ويكيبيديا

    "اعيش" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşamak
        
    • oturuyorum
        
    • yaşadığım
        
    • kalıyorum
        
    • yaşadığımı
        
    • yaşayamam
        
    • yaşamaya
        
    • yaşadım
        
    • yaşamayı
        
    • yaşayacağım
        
    • yaşamıyorum
        
    • yaşarım
        
    • yaşıyordum
        
    • yaşamam
        
    • yaşardım
        
    Evet, ayrıca ailemle birlikte yaşamak için de biraz büyüğüm. Open Subtitles نعم ، أنا كبير ايضا لكي لا اعيش مع والدي
    "Trolün kızı, 'Burası yaşamak için hayal edebileceğim en güzel yer' dedi." Open Subtitles نعم هذا أجمل مكان قد أتامل أن اعيش فيه قالت ابنة الغول
    Antika dükkanının bulunduğu köşedeki evde oturuyorum bilirsin önünde tahta Kızılderili heykelinin olduğu ev. Open Subtitles أنا اعيش على الناصية بجوار متجر التحف ذلك المتجر حيث يوجد الهندي الخشبي أمامه
    Bu yüzden tarihin bu noktasında yaşadığım için inanılmaz derecede şanslıyım. TED لقد جعلني ممتنا جداً لانني اعيش في هذه اللحظة من التاريخ
    -Hayır, arabamda kalıyorum. Burası benim atölyem. Open Subtitles لا اعيش فى سيارتى انها كل شىء بالنسبة لى
    Bilmiyorum, ancak kim olduğumu ve nerede yaşadığımı bulmak için oldukça zor anlar yaşamış olmalısınız Open Subtitles لااعلم ,ولكني اعتقد انك تورطي بالكثير من المتاعب لكي تعرفي من أكون واين اعيش
    Bunu nasıl başardığını hiç bilemiyorum. Ben orada asla yaşayamam. Soğuktan nefret ederim. Open Subtitles لا اعلم كيف فعلتها لا استطيع ابدا ان اعيش هناك , انها باردة..
    Hayatını bana göre değil, kendi keyfine göre ayarlıyor. Böyle yaşamaya niyetim yok. Open Subtitles انه قد رتب حياته لراحته هو وليس أنا انا لا انوي ان اعيش هكذا
    Ödlek biri olarak yaşamak, cesur biri olarak ölmekten iyidir. Open Subtitles من الأفضل أن اعيش جباناً ، عن أن اموت بطلاً.
    Baba, senin bitmez tükenmez iş seyahatlerinden, bu yerde yaşamak zorunda olmaktan, ve hep yalnız hissetmekten çok sıkıldım. Open Subtitles أبى , انا مستاءه جدا من ان عملك لا ينتهى وانا مجبره على أن اعيش هنا واشعر دائما بالوحده
    İkili bir hayat yaşamak istiyorum bu yüzden kendimi büyük uyuşturucu işiyle ispatlayabilirim. Open Subtitles اريد ان اعيش حياة مزدوجة لكي ااستطيع ان اكون شاهد في محاكمة مخدرات.
    Ve burada yaşamak zorundayım çünkü bir dairenin parasını karşılayamam. Open Subtitles ويجب ان اعيش هنا لاني لا اتحمل كلفة شقتي الخاصة
    Sanırım, ben de doğu kapısının kenarında oturuyorum. Open Subtitles وانا كذلك اعتقد انني اعيش بالقرب من المنطقة الشرقية
    Yolun karşısında oturuyorum. Bu yola dikkat edin. Open Subtitles اعيش فى الطرف المقابل للطريق احذروا هذا الطريق
    Burada, yaşadığım yerden pek uzak olmayan San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü'nün bir resmi var. TED وهذه صورة لجسر البوابة الذهبية بسان فرانسيسكو، ليس ببعيد عن المكان الذي اعيش فيه
    Hey, bilirsin, Büyük Kanal yakınlarında bir otelde kalıyorum. Open Subtitles هل تعرف ، انا اعيش فى فندق قرب القنال الرئيسى
    Bu anahtarları cebimde buldum, ve burada yaşadığımı düşündüm. Open Subtitles وجدت هذه المفاتيح في جيبي ولذالك أفترض أنى اعيش هنا
    - Mark, iptal edip duramazsın. - Bakın, iki hayat yaşayamam. Open Subtitles مارك لا يمكنك ان تستمر بالالغاء لا يمكنني ان اعيش حياتين
    Beni bu hayvan sürüsüyle yaşamaya zorladınız ve karşıma çıkan ilk kafa dengi... insanı evimizden attınız Open Subtitles الامر مثل.. انك قد اجبرتني ان اعيش بين هؤلاء الناس, واول شخص رائع اقابله ..
    Bugüne kadar, beyazı yeni bir Mountain Dew aroması yapan karar verici oyu benim verdiğim gerçeği ile yaşadım. Open Subtitles إلى هذا اليوم ، كان يجب علي ان اعيش مع تلك الحادثه انا ألقيت التصويت المقرر الذي جعل وايت
    Hayvan gibi yaşamayı tercih ederim, yoksa sonun... Open Subtitles افضل ان اعيش كحيوان على ان ينتهى بى الامر مثل
    "...sizin istediğiniz şekilde yaşayacağım..." Open Subtitles سوف أعيش بالصورة التى تريدون أن اعيش بها
    Ama bu konu hakkında düşünmüyorum, görüyorsun çünkü geçmişte yaşamıyorum. Open Subtitles لكنني لم افكر في ذلك لانني لا اعيش في الماضي
    Hayatımı yaşarım, sonra da... ölüm döşeğinde tövbe ederim. Open Subtitles اعيش حياتي لاقصاها، ثم بعد ذلك و انا على فراش الموت عند الساعة الحادية عشر ، اتوب
    Ancak yine de onu, yeniden göreceğim an için yaşıyordum. Open Subtitles ثم , اعيش حتى اللحظة التى سوف اراه فيها ثانية
    Ayrıca burası benim dairem. - Benim de orada yaşamam lazım. Open Subtitles الي جانب انها شقتي نعم و لكن انا اعيش بها ايضا
    Ben senin yaşındayken, Bir dublex'te yaşardım! Open Subtitles عندما كنت فى مثل عمرك , كنت اعيش فى منزل بدورين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد