ويكيبيديا

    "اعتدتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Eskiden
        
    • alıştım
        
    • alışığım
        
    • alışkınım
        
    • sürekli
        
    • alışmaya
        
    • otururdum
        
    - Ben Eskiden huzur evlerine girerdim, bilirsin, Open Subtitles اعتدتُ التعدّي على دور العجزة والمساكن المشتركة
    Eskiden ben de kendime biraz kötü davranırdım. Open Subtitles أنا اعتدتُ شخصياً أن اتصرف بشكل سيئ احياناً
    Ben de Eskiden öğlen yemeğimi sıcak tutmak için kuvözü kullanırdım. Open Subtitles أتعلمين, اعتدتُ على استخدام الحاضنة لإبقاء طعامي حامياً،
    Hapishanede çalışma fikri ilk başta ürkütücü geliyordu, ama artık alıştım. Open Subtitles عليَّ أن أعترِف، فكرة العمَلِ في سِجن كانت تُخيفُني لكني اعتدتُ على الأمر حقاً
    Buna alışığım ben, gücenmem. Open Subtitles لقد اعتدتُ ذلك. لن أشعر بالإساءة
    Katlanmak zorunda kaldığım işkence eğitimi yüzünden elektrik akımlarına alışkınım. Open Subtitles لقد اعتدتُ الصعق الكهربائيّ من تدريبات التعذيب التي مررتُ بها.
    Eskiden olduğu gibi insanları kurtarmayı isterdim. Open Subtitles ليتَ باستطاعتي فقط إنقاذ الناس كما اعتدتُ فعله بالماضي
    Eskiden kişilikler arasında geçiş yaparken çaba sarf etmem gerekiyordu. Şimdiyse düşünmeden istediğim kişiliğe geçebiliyorum. Open Subtitles اعتدتُ بذل مجهود للتبديل بين النسخ لكن الآن أستطيع الانزلاق بينها دون تفكير حتى
    Eskiden..kavga ettik diye düşünüyordum Open Subtitles لقد اعتدتُ التفكير فى انه غادر لاننا كنا نتعارك. كما تعرفين, فى هذا الجو اللطيف فى الزواج, لكن..
    - Abaküs. Eskiden koleksiyonunu yapardım ama portaldan buraya geçerken yanımda sadece bunu getirdim. Open Subtitles لقد اعتدتُ على تجميعها، لكن هذه الوحيد التي أحضرتها معي هُنا
    Eskiden Lithium, Seroquel ve Abilify kullanıyordum. Ama artık hiçbirini kullanmıyorum. Open Subtitles '' اعتدتُ تناول '' ليثيوم ''، '' سيركويل و '' أبيلفاي ''، لكنْ لمْ أعد أتناولها
    Kızlarla sevişmek için buraya gelirdim Eskiden. Open Subtitles اعتدتُ أن إجلب الفتيات الى هنا لنتبادل القبل
    Saldırı falan değildi. Ama Eskiden alem yaptığım bir adamla karşılaştım ve artık bu işleri bıraktığımı söyleyince çıldırdı. Open Subtitles إلتقيتُ مُصادفة برجل اعتدتُ الإحتفال معه، وغضب بعدما أخبرته أنّي لا أريد أن أفعل ذلك بعد الآن.
    Biz Eskiden sık sık konuşurduk seninle. Kafandan neler geçtiğini bilirdim. Open Subtitles أتعلم، اعتدتُ وإيّاك التحدث سويًّا، كنتُ أعلم ما تفكّر فيه.
    Tabii. Eskiden sürekli dinlerdim. Hâlâ da öyle. Open Subtitles نعم، بالطبع، اعتدتُ تشغيلها كثيرًا، ولا أزال
    Umarım aradığım boku bulabilirim. Eskiden ne neredeydi biliyordum. Open Subtitles آمل أن أستطيع إيجاد أغراضي، فلقد اعتدتُ معرفة مكان كلّ شيء
    Hayır, Eskiden ona yardım ederdim ve bu hoşuma giderdi. Open Subtitles كلّا , اعتدتُ أن أساعده ولقد راق ليّ الأمر
    Eskiden seni örnek aldığıma inanamıyorum, kardeşim. Open Subtitles يا صاح ، لا أصدق أنّي اعتدتُ أني أطمح للوصول لك
    Eskiden sadece sıkıntı hissetmeyen insanların sıkıcı olduklarını bu yüzden başkalarındaki sıkıntıyı anlayamayacaklarını düşünürdüm. Open Subtitles اعتدتُ التفكير أنّ الناس المملّين فقط لا يشعرون بالملل، لذا لا يمكنهم إدراكه عند الآخرين.
    Geçen bunca yıldan sonra buna oldukça alıştım diyebilirim. Open Subtitles في الحقيقة سيـّدي ، بعد كـلّ هذه السّـنوات اعتدتُ على الأمر.
    Onlar her zaman çıldırır. Ben buna alışığım. Open Subtitles إنهم دائماً يهلعان ، اعتدتُ عليها
    İşlerimi kendim halletmeye alışkınım. Korunmaya ihtiyacım yok. Open Subtitles اعتدتُ معالجة الأمور بنفسي ولا أحتاج أن يحميني أحد
    Ahlak masasında çalışırken sürekli yapardım. Open Subtitles اعتدتُ فعل ذلك كثيرًا في قسم مكافحة الرذيلة
    Ve bir süre sonra,Ben...bu tür bir boşluğa alışmaya başladım. Open Subtitles و بعد فترة اعتدتُ على ذلك نوعاً ما على الخواء
    Ben küçükken üzgün olduğumda büyükannemin kucağına otururdum. Open Subtitles حينما كنتُ صغيرًا، لقد اعتدتُ المكوث مع جدّتي حينما أكون مُنزعجًة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد