Bana biraz yemek bulmaya çalış çünkü neredeyse 36 saattir hiçbir şey yemedim. | Open Subtitles | حاول ان تجلب لي بعض الطعام لاني لم اكل منذ حوالي 36 ساعة |
Her gece yatağa gitmeden yada uyumadan önce bir Neptune çubuğu yemek zorundayım. | Open Subtitles | يجب ان اكل شوكولاته نبتونِ كل ليلة قبل النوم او لا استطيع النوم |
Bir şey kedini mi yedi? Aman Tanrım. | Open Subtitles | لقد سحبها الى الحائط الجاف شئ ما اكل قطتك؟ |
Altı haftadır deli gibi yiyorum! Günde 12.000 kalori! | Open Subtitles | لقد كنت اكل كالمجنون لستة اسابيع 12الف سعر في اليوم,علي الأقل |
Ben elime geçeni yerim, yine de üşüyorum. | Open Subtitles | بأمكاني ان اكل طيلة الوقت, ولكن حالتي مازالت مزريه. |
Bu üzerine şu peynirden koyulan et. Ben hiç peynir yemem. | Open Subtitles | هذا هو لحم بالجبن عليه انظر , انا لا اكل الجبن |
Ben asker kaçağı değilim. Bölüğüm beni terketti, iki gündür komuta etmiyorum ve yemek yemiyorum. | Open Subtitles | سريتى قد انهزمت , انا بلا قياده , وبقالى يومين لم اكل |
Yani dolapta olanı yemek, her akşam yatağında uyumak filan? | Open Subtitles | تعرفين, اكل ما في الثلاجة انام في سريرك كل ليلة؟ |
Bilmeyenler için, Taliban rejiminde dondurma yemek yasaktı. | TED | بالنسبة للذين لايعلمون ذلك، كان منافيا للقانون اكل الايس كريم تحت حكم طالبان |
- Bay Başkan, bütün mısırları yedi. - Köpeğimi yedi. | Open Subtitles | ـ سيدي رئيس البلدية، لقد أكل حقل الذرة باكمله ـ لقد اكل كلبي |
Korucuyu ve 3 çocuğunu yedi. Sonra tatlı olarak da, yanaş, ayakkabı tamircisini yedi. | Open Subtitles | وأكل الحداد وابنائه الثلاثة وللتحلية اكل صانع الحلوى |
Geçen gün koca bir paket fıstık ezmesi yedi. | Open Subtitles | في ذلك اليوم اكل كيس كامل من السوداني مع قشره |
Her akşam içmeye gidiyor, ben de dadıyla yalnız yemek yiyorum. | Open Subtitles | هي تشرب كل ليلة وبعد ذلك ينتهي الامر بي ان اكل العشاء وحيدا مع الخادمة |
Mouth genelde Moğol usulü et alıyor ben de hep portakallı tavukları yerim. | Open Subtitles | فى العادة ماوس يأكل كل اللحم البقرى وانا اكل كل الدجاج |
Kendi dışkısında yaşayan hiçbir şeyi yemem. | Open Subtitles | انا لا اكل حيوان ليس عنده بعض الاحساس بحيث يأكل فضلاته |
Ben de yaklaşık üç gündür bir şey yemedim. Güzel hayalet olmam içim yemem gerekli. | Open Subtitles | لم اكل ايضاً منذو ثلاثة ايام احتاج إن آكل لأكون شبح جميل |
Beleş yemek yiyebildiğim halde yine de orada yemiyorum. | Open Subtitles | استطيع ان اكل فى المطعم مجاناً ومازلت لا اكل هناك |
Seninle kedi maması yemeyi dört gözle bekliyorum. İyiyim ben. | Open Subtitles | لا اطيق انتظار ان اكل طعام القطط معك أنا بخير. |
Bu cesetleri yemeye devam edersek, oradaki şeyden ne farkımız kalır? | Open Subtitles | لن نذهب الى هناك , ان استمرينا فى اكل هذة الجثث |
Bir şeyler yiyebilirim. Gücümü toplarım. | Open Subtitles | يمكنني ان اكل شيئاً بسيطاً اجعليني انام على ظهرب بشكل جيد |
Tavuk yiyemem. Biliyorsun çabuk iflas eden bir bağırsağım var. | Open Subtitles | لا استطيع اكل الدجاج انت تعلمين اني اعاني من القولون |
Kahrolasıca, Hayır, aptal. İşte sana 10 dolar yeme parası. | Open Subtitles | لا يا غبي ، هذه قسيمة لشراء اكل بعشرة دولار |
Şehir gürültüsü yok,et yiyen canavarlar yok kirlilik yok | Open Subtitles | لا ازعاج المدينة ولا غول اكل للحم و لا تلوث |
Bir paket yer fıstık yemiş ve fıstık proteinleri bulaşıcı olabilir. | Open Subtitles | اكل كيسا من الفستق السوداني و البروتينات الموجودة فيه قد تنتقل |
Eğer polisi beklerken karnın acıkırsa dolapta Çin yemeği var. | Open Subtitles | هنالك اكل صيني في الثلاجة اذا جعت وانت تنتظر الشرطة. |