ويكيبيديا

    "اعتيادي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sıradan
        
    • sıradışı
        
    • sıra
        
    • standart
        
    • normal
        
    • olağan
        
    • alışılmadık
        
    • olağandışı
        
    • garip
        
    • düzenli
        
    • sık
        
    • tuhaf
        
    • dışı
        
    • rutin
        
    Bakın, bunun sıradan bir evlenme teklifinden farklı olmasını istiyorum. Open Subtitles أريد من هذا أن يكون أكثر من عرض زواج اعتيادي
    Bu çok da sıradışı değil, üç ebeveyne sahip olan ilk kişi olması dışında. TED وهذا بحد ذاته ليس غير اعتيادي ما عدا حقيقة أنها أول انسان يولد لثلاثة آباء
    Bu sıra dışı davranışın arkasındaki gerçek nedenler konusunda sadece spekülasyon yapabiliriz. Open Subtitles لا يسعنا إلا التكهن.. عن السبب الحقيقي لهذا السلوك الغير اعتيادي.
    Bizim için böylesi ender ve istenmeyen, normalde karşılaşılmayan durumlar, daha çok standart olaylar olur. TED بالنسةِ لنا، الحالات الهامشيّة هذه الحالات النادرة الغير محتملة الحدوث، تحدث بشكل اعتيادي.
    Zehir olarak nikotin kullanmak normal değil, yani ya çok iyi eğitimli ya da biri ona yol gösteriyor. Open Subtitles استخدام النيكوتين كسم هو غير اعتيادي بدرجة كبيرة لذا اما ان يكون مطلع للغاية او تحت اشراف أحد أخر
    Lütfen olağan dışı bir şey olursa polise haber verin. Open Subtitles لذا رجاء دعي الشرطة تعرف ان حدث شيء غير اعتيادي
    Bu şehirde bile insafsız ve alışılmadık bir ceza sayılır. Open Subtitles حتى في هذه المدينة يشكّل ذلك عقاباً قاسياً وغير اعتيادي
    O yüzden, sıradan bir karadeliğe dair bir kaç şey söylemek isterim, tabi sıradan karadelik diye bir şey olabilirse. TED لذا، سأقول بضعة كلمات عن ماهية الثقب الأسود الاعتيلدي كما لو أنه هناك شيئ يدعى ثقب أسود اعتيادي
    Onun bir hastanede öldürmüş olmalarının bir nedeni vardır Orada sıradan olmayan bir şey varmıydı? Open Subtitles ، قتلوها عند المستشفى لسبب ما أكان يجري أمر غير اعتيادي هناك؟
    Bu da beni favorilerimden bir diğerine yönlendiriyor -- bence bunun sebebi çok sıradışı olması. TED و هذا ينقلني إلى أحد مواضيعي المفضلة أعتقد لأن الأمر غير اعتيادي على الإطلاق
    - Yürürken durakladı mı? Veya sıradışı herhangi bir şey yaptı mı? Open Subtitles هل توقف خلال مروره أو فعل شئ غير اعتيادي ؟
    sıra dışı bir şey var mıydı? Open Subtitles هل كان هناك اي شيء غير اعتيادي او خارج عن المألوف؟
    Yapacak fazla bir şey olmadığını biliyorum ama kurbanlarda bariz olanın dışında sıra dışı bir şey var mıydı? Open Subtitles أدرك أن هذه الحالات لا تحتاج منكِ الكثير لتوضحيه ولكن بعيداً عما هو واضح هل ثمة أي أمر غير اعتيادي بشأن هؤلاء الضحايا؟
    Ölü bir adamın cesedini şehirde dolaştırmak standart bir prosedür değil ama denemeye değer. Open Subtitles إنه ليس إجراء اعتيادي أن تعبر بجثة رجل ميت أنحاء المدينة لكنني أرغب بتجربته
    Kendi kendini pohpohlama, tatlım. Bu bütün yalancı ve ruh hastası müvekkillerim için uygulanan standart bir prosedür. Open Subtitles لا تغترّي يا عزيزتي، هذا إجراء اعتيادي لكلّ موكليّ الكاذبين المضطربين عقلياً
    Dünyada, orada koyduğumuz her şeyle insanlara ne iyi, ne kötü ne normal, ne anormal diye bazı kesin bakış açıları koyuyoruz. TED نحن نضع تصورا معينا عما هو جيد أو سيء أو عادي أو اعتيادي أمام الناس بواسطة كل شيء نخرجه إلى العالم.
    Hızınız artırdıkça, normal olarak 30 km/saat'ten 110 km/saat'e aralıksız olarak çıkarsınız. TED عندما تزيد السرعة ستتصاعد باستمرار وبشكل اعتيادي من 20 ميل إلى 70 ميل بالساعة
    Ben de bir Demokrat olarak bunu son derece olağan dışı buluyorum. Open Subtitles عليّ القول أنّه بصفتي زميلاً في الحزب الديمقراطي هذا غير اعتيادي أبداً
    Savaştan sonra Vonnegut insan davranışlarını anlamlandırmak için antropolojinin alışılmadık bir kısmı üzerinde çalıştı: hikâyelerin şekli, yazar, tıpkı çaydanlık veya ok ucu gibi bunların da ilginç olduğu kanısındaydı. TED بعد الحرب، حاول فونيغت أن يفهم سلوك الإنسان وذلك بدراسة جانباً غيرُ اعتيادي من الأنثروبولوجيا: وهو أشكال القصص، التي أصر أنها مثيرة للاهتمام مثله مثل أشكال الأواني أو رأس الحربة.
    Ama önce olağandışı ve korkunç bir adamın hikayesiyle başlamak istiyorum. TED ولكن أريد أن أبدأ بقصة عن شخص فظيع غير اعتيادي
    Almanya'ya gelmek için garip bir zaman seçmişsiniz. Open Subtitles لقد اخترت وقتاً غير اعتيادي للمجيء إلى ألمانيا
    Ayrıca bu parçaları sadece döndürerek, ters çevirerek ve farklı yönlerde birleştirerek düzenli ya da soyut desenler oluşturmakta kullanabildim. TED بالاضافة الى ذلك, كنت قادرة على قلبها وتديرها وجمعها معا بطرق مختلفة لعمل نمط اعتيادي او نمط مجرد
    Haitililer'de, sevdikleri insanları öldükten sonra görmek sık rastlanan bir şeydir. Open Subtitles ليس عارض غير اعتيادي برؤية شخص مات في خيالهم ثق بكلامي فهذا أمر طبيعي بالنسبة لهم
    Sende tuhaf bir şeyler olduğunu biliyordum. Open Subtitles حسنا اعلم ان هناك شئ غير اعتيادي بالنسبه لك
    rutin peyzaş çalışması-- göletin su seviyesini düşürmüşler, adamlardan biri bir şey gördüğünü sanmış. Open Subtitles مسح أرضي اعتيادي قاموا بتخفيض مستوى البركة ظن أحد العمال بأنه قد رأى شيئاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد