ويكيبيديا

    "افترضت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düşündüm
        
    • sandım
        
    • tahmin
        
    • düşünmüştüm
        
    • varsaydım
        
    • varsaymıştım
        
    • farz
        
    • sanıyordum
        
    • sanmıştım
        
    • düşündün
        
    • varsayıyorum
        
    • düşündü
        
    • farzettim
        
    • varsayıyorsun
        
    • varsayıyordum
        
    Denkins'in midillisini, senin penisini koparmak için eğittimi söyleyeceklerini düşündüm. Open Subtitles افترضت انهم قالو لك انني ادرب مهر دينكنز ليعض قضيبك
    Öldüğünü sandım. - Hey, minik kopyan nasıl? Open Subtitles افترضت انك لقيت حدفك ما اخبار النسخه الصغيرة منك؟
    Gerçi bu konuyu hiç konuşmadığımızı biliyorum, ama yıkayıcılarınla seks yaptığını tahmin ediyorum. Open Subtitles أعلم أننا لم نتكلم قطّ في هذا الموضوع لكن لطالما افترضت أنك مارست الجنس مع محمماتك.هذا ما كنت أفعله
    Birileri orayı korumak ya da kurtarmak adına birşeyler yapıyordur, ben de bunun için gönüllü olurum diye düşünmüştüm ama kimsenin bir şey yapmadığını fark ettim. TED وقد افترضت أن أحدهم يعمل على حمايته والمحافظة عليه وأستطيع التطوع، لكنني أدركت أنه لا أحد كان يفعل شيئا.
    Ben de bir çok dilde olduğu gibi, hareketi, anlatımın bir parçası varsaydım. Open Subtitles . افترضت أنه كما في العديد من اللغات الإشارة هي جزء من التعبير
    dedim. Gördüğünüz gibi, bunun geçmişteki uzun bir savaşta orijinalinin tahrip olmasından dolayı konan modern bir çatı olduğunu varsaymıştım. TED ترى، أنا افترضت أن هذا هو سقف حديث التي كان قد وضع بسبب أن الأصلي كان مدمراً في بعض الحروب الطويلة الماضية
    Bana hamile olduğunu söyledi... ama kötü bir espri yaptığını farz ettim. Open Subtitles أخبرتني أنها حبلى لكني افترضت أن ذلك ناجم عن حس الدعابة لديها
    Daima kabullenmeye ihtiyaç duymadığımı sanıyordum. TED افترضت دائمًا أنني حصينة ضد الحاجة للقبول.
    Yani onda olmadığını söyleyince ben de düşündüm ki belki de sende- Open Subtitles حَسناً، على الأقل، قال أنها ليست معه لذا افترضت أنه ربما.. معك..
    - Evinizde bitmemiş bir marangoz işi olduğunu düşündüm de. Open Subtitles حسنا,انا افترضت انه لديكما أعمال خشبية غير منتهية في منزلكما
    Bir baba olarak böyle bi'şeyin yok olmasını istersin diye düşündüm. Open Subtitles انا افترضت كونك اب سوف تريد ان تدفن شيء مثل ذلك
    Birbirinize sarıldığınızı görünce dost olduğunuzu sandım. Open Subtitles افترضت أنكما صديقان، عنما رأيتكما متعانقين في الثلج
    Evime girmesine izin verebileceğim biri olduğunu sandım. Open Subtitles ذلك لأنني افترضت أنك شخص أود دخوله إلى منزلي
    Oh. yaa, ben sadece öyle olduğunu sandım.Yani senin üç çocuğun var. Open Subtitles حسن ، أنا حقا افترضت ، أقصد أن لديك ثلاثة أطفال
    Eski bir külüstürün önünde durduğun bir fotoğrafını gördüm ve senin olduğunu tahmin ettim. Open Subtitles لقد رأيتُ صورة لكَ أمام أحد العربات العتيقة و افترضت فقط أنها لكِ
    Yalnızca bir takım üniforma ve bot vereceklerini düşünmüştüm. TED افترضت أني سأحصل فقط علي الزي وزوج من الأحذية لا أكثر.
    Onun ortalama sayıda kişi ile ortalama hava kirliliğine sahip bir evde yaşadığını varsaydım. TED افترضت انها تعيش في منزل متوسط .مع مستويات متوسطة من ملوثات الهواء
    Tüm hesaplamalarımda etrafında ayrı bir disk bulunan bir gezegen olduğunu varsaymıştım. TED في كل حساباتي، افترضت وجود كوكب بقرص منفصل حوله.
    Ölmek üzere bile olsam, seni hapisten çıkaracağımı farz ettin. Open Subtitles حتى مع أنني أحتضر افترضت فحسب أنني سأكون متواجدا لأنقذك
    Dağıtım merkezindeki patlamalarda tüm kutuların yok olduğunu sanıyordum. Open Subtitles لقد افترضت أن كل العبوات قد تم تدميرها في مركز التوزيع
    Odadaki bütün savcıların beyaz olacağını sanmıştım. TED افترضت أن جميع المدّعين في الغرفة سيكونون من البيض.
    Fakat sen, 5 yaşındaki çocukların hijyen konusunda öğretmenlerinden daha dikkatli olduklarını düşündün? Open Subtitles لا أحد، لكنك افترضت أن الأطفال ذوو الخمسة أعوام أكثر اهتماماً بنظافة الطيور من أستاذتهم؟
    Bu kişinin sevgilinle ilişkisi olduğunu, arıların ölmesinden endişelenen çıplak bir hırsız olmadığını varsayıyorum. Open Subtitles افترضت أنها على علاقة بحبيبك، وليست لصة عارية تهتم بمسألة موت النحل.
    Önce onun, Laura Upward'ın gençlik resmi olduğunu düşündü. Open Subtitles وقد افترضت انها صورة لورا ايورد عندما كانت شابة.
    Üniformayı Letty için aldığını farzettim sadece anne. Open Subtitles لقد افترضت يا أمي انك اشتريتها من اجل ليتي.
    Bir kız ortaya çıkıyor ve sen onunla takıldığını mı varsayıyorsun? Open Subtitles اذن جاءت فتاة الى هنا وانت افترضت انك نمت معها من قبل
    Bir deli tarafından yazıldıklarını varsayıyordum ama öyle değildi! Open Subtitles افترضت أن مَن كتبها رجل مجنون، لكن لا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد