج إلى الزناد لكي اصلح الآر بي جي
    Çocukken, sürekli bir şeyleri kırardım. Babam beni tamir etmem için zorlardı. Open Subtitles عندما كنت صغير كان ابي دائما يجعلني اصلح الاشياء.
    Bir şeyleri tamir ettirmek için sürekli beni döverdi. Open Subtitles أعني، حتى انه كان بضربني حتى اصلح الاشياء.
    Kitty, sen bakarmısın? Ben çekmeceyi tamir ediyorum. Open Subtitles كيتي هل يمكن ان تجيبي على الهاتف اني اصلح الدرج
    Duymadım, çünkü kurutucuyu tamir ediyordum. Open Subtitles أجل لكنني لم أسمعه لأنني كنت اصلح الغسالة
    O yüzden kolları çabucak düzelt de, bir maymuna göre değil de oğluma göre olsunlar. Open Subtitles لذلك اصلح الأكمام بسرعة حتى تناسب ابني و ليس قرداً
    Evet, her an buraya gelebilir o yüzden doğru dur, yakanı düzelt ve ne yaparsan yap kendin olma! Open Subtitles ,حسناً اذاً انها ستخرج من هناك فى اى دقيقة ...لذا قف مستقيماً ,اصلح ياقتك ...واياً كان لا تكن نفسك
    Den bunu düzelteceğim ve tekrar döncem ben sana. Open Subtitles سوف اصلح العطل وارجع لكم مرة اخرى
    Bak, bildigim tek sey onlarin dünyasi alt üst oldu ve bunu düzeltmek de benim isim. Open Subtitles اسمعي كل ما اعرفه انه عالمهما قد انقلب رأسا على عقب وان عملي هو ان اصلح الوضع
    Durumu düzeltmem söylendi. Aşırı doz gibi göstermem. Open Subtitles قـيل لي بـأن اصلح هـذا الأمر وأجـعله يبدو كـأنها جـرعـة زائـدة
    Çay, kahve, boruların tamiri, papağana ilacının verilmesi. Open Subtitles شاي, قهوه, اصلح السباكة أعطي الببغاء دوائه
    Hayır. Ben yine senin suçunu telafi etmeyeceğim. Open Subtitles لا، اسمع، انا لن اصلح اخطائك مجدداً، اتفقنا؟
    Bırak da düzelteyim şimdi. Open Subtitles لما لا تتركينى اصلح هذا حسنا، ساقوم باصلاح ذلك
    Yorumları dikkate alıyor ve sorunları düzeltmeye çalışıyorum. Open Subtitles دائما اراجع تعليقات الزبائن وحاول ان اصلح اي عطب موجود
    Kendi eşyalarımı onarıyorum. Kendi yiyeceğimi yetiştiriyorum. Open Subtitles اصلح اغراضى و ازرع طعامى الخاص
    Hayır. Bir hatayı düzeltiyorum. Open Subtitles كلا, انا اصلح واحد
    Bu işi düzeltmeliyim. Open Subtitles لابد ان اصلح ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد