ويكيبيديا

    "اضطررتُ أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda kaldım
        
    • zorunda kaldığımı
        
    Hâlâ iş bulamadığım için birkaç ev arkadaşı edinmek zorunda kaldım. Open Subtitles مازلتُ بلا عمل لذا اضطررتُ أن أحضر شركاء لي في السكن
    Oda anahtarıyla buz odasına giremedim... bu yüzden de lobiye gitmek zorunda kaldım. Neyse, geldim. Open Subtitles لذا اضطررتُ أن أذهب لمكتب الاستقبال، ولكن ها نحن ذا
    Reçete olmayınca tahmin yürütmek zorunda kaldım. Bunlardan biri işe yarar herhâlde. Open Subtitles بدون وصفة طبية اضطررتُ أن أخمن أحد هذه ستكون قريبة لكَ
    Olur da geri dönerse ve yaptığım şeyi neden yapmak zorunda kaldığımı anlamazsa o zaman sorumluluğu üstlenirim. Open Subtitles وإن... إن عاد ولم يتفهم ما اضطررتُ أن أفعله... حسنٌ، حينها الذنب ذنبي
    Olur da geri dönerse ve yaptığım şeyi neden yapmak zorunda kaldığımı anlamazsa o zaman sorumluluğu üstlenirim. Open Subtitles وإن... إن عاد ولم يتفهم ما اضطررتُ أن أفعله... حسنٌ، حينها الذنب ذنبي
    Ve gitme vakti geldiğinde omzundan tutarak, sahneye, eşlik etmek zorunda kaldım. Open Subtitles وحينما حان الوقت، اضطررتُ أن أصحبها إلى المسرح وأنا ممسكٌ بذراعها.
    Sonunda dayanamadım, konuşurken çıkmak zorunda kaldım. Open Subtitles في النهاية، اضطررتُ أن أغادر بينما يتحدّث
    Açabilmek için bütün gücümle sopayı kırmak zorunda kaldım. Open Subtitles و اضطررتُ أن أسحبه ... بكل ما أوتيتُ من قوة لكي أفتحه
    Onlara söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles لقد اضطررتُ أن أخبرهم
    Bir polisi kovmak zorunda kaldım ve bu polis bir kadın. Open Subtitles اضطررتُ أن أفصل. ضابطة ضابطة
    - ...fermuarı çekip gitmek zorunda kaldım. Open Subtitles لذالك اضطررتُ أن أُغلقَها واذهبُ على عجل - !
    Onlara, Jack amcanın kardeşiyim demek zorunda kaldım. Open Subtitles اضطررتُ أن أخبرهم أنني "(أخ العم (جاك"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد