Lorraine'in evi, huzursuz duvarları daralırcasına her geçen gün küçüldü. | Open Subtitles | بيت لورين كان ينكمش كلما مر يوما وتزداد حيطانه اضطرابا |
Eşler genelde böyle zamanlarda huzursuz olurlar. | Open Subtitles | غالبا ما تضطرب الزوجات اضطرابا عميقا فى هذه الأوقات |
Lorraine'in evi, huzursuz duvarları daralırcasına her geçen gün küçüldü. | Open Subtitles | بيتلورينكانينكمشكلما مر يوما وتزداد حيطانه اضطرابا |
Ve ciddi, aralıksız devam eden ve veri güdümlü çabaları anlamak için sahip olduğumuz en sorunlu toplulukların bazılarına nasıl müdahale edeceğimizi görüyoruz. | TED | و نحن نرى جهودا خطيرة ومتواصلة و مبنية على البيانات لمحاولة فهم كيفية التّدخل في بعض المجتمعات الأكثر اضطرابا لدينا. |
İzlediğimiz ikinci grup ise, Boston'ın en yoksul muhitlerinden, araştırmaya 1930'ların Boston'ındaki en sorunlu ve yoksul bazı ailelerinden oldukları için özellikle seçilen bir grup erkekti. | TED | والمجموعة الثانية التي تتبعناها كانت مجموعة من الصبية من أفقر الأحياء في بوسطن، الأولاد الذين تم اختيارهم للدراسة تحديدًا لأنهم كانوا من بعض أكثر العائلات اضطرابا و حرمانا في بوسطن سنة 1930. |
Her ne kadar, ruhsal açıdan dengesiz olanın Dominique olduğunu düşünseler de kardeşine oranla daha sevimli daha duyarlı, daha normal olan Danielle'in böyle olmasının sebebinin kız kardeşi olduğunu anlayacaklardır. | Open Subtitles | مع أنهم يميلون للظن أن "دومينيك" هي الأكثر اضطرابا فعلا أظنهم سيكتشفون أن "دانييل" اللطيفة المُتجاوِبة جدا, الطبيعية جدا |
Her ne kadar, ruhsal açıdan dengesiz olanın Dominique olduğunu düşünseler de kardeşine oranla daha sevimli daha duyarlı, daha normal olan Danielle'in böyle olmasının sebebinin kız kardeşi olduğunu anlayacaklardır. | Open Subtitles | (مع أنهم يميلون للظن أن "دومينيك" هي الأكثر اضطرابا فعلا ) (أظنهم سيكتشفون أن "دومينيك", اللطيفة جدا) (المُتجاوبة جدا, والطبيعية جدا) |