Şimdi diyor ki, eğer arkadaşının 5000 $'ı varsa ona verebilirmişiz. | Open Subtitles | يقول الآن بأن صديقتك لو دفعت 5 آلاف فالشقة من نصيبها |
Şimdi üçümüzün de delirdiğini söyle ve bizi tımarhaneye kapattır. | Open Subtitles | قل الآن بأن ثلاثتنا مجانيين ووضعونا في مستشفي الأمراض العقلية |
Şimdi ise kimliği henüz belirlenmemiş birkaç cesedin daha bulunduğuna dair haberler alıyoruz. | Open Subtitles | وصلنا تقرير الآن بأن عدة جثث تم أيجادها بالقرب ولم يتم تحديد هويتها |
Bizim gibi primatlar dahil, memelilerin amigdalasının nörojenez gösterdiği artık kesin. | TED | بات الأمر واضحاً الآن بأن الأميجدالا عند الثدييات بما فيها الرئيسيات والبشر يمكنها أن تظهر نمواً في الخلايا العصبية. |
Varoşların gayrıresmi topluluklar olduğunu duymuştuk. | TED | ونعلم الآن بأن الأحياء الفقيرة هي عبارة عن مجتمعات من العامّة |
Anlamalısınız ki, Bronswille'den 200 genç Harvard'ı ziyaret ettiğinde, Şimdi anladılar ki, tercihlerindeki bir üniversite gerçek bir ihtimaldi. | TED | يجب عليكم أن تُدركوا أنه عندما زار 200 شخص من برانزفيل ،هارفرد فَهِمُوا الآن بأن جامعة من اختيارهم ،احتمال حقيقي. |
Bu bir hediyedir bizler için. Ve Şimdi bu hediyeyi kullanırken dikkatli olmalıyız, | TED | يجب علينا أن نتنبه الآن بأن نستخدم هذه الهبة |
Şimdi daha iyi anlıyorum, şirketler çok kısa vadeli kazanç baskısı altında. | TED | لذا أفهم الآن بأن الشركات ترزح تحت ضغط مكتسبات قصيرة الأمد |
Başka bir polis gücünden yardım istediğini... bana Şimdi söyledin. | Open Subtitles | أنت لم تخبرني حتى الآن بأن ك تطلب مساعدة من شخص آخر قوة الشرطة. |
Ama Şimdi bütün bunların bir anlamı olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | ولكني أدركت الآن بأن ثمة حكمة وراء كل شيء |
Şimdi yapacağımız tek şey seni şu Powerline ile sahneye çıkarmak. | Open Subtitles | حسنا.. أعتقد أننا الوحيدون اللذين بإستطاعتهم عمل شيء الآن بأن نذهب إلى المسرح لقوة الكهرباء |
Şimdi bana her şeyin iyiye gideceğinden bahsetme. | Open Subtitles | لا تقم بمحاولة إخباري الآن بأن كل هذا جيد |
Şimdi bana her şeyin iyiye gideceğinden bahsetme. | Open Subtitles | لا تقم بمحاولة إخباري الآن بأن كل هذا جيد |
Şimdi otelimizin neden boş olduğunu fark etmiş olmalısınız. | Open Subtitles | يبدو أنكم لاحظتم الآن بأن فندقنا فارغ نسبياً. |
Şimdi önce kaybedenin, bununla boğazını keseceğine yemin edin. | Open Subtitles | أقسموا الآن بأن الخاسرِ، سيحز رقبته بهذه |
Şimdi de hazinenin burada olduğuna inanmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد مني التصديق الآن بأن الكنز موجود هنا؟ |
artık iktisatçılar bile kabul ediyor. Üniversiteye gitmek, sadece mezun olanlar için kârlı. | TED | يقرّ حتى الإقتصادييون الآن بأن تسديد القروض يكون فقط على الذين يكملون فترة الجامعة. |
Ama artık zamanı geldiği için saklanmayı bıraktım. | Open Subtitles | ولكن هذه الأيام السابقة لم أعمل أي جهد لأختبئ و أعلم الآن بأن اللحظة قد أتت |
"Ve artık değerli vaktimi seninle harcamaya hiç niyetim yok." | Open Subtitles | وأنا لست مستعدة بعد الآن" "بأن أضيع وقتي الثمين عليك |
Dünyada ülkelerindeki her insan için gerçekten de ücretsiz eğitim ve sağlık hizmeti sağlayan ülkelerin olduğunu biliyoruz. | TED | نحن نعلم الآن بأن هناك دولًا في العالم تقدم تعليمًا مجانيًا، ورعاية صحية مجانية لكافة سكانها. |
Şu anda içimizden dokuz kişi çocuğun masum olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تسعة منا لديهم شعور الآن بأن المتهم بريء. |